... dönemin rektör yardımcısı ile Fırat arasında şöyle bir diyalog geçmiştir:
FÇ: Hocam merhaba, ben Tarih bölümü birincisi sınıf öğrencisiyim; sizin de bildiğiniz üzere okulumuzdaki bölücü örgüt mensupları, yaptıkları eylemlerle eğitim-öğretim hakkımızı engellemekte, Emniyet ve üniversite yönetimine bağlı olan özel güvenlik güçleri olaylara müdahale etmemektedir, biz öğrenciler olarak mağdur oluyoruz. Bu konuyla ilgili üniversite yönetimi neden bir çalışma yapmıyor?
RY: Evet bu durumdan haberdarız, fakat bahsettiğin gruplara müdahale edersek olaylar daha farklı boyutlara ulaşır. Herhangi bir polis müdahalesi de okulun geneline zarar verir. Bu da hiçbirimiz için iyi olmaz.
FÇ: Eğer bu gruplara müsaade ederseniz, edebiyat fakültesinin durumundan rahatsız olmuyorsanız, arkanızdaki duvarda asılı duran Atatürk fotoğrafına bakamazsınız.
RY: Sen beni yargılayamazsın!
FÇ: BEN ATATÜRK'ÜN ÇOCUĞUYUM, YARGILARIM!
LEYLA ŞAHİN
Kayseri doğumlu Leyla Şahin’in eğitim hayatının tamamı Kayseri’de geçmiştir. Ancak Harp-İş Sendika Başkanlığı yapan babasının görevinden ve de sınıf öğretmenliği ile başlayan meslek hayatından dolayı yurdumuzun çeşitli illerinde bulunmuştur. En son olarak 2000-2017 tarihleri arasında KAYSERİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ HASTANE OKUL
Sinif yonetimi, sinif ortaminda yeni gelişmelerle bozulan dengelerin eskisinden farkli bicimde kurulmasi surecidir. Yeni kosullar altinda yeni değerler gelistirmeyi ve uygulamayi saglayan bir disiplin olarak da görülebilir.
Bizim, yani Türk insanının ikiyüzlülüğünü görmek istiyorsanız "Prens" okuduktan sonraki yorumlarına bakın.
Bu sitedeki incelemelerin bazıları bu lafı söyletti bana.
Fatih Sultan Mehmet ile resmileşen ama ondan önce de uygulanan kardeş katli uygulamasını; kundaktaki bebek dahil, bir gecede 19 kardeşini boğduran 3. Mehmet'in yaptıklarını
Pek bilim kurgu okuyamadım bu zamana kadar ama son zamanlarda bu türde de kitaplar okumaya başladım. Aklımın hep bir ucunda son zamanlarda çok övülen bir bayan yazar vardı. Ursula K. Le Guin. Bu yazarla ilgili Yerdeniz serisi ve Mülksüzler başı çekmekteydi aklımda ve Mülksüzler okumaya karar verdim.
Bu kararı vermemde 1000Kitap sakinleri ve
Burjuvazi, nüfusun, üretim araçlarının ve mülkiyetin parçalanmasına her geçen gün biraz daha son veriyor. Burjuvazi, nüfusu bir araya topladı, üretim araçlarını merkezileştirdi ve mülkiyeti birkaç elde topladı. Bunun zorunlu sonucu, siyasal merkezileşme oldu. Farklı çıkarları, yasaları, yönetimleri ve gümrükleri bulunan, hemen hemen sadece müttefik olan bağımsız eyaletler, tek bir yönetimi, tek bir hukuk sistemi, tek bir ulusal sınıf çıkarı, tek bir sınırı ve tek bir gümrük tarifesi bulunan tek bir ulusta bütünleşmeye zorlandılar.
Türk Romanını "Pamuk"ladılar
Ahmet Yıldız, yaşayan en önemli yazarlarımızdan İrfan Yalçın'la bir söyleşi gerçekleştirdi.
Yazar gözüyle ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşananları değerlendiren Yalçın, Türk edebiyatının içinde bulunduğu duruma ilişkin de önemli tespitlerini paylaştı...
İşte Ahmet Yıldız'ın İrfan Yalçın'la yaptığı o