Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsan ulaşamadığı her şeyin delisi, ulaştığı her şeyin nankörüdür." •Pablo Neruda
Sayfa 147
Evet , cümleleri hep otobüse, saate, mesafeye dair şeylerdi ama bunda da bir aşk var. Bence öyleydi, çünkü birini seviyorsanız sevdiğiniz kişi karşınızdaysa ve size bir şeyler soruyorsa, sorduğu her şeyi kendinizle ilintilendirirsiniz. Maymunların soyu tükeniyor dese, beni çok sevimli buluyor dersiniz. Everest ne kadar da yüksek dese, beni ulaşılamaz görüyor dersiniz. Karnım acıktı dese ben onun iştahını açıyorum dersiniz. Allah belanı versin dese, beni seviyor dersiniz. Çünkü aşk böyle bir manyaklıktır, kendine has bir şifre çözücü sistemi vardır ve her şeyi canının istediği gibi kodlayıp öyle yollar beyninize. Ki beyin zaten dünden razıdır her türden rezilliğe...
Reklam
Çünkü birini seviyorsanız sevdiğiniz kişi karşınızdaysa ve size bir şeyler soruyorsa, sorduğu her şeyi kendinizle ilintilendirirsiniz. Maymunların soyu tükeniyor dese, beni çok sevimli buluyor dersiniz. Everest ne kadar da yüksek dese, beni ulaşılmaz görüyor dersiniz. Karnım acıktı dese, ben onun iştahını açıyorum dersiniz. Allah belanı versin dese, beni seviyor dersiniz. Çünkü aşk böyle bir manyaklıktır, kendine has bir şifre çözücü sistemi vardır ve her şeyi canının istediği gibi kodlayıp öyle yollar beyninize. Ki beyin zaten dünden hazırdır her türlü rezilliğe...
Vurulmuşum, düşüm gecelerden kara, bir hayra yoranım çıkmaz. Canım alırlar ecelsiz, sığdıramam kitaplara. Şifre buyurmuş bir paşa, vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız…
“'Gönül sırdır" dermiş eskiler. Olur olmaz herkesle her şeyin paylaşılamayacağına dair bir şifre sanki.. Çünkü insanoğlu ayıp arar, kusur arar. Gönül ancak güzel görene, güzel konuşana, güzel saklayana açılır. Onlara da ehl-i muhabbet denir..🌿🌿
14 Ocak 1923... Gün ağarmak üzereydi. Mustafa Kemal, emir eri Ali Çavuş'u çağırdı. "Haber var mı?" diye sordu. Ali Çavuş "maalesef var" diyemedi. "Şifre geldi ama çözülemedi" filan diye geveledi. O derin mavi bakışlardan bir bulut geçti... "Bir rüya gördüm, yeşil tarlalarda anamla dolaşıyordum, birdenbire fırtına çıktı, anamı yanımdan alıp götürdü, anamın öldüğünü biliyorum" dedi. Cenazeye katılamadı. Her zaman olduğu gibi yine Zübeyde'nin yanında bulunan Salih Bozok'a telgraf çekti, kendi adına annesini toprağa vermesini istedi. "Merhumenin münasip bir tarzda merasim-i tedfiniyesini ifa ediniz, cenab-ı hak milletimize hayat ve selamet versin" dedi.
Reklam
' "Herif şairmiş, dedi, bu şairler bir konuşmaya başladılar mı, bir daha yedi devletin polisi gelse bunları susturamaz..." Polis, şiirleri alıp beni hendeğin içinde bırakınca, bir iyiliksever adam polise neden beni bırakıp da şiirleri götürdüğünü sordu. Polis, "Bu şiir denilen şey, içinden çıkılmaz, karışık bir şeydir, dedi, şifre gibi bir şey olduğundan bu yeni şiirleri ne okuyan anlar, ne dinleyen... Onun için en çok şiir okuyan bizde siyasi polislerdir. Belki bu şiirlerde bir suç bulunur diye incelemeleri için siyasi şubeye götürüyorum." '
Sayfa 6 - Nesin Yayınları pdfKitabı okudu
Kitap okumanın sebebi olmaz. Kitap sadece sevdiğin için okunur. Sevmek , okumayı sevmek , yazarı sevmek. Şifre bu🌼
Vurulmuşum Düşüm, gecelerden kara Bir hayra yoranım çıkmaz Canım alırlar ecelsiz Sığdıramam kitaplara Şifre buyurmuş bir paşa Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız.
Sayfa 113 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Otuz Üç Kurşun
Vurulmuşum Düşüm, gecelerden kara Bir hayra yoranım çıkmaz Canım alırlar ecelsiz Sığdıramam kitaplara Şifre buyurmuş bir paşa Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız Ahmed Arif
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.