Sağlık alanında ki tüm meslek gruplarının ve de Tıp hakkında bilgi edinmek isteyen insanların okuması gerektiği bir kitap.
Kitapta anlatılanlar açıkçası beni pek şaşırtmadı. Rutin olarak dünya da çoğu ülkenin sağlık kuruluşlarında yapılan hatalar. Kitabın genel konusu Tıp eleştirileri. Yapılan hataları çok güzel bir dille, açıklamalarda ve
Saklı Seçilmişler kitabında gıda ile ilgili nasıl kandırıldığımızı okuduk, bununla ilgili bol bol konuştuk, düşündük. Yiyecek tüketmek zorunda olduğumuz için elimizden hiçbir şey gelmedi. Kandırıldığımızı bile bile bu gıdaları tüketmek zorundayız.
Ancak bu kitapta bahsedilen ilaç konusunda
Zaman ayırıp emek sarfettiğiniz için okur olarak teşekkür ederim.
Fakat Soner Yalçın bu eserleri oluştururken Prof. Hekimlerden bayağı destek alıyor.
Kendisi bir Prof doktor değil. Ilaclar hakkında net bir şekilde konuşacak biri de değil.
Kendisi daha çok Tıp bilimine siyasi doktrini enjekte etme çabasında. Dolayısıyla pek samimi görmüyorum kendisini bu Tıp konusunda yaptığı( destek aldığı) eleştiriler için. Siyasî maşa kullandığı için pek dikkate alınmıyor.
Sağlık alanında çok sıkıntılarımız var kendimde görüyorum hastanelerde. Elbette eştirirler bazen yerini buluyor.
Tıp konusunda yaptığı değerli çalışmalar eşliğinde çıkarımlarda bulunan eleştirilerde bulunan bir Prof var.
Öncelikle zaman ayırıp okuduğunuz için ve verdiğiniz tavsiye için çok teşekkür ederim :) kitabı okuduğunuz zaman zaten soner yalcın ben bu işi biliyorum öyle yazdim demiyor. Yaptıgı araştırmalar ve kaynaklar üzerinden derlemiş kitabı. Açıkçası ben bu işi biliyorum diye yazsa bende okumam zaten :) tabi ki işin siyasi boyutu var hemde çok büyük ben sadece incelemede o konuya girmek istemedim çünkü çok çok uzun bir inceleme olacağı gibi kitaptaki her şeyi yazmak bana mantıklı gelmedi :)
Yinede ciddiye alıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim:) ıyi okumalar dilerim:)
Bu güzel alıntıyı çerçeveletip bazı değerli doktor arkadaşımızın odasına asmak lazım.
Malum hasta ve hasta yakınları, sağlık personellerine çok nazik davranıyorlar.
İşçilerin nasır tutmuş elleri haysiyetin ve kahramanlığın zarif dokusuna aşinadır, dokununca yürekleri titretir; aylaklığın cansız parmakları, o ellerin yerini tutamaz.
Toplumda saygı alamayan, hor gözleri üstüne alan, sürekli sınıfsal farkın kurbanı olan, aylık maaşını 3 ay sonra almaya mahkum edilen bir sınıfsal alt statüsü.