Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dil ve Üslup Bozkurtlar Diriliyor'un dil ve üslubu Bozkurtların Ölümü'nden farklı değildir. Aynı açıklık ve akıcılık bu romanda da dile hâkimdir. Roman, olay ve hareket ağırlıklı olduğu için tahkiye ve diyalog üslubu öne çıkar; tasvirler son derece azdır. Bozkırın ve kahramanların tasvirleri de genellikle birbirine benzer. Son derece
Dil ve Üslup Bozkurtlar Diriliyor'un dil ve üslubu Bozkurtların Ölümü'nden farklı değildir. Aynı açıklık ve akıcılık bu romanda da dile hâkimdir. Roman, olay ve hareket ağırlıklı olduğu için tahkiye ve diyalog üslubu öne çıkar; tasvirler son derece azdır. Bozkırın ve kahramanların tasvirleri de genellikle birbirine benzer. Son derece
Reklam
Deli Kurt'ta Şahıs Kadrosu: Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Deli Kurt'un asıl şahıs kadrosu kurmaca kişiliklerden oluşur. Baş kahraman, asıl adı Murad olan fakat Deli Kurt olarak tanınan meçhul şehzadedir. Deli Kurt'u yetiştiren Çakır, Deli Kurt'un âşık olduğu Gökçen Kız da romanın önemli kurmaca kişiliklerindendir. Eserdeki
Deli Kurt'ta Dil ve Üslup: Atsız'ın diğer tarihî romanlarında olduğu gibi bu romanda da dil son derece sade, üslup çok akıcıdır. Eserde kısa cümlelerle çok açık ve anlaşılır bir tahkiye üslubu kullanılmıştır. Tabii olarak diyaloglara da sık başvurulmuştur. Diyaloglar uzatılmaz, kısa konuşmalarla devam eder. Tasvir ve tahliller çok
ATSIZ’IN HİKÂYELERİ: Hikâye, Atsız'ın sanatında en az yer bulan bölümdür. Ömrü boyunca sadece beş hikâye yazmıştır. Onların da dördünü 1931 yılında yayımlamıştır. 1941'de yazdığı beşinci hikâye ise Bozkurt dergisinin Temmuz 1941 tarihli 11. sayısında yayımlanmış, fakat bu sayıda dergi kapatılmıştır. Beşinci hikâye ancak 1966 yılında
"Acının ve aşırı olanın ufkunda söylemsel alanlar ile hayat hikayeleri birleştiğinde ortak trajik bir kök ortaya çıkar: Bilinç ile dünya arasında yıkıcı bir yırtılım gerçekleşir ve bu, kendini, hastalık, düşünce ya da şiir olarak ifşa edebilir."
Sayfa 186 - YkyKitabı okudu
Reklam
Umberto Eco'nun Gülün Adı adlı romanının sonunda yakılan kitaba üzülen kaç kişi vardır bilmiyorum ama Saraybosna'daki savaş sırasında camları kırık evinde soğuktan donarak ölen bir şair vardır. Şairden uzun zaman haber alamayan arkadaşları evine giderler. Kapı açılmayınca kırmak zorunda kalırlar, evin içinde gördükleri manzara karşısında diken diken olan tüyleri soğuktan taş kesilir. Çünkü şairin ayakkabıları bile ayağında değildir. Sonradan anlaşılmıştır ki soğuktan donmamak için yakmıştır onları ama evinin duvarları kitap dolu olan şair, bir tek kitabını bile yakmamıştır soğuktan donacağını bile bile. 1996 yılının Aralık ayında, savaş sırasında 35. Saraybosna Şiir Günleri'ne katılan Akgün Akova, anlattığı bu olayı şu cümleyle bitiriyor: "Ne yazık ki kitapları yakanların sağ kaldığı ve kendilerini haklı gösterdiği, kitapları yakmayanların ise nesli tükenen canlılar gibi yok olduğu bir dünyada yaşıyoruz."
Düş Batımı
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 296 sayfadan oluşan #DüşBatımı eserini #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ Yazarımız " Kısacık bir öyküdür şu hayat, uğruna derin derin acılar çekilen " diyerek belirtmiş yapıtında. Eserdeki olay örgüsü de derin acıların yaşandığı olayları sade , herkesin anlayabilecegi akıcı bir dil ile kaleme aktarmıs.
O Çarsamba
Yazar /#LayıkhanÖzder Eser /#OÇarşamba Sayfa /156 #okudumbitti. Yazarımız Layıkhan Özder Hanım'ın kalemiyle #MahbusunGelini adlı eseri ile tanışmıştım.Bu eser hem hayat hikayeleri ile hemde yazarımızın bu hayatları kaleme alışı ve okuyucuya aktarnası beni çok etkilemiş ve kalemine hayran bırakmıştı. Kıymetli yazarımızın okuyacağım
En iyi hikâyeleri ölüler anlatır Ölülerin anlattığı hikâyeler İnşirah suresi gibi insanı ayartır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.