Ko­caman şehrin ortasında yalnız, yapayalnızım. Sarılacak bir da­lım da yok! içerimde dayanılmaz bir keder, bir hınç...
Sayfa 44 - Yapı Kredi Yayınları, 14. Baskı, Mayıs 2014.Kitabı okudu
Bir insana tavsiyeler...
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
Bana gelince, ben bir umutsuzluk içinde yuvarlanıyordum.
Sayfa 44 - Yapı Kredi Yayınları, 14. Baskı, Mayıs 2014.Kitabı okudu
Yaşama Tutkusu ve Ölüm İstenci Arasında Gidip Gelen Bir Sarkaç
Adam’ın iç seslerinden biri “Artık tek yol, bir tek yol kaldı geriye. Açılmaması gereken kapıların, kapanmaması gereken yolların başlangıcı. Doğmuş olanın sonu, sonun başlangıcı. Dünya, istediği kadar dönebilir artık. Zaman dilediği hızla akabilir. O da ne! Bir reddediş mi! Sonun şefkatli, sıcak kucaklayaşını geri çevirmek mi! Ne için doğruluyorsun be Adam çürümüş parmaklarının üzerinde. Çoktan bitti bu hikâye, vazgeç direnmekten, teslim ol sonun sonsuz karanlığına. Orada acı olmayacak, orada bilinç farklı frekans aralıklarında tekrar bütünleşecek. Vazgeç kendini yormaktan, nedir bu savaş hali! Nedir bu yaşam tutkusu ve sevgisi! Bırak gitsin. Bırak ve rahatla” Adam’ın iç seslerinden diğeri “Savaşmalısın en ufak yaşam kırıntısı için. Dinleme şu densizin hadsizliğini! Vazgeçme iyi olandan, yaşamdan. Elbette bir gün bitecek hikayen ve hikayemiz. O zamana kadar kırma kalemini, yakıp yırtma sayfalarını. En ufak mürekkep damlanı koru, muhafaza et. Gerekirse saçma şeyler yaz, çiz, karala. Ölmesine izin verme ruhunun. Bedenin yaşarken gömmelerine yumma göz, tıkama kulak. Aç tüm duyularını, bırak dağıtsın içindeki çocuk etrafı biraz. Kısacık yaşamını daha da kısaltmadan kalk ayağa tekrar. Yeterince düştüğün yerde kaldın, dinlendin. Daha bitmedi davamız. Daha bitmedi hikayemiz.” Adam dirseklerinin üzerinde doğruldu. Tüm bedeni bir nöbet halinde sarsılıyor, tir tir titriyordu. Hissettiği acıdan güç aldı. Ayağa fırlar gibi yerden kalktı.
İstanbul’u Dinliyorum
** Orhan Veli gözlerini kapatmış İstanbul’u dinlerken; çocukluğunun ve ilk gençliğinin İstanbul’unu ve anılarını gözden geçirir gibidir. Bir nevi şiirle hikaye anlatır. Belki de sadece kendi anılarını değil; İstanbul’un bir şehir olarak kendi içerisindeki yaşanmışlığı da onu mest eder. Çünkü başka bir şiirinden de biliriz ki, şairi bu güzel
"Birdenbire içinde bir şeyler duydu. Ta yüreğinde..Bir yerleri acıyordu. Neresi ama, hiçbir yeri..Ama acıyordu. Yüreği sıkılıyordu."
Sayfa 56 - TenekeKitabı okudu
Reklam
467 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.