Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
İçeridekiler ve dışarıdakiler.., hepimiz aynı lanetin içindeyiz. Gittikçe paylaştıklarımızı en karanlığa indiriyoruz. Sanki yalnızlık ve duyarsızlık bizi koruyacak. Sanki küssek daha iyi olacak.
Sosyopatlar, ya da psikiyatristlerin deyişiyle “antisosyal kişilikler” şahsi kazanç uğruna yaşamboyu aldatmaca sergilerler. Pişmanlık ve empatiden yoksundurlar ve başkalarını incitme ve kötü davranmayı rasyonelleştirmede sihirbaz gibidirler.
İnsanlar genelde sosyopatların hırsız, cani veya katil gibi alışılmış suçlular olduğunu düşünür. Oysa zeki sosyopatlar bazen hiç yakalanmazlar ve büyük şirketlerin, milyar dolarlık saadet zincirlerinin başına geçerler. Bir işte dikiş tutturamayan, uzun vadeli ilişki sürdüremeyen ve sonunda çoğunlukla kendini hapiste bulanlar, genelde yeterince organize olmayı bilmeyen sosyopatlardır.