Acaba senin de bilinçaltın var mıydı babacığım? Bana öyle geliyor ki sizin zamanınızda böyle şeyler icat edilmemişti. Sanki Osmanlıların böyle huylan yoktu gibi geliyor bana. Senin fesli ve redingotlu resimlerini gözümün önüne getiriyorum da, bu görüntüyle Varoluşçu bir bunalımı' yan yana düşünemiyorum doğrusu. Aslında bizler de bir özenti içindeyiz; ama ne de olsa bu kurt içimize düştü bir kere babacığım; bazı meseleleri bu yüzden büyütüyoruz. Acaba bütün bunları sana şimdi anlatsaydım nasıl karşılardın, yazdıklarımı okusaydın ne düşünürdün? Hepsini 'deli saçması' mı bulurdun? Sizin zamanınızda herhalde böyle zorluklar yoktu babacığım; yemek ve bilmece çözmek ve benim zorumla radyodan dinlediğin alafranga müzik ve sineklerin camı kirletmesi ve gazetede sağlıkla ilgili makale hakkındaki düşüncelerin ve aylık bütçe hesapların ve yarın pişirilecek aşureye neler katılması gerektiği ve benzeri ve ilgisiz bütün düşüncelerinin 'bilinç akımı' denilen karmaşık bir düzende yer aldığını bilseydin sanırım yemekten sonra o yüksek koltuğunda rahatça uyuklayamazdın. Maddenin temel yapısında düzelmesi mümkün olmayan bozuklukların başladığını ya da bazı tabiat kanunlarının artık eskisi gibi aynen tekrarlanmadığını duysaydın acaba endişelenir miydin?
Belki de nasıl bir insan olduğunu bugün bile bilmiyorum; daha doğrusu, bugün, senin bilmediğin bazı şeylerin varlığından haberim olduğu için, bu bakımlardan nasıl bir insan olduğunu merak ediyorum. Acaba senin de bilinçaltın var mıydı babacığım? Bana öyle geliyor ki sizin zamanınızda böyle şeyler icat edilmemişti. Sanki Osmanlı'nın böyle huyları yoktu gibi geliyor bana. Senin fesli redingotlu resimlerini gözümün önüne getiriyorum da, bu görüntüyle "varoluşçu bir bunalımı" yan yana düşünemiyorum doğrusu. Aslında bizler de bir özenti içindeyiz; ama ne de olsa bu kurt içimize düştü bir kere babacığım bazı meseleri bu yüzden büyütüyoruz.
Reklam
Babama mektup
“Acaba senin de bilinçaltın var mıydı babacığım? Bana öyle geliyor ki sizin zamanınızda böyle şeyler icad edilmemişti.”
Sayfa 169
Sizin zamanınızda..
Sizin zamanınızda Japonya'da çocuklara korkunç şeyler öğretiliyordu. En zarar verici yalanlar öğretiliyordu. En kötüsü, görmemeleri, soru sormamaları öğretiliyordu. İşte bu yüzden ülke, tarihinin en kötü felaketine sürüklendi.
Sayfa 129 - YKYKitabı okudu
POZİTİF STRES YÖNETİMİ
Okuduğunuzdan en verimli şekilde faydalanmanın on kuralı  Öğrenmeye başlarken kararlı olun.  Seçici olun.  Yanınızda kağıt ve kalem bulundurun.  Sizin için en fazla öncelik taşıyanla başlayın.  Zihninizi açık tutun.  Değiştirilmesi en kolay şeyden başlayın ve kendinizi başarıya hazırlayın.  İlerlemenizi kaydedin ve başarınızı
"Hiç âşık oldunuz mu? Yani sizin zamanınızda nasıldı, hep savaşta mıydınız?" "6 Şubat 1920 günü şehir top ve makinalı tüfek salvolarıyla sarsılırken, cephe gerisinde, sokaktan geçen bir kıza eşlik etmiştim." "Hepsi bu mu?" "Kalp şeklinde dolu yağıyordu." "Vay canına?!" "Kızın adı... şimdi kim bilir hangi mezar taşına kazılıdır. Öptüğüm ilk kız oydu işte." "Sonra?" "Hâlâ o ilk öpücüğün etkisindeyim." "Gerçekten mi?" "Ve hâlâ onsuz yaşamayı öğrenmeye çalışıyorum."
Reklam
373 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.