İşçilerin nasır tutmuş elleri haysiyetin ve kahramanlığın zarif dokusuna aşinadır, dokununca yürekleri titretir; aylaklığın cansız parmakları, o ellerin yerini tutamaz.
Toplumda saygı alamayan, hor gözleri üstüne alan, sürekli sınıfsal farkın kurbanı olan, aylık maaşını 3 ay sonra almaya mahkum edilen bir sınıfsal alt statüsü.
Zekâ dolu bir genç padişahı detayli detaylı araştırmak bilmek gerekir.
Sırf inanç araya giriyor diye böyle imparatorları geri adımlara itelemek doğru değil.
Hitlere hayranlık duyanlar; sırf inançtan ötürü Fatih'e nefret duygusuyla yaklaşıyor bu aşırı saçmalık ve çelişkili bir davranış biçimidir.
Zaten bugünkü gençlik tüm gelişim ve bilişimi Avrupa kaynaklı sanıyor. Medeniyette Avrupa gözüyle bakar hâle gelmiş.
Eee haliyle Ortadoğu'da bilimin ve gelişimin temellerinin atıldığında haberdar değil.
Ibni Sina'yı, Ali Kuşçu'yu, Farabi'yi, Biruni'yi, Cezeri'yi Takiyüddin'i, Çelebi'yi vs vs bir sürü bilimcileri tanımıyor olmasi elbette bir Avrupalı olarak hisseder kendini.
Aşırı bir ayrımcılık var, bu tür değerli lederleri bilmek, öğrenmek isteyen insanları Osmanlıcılık yapıyorsun etiketini ellerinde hazır bir şekilde yapıştırırlar.
Aynı şekilde Atatürk için de geçerli.
Atatürk bilim rehberini araştırmak isteyenlere de farklı etiketler yapıştırırlar.
Seversiniz sevmezsiniz bu sizin öz düşüncenize bağlı lâkin toplumun ışık kaynağı olan büyüklere, toplumu yeniden ayağa kaldıran liderlere saygı göstermek bir ince duruştur.
Eğer eğitimde biraz eşit şartlar sağlanmak istenirse, Türkiye'nin en iyi öğretmenleri köy okullarına verilmeli.
Köy- şehir öğrenci arasındaki eğitimsel uçurum belki biraz kapanır.
Iyi bir öğretmen iyi bir geleceği temin eder.
Eğer hayata tutunacak iyi bir ipse dünyanin en güzel düğümüyle birleşir, fakat bağlanmasıyla vücuda acı ve iz birakiyorsa hiç sarmasin daha iyi efem :)