Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Muhabbet
"Sevgi ve bilgi katılmış sohbete 'muhabbet' derler. Osmanlı ceddimizin sevgi, bilgi, şefkat, dostluk, paylaşım gibi, bugün çoğunu unuttuğumuz kavramlardan oluşan bir 'muhabbet' geleneği vardı. Eski kahvehaneler bile bu geleneğe hizmet ederdi. Şu deyiş meşhurdur: Gönül ne kahve ister, ne kahvehane Gönül sohbet ister, kahve bahane."
El âlemin içkiye verdiği parayı bir gün dînine verdin mi? Arkadaşlarınla ettiğin seyahat kadar bir sohbete geldin mi? Ben bu sohbetler için duyduğum bahânelerle, bahânelere îman kitabı yazacak kıvâma geldim. Duydun mu bu kadar bahâne? Eşine süslendiğin kadar Rabb'ine süslendin mi? Aynanın karşısında geçirdiğin vakit kadar seccâdende Rabb'ine vakit ayırdın mı? Vakti sana verene hakkını verebildin mi? Lütuf mu edildi sana bu kulluk? Hadi kalk, doğrul yerinden. Sen Rabb'inin kulusun, sen bu dünyâya keyif sürmeye gelmedin. Sen, "Ümmetim, Ümmetim!" diye yanan bir peygamberin ümmetisin. Sen de bu dünyâda "Peygamberim, Peygamberim" de. ...
Benden Vazgeçme Ya Rab!
Benden Vazgeçme Ya Rab!
Reklam
Yeni bahane kilidi açıldı
"Bu yüzden, baylar, ben bir atla sohbete gidiyorum, şaire hanım beni hoş görsün, profesör bağışlasın, bütün haftam dolu, bir dolu konuşma dinlemeliyim."
127 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Hikayeleri sadece okumakla kalmıyor o an'ı yaşıyorsunuz.
Yazar: Zeynep Altunok Eser: Kuşlardan Sonra Yayınevi: Telmih Yayınları ISBN: 978-625-00-0334-3 İnceleyen : Fatih Kaplan Gazeteci-Yazar Eserin ilk sayfalarında yazarımızın öz geçmişi aktarılırken; 2004 yılının yaz aylarının son demi olan bir Ağustos gününde Bozkır’ın yiğitler şehri olan… satırlarla giriş yapılan satılarda; …Eğitim hayatına
Kuşlardan Sonra
Kuşlardan SonraZeynep Altunok · Telmih Kitap · 013 okunma
- Sizin de yapmış olduğunuz gibi hayatta bu kadar keskin ve etraflıca bir değişiklik yapabilmek için karmaşık bir manevi süreçten geçmiş olmak gerekir. Şimdi bu yaşantıyı devam ettirebilmek ve her daim kendi inançlarınızın en tepesinde durabilmek için aklınızla ve kalbinizle günbegün, gergin bir halde çalışmak zorundasınız. Şimdi sohbetimize
Annem beni kitap okurken gördüğünde "Bırak elinden kitapları. Dantel, oya yapmayı bırakıyorsun, bir faydası olacakmış gibi kitap okuyup duruyorsun" diye kızardı. Ben de tatlı bir dil ile çeyiz hakkındaki düşüncemi onunla paylaşırdım: Anneciğim! Bir kadının çeyizi, tahtalar arasında götürdüğü bez yığını değildir. İffet, sadakat, anlayış ve sevgiden büyük çeyiz mi olur? O bezler, acıktığımızda karnımızı mı doyuruyor? Sırtımız açıldığında bizi mi giydiriyor? Ama kızım onlar, el emeği göz nurudur. Konu komşu ne der sonra? El emeği göz nuru derken ömrümüzün değerli vakitlerini öldürüyoruz, gözlerimizin ferini kaybediyoruz üstelik konuya komşuya göre mi yaşayacağız? O bez yığınları israftan başka nedir? Okuduğunuz kitaplar kafanızı karıştırıyor yeni şeyler çıkartıyorsunuz. Anneciğim! Hz. Fatma'nın çeyizi var mıydı? Varsa Ali'ye ne götürdü? Annem bu konuşmamdan hoşlanmamıştı ve her zamanki hemen bir bahane bulup konuyu değiştirmeye çalıştı. Bana müsaade, namazı kılayım. Namazı aradan çıkarayım da rahatça sohbete devam edelim. Namazı aradan çıkarma! Sen aradan çık. Sen çıkınca aradan, sana kalır seni Yaradan.
Reklam
Annem beni kitap okurken gördüğünde "Bırak elinden kitapları. Dantel, oya yapmayı bırakıyorsun, bir faydası olacakmış gibi kitap okuyup duruyorsun" diye kızardı. Ben de tatlı bir dil ile çeyiz hakkındaki düşüncemi onunla paylaşırdım: Anneciğim! Bir kadının çeyizi, tahtalar arasında götürdüğü bez yığını değildir. İffet, sadakat, anlayış ve sevgiden büyük çeyiz mi olur? O bezler, acıktığımızda karnımızı mı doyuruyor? Sırtımız açıldığında bizi mi giydiriyor? Ama kızım onlar, el emeği göz nurudur. Konu komşu ne der sonra? El emeği göz nuru derken ömrümüzün değerli vakitlerini öldürüyoruz, gözlerimizin ferini kaybediyoruz üstelik konuya komşuya göre mi yaşayacağız? O bez yığınları israftan başka nedir? Okuduğunuz kitaplar kafanızı karıştırıyor yeni şeyler çıkartıyorsunuz. Anneciğim! Hz. Fatma'nın çeyizi var mıydı? Varsa Ali'ye ne götürdü? Annem bu konuşmamdan hoşlanmamıştı ve her zamanki hemen bir bahane bulup konuyu değiştirmeye çalıştı. Bana müsaade, namazı kılayım. Namazı aradan çıkarayım da rahatça sohbete devam edelim. Namazı aradan çıkarma! Sen aradan çık. Sen çıkınca aradan, sana kalır seni Yaradan.
CANDAKİ ERKEK
Kendimden geçmenin vakti bugün Sebep hiç aramam, sonuç sitemler olsun Kafamın durgun sularında dalgın dalgın dolanan düşünceler Her cümlemin başında tıkanıp kalışlarım Her akşam hırıl hırıl tıkanan nefesim gerekirse hayata karşı tahlilim olur. Bugün sebepsiz bir ruh hastası gibi dertleneyim Kendi dünyamda sakladığım o büyümemiş çocuk
Sevgi ve bilgi katılmış sohbete "muhabbet" derler. Osmanlı ceddimizin, sevgi, bilgi, şefkat, dostluk, paylaşım gibi, bugün çoğunu unuttuğumuz kavramlardan oluşan bir "muhabbet" geleneği vardı. Eski kahvehaneler bile bu geleneğe hizmet ederdi. Şu deyiş meşhurdur: 'Gönül ne kahve ister, ne kahvehane Gönül muhabbet ister, kahve bahane.'
Sayfa 28 - NesilKitabı okudu
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.