Kitap bitince ilk hissettiğim duygular, pekiştirilmiş hayranlık ve hüzün. Kitap, Gazı Mustafa Kemal'in hayatını özeline girmeden anlatıyor, daha çok yaşadığı dönemdeki yaptıkları ile ilgili. Fon, o dönemin coğrafik, kültürel, siyasi dünyası. Büyük resme bakan bir anlatım var. Konu, kronolojik gitse de bazen bu yüzden dağılıyor. Bazen kafa karışıyor. Sanki haritanın basında kitap oluyormuşsunuz hissi hakim. Ilber hocanın bilgisine ayrıca hayran oluyorsunuz.
Yayınevinden kaynaklı son dönemdeki haberlerden dolayı biraz şüpheyle okumaya başladım ama beni rahatsız edecek, acaba mi dedirten bir şeye rastlamadim. Sonlara doğru hic bitmeyen o dönemle ilgili sorulara ayrı başlıklar açılmış. Bu da bir artı benim için.
Kitap, özele hemen hemen hiç girmiyor. O yüzden, hayatını merak edenleri pek tatmin etmeyecektir. Fakat, mutlaka o dönemin ruhunu anlamak için de okunması gerekir diye düşünüyorum.
Eğitimin, dil bilmenin ne kadar önemli olduğu kitabın tümüne öyle yedirilmis ki; kendi eğitiminizi, çocuğunuza aldirdiginiz eğitimi sorgular oluyorsunuz. Hele ki; aile tarihini bilmemek kısmı çok çarpıcı. Kökler konusuna hem ilgim olmasına rağmen, kitaptan sonra aile büyüklerini arayarak şeceremizdeki bazı detayları konuşma ihtiyacı bile duydum. Kitap beni içine aldı, çok yönlü katkıları oldu. Ilber hocanın kitap dilinin biraz karıştırıcı, konu dağıtıcı, tarihci kimliğiyle anlamını bilmediğim kelimeler kelimeler kullansa da herkesin okumasi tavsiye olunur.