"Şu kasları edinmek için çok uğraşmış olmalısın.Ama birazda kalp edinmek,sevgi edinmek için uğraşsaydın,işte o zaman insan olabilirdin! Ne yazık ki ambalajı hoş,içindekilerin son kullanma tarihi geçmiş,tozlu bir bakkalda satılan asırlık mallardan farkın yok!"
itiraf etmeliyim ki, kitabın kapağındaki içinde kalp bulunan kavanoz ve aşkın son kullanma tarihi olması fikri ilgimi çektiği için kitabı satın alıp okudum, lakin kitapta lise edebiyatı seviyesinde bir aşk anlatılıyor.
Evet, çocuk kitabı ve sıkıldım. Sıkılmam kitabı kötü yapmaz ki kitap gerçekten iyidir ve mesaj net bir şekilde anlaşılıyor. Kitabın altıncı bölümünde zaman işlenmeye başlıyor. Bende hayatımın son üç-dört senesinde bu konuyu derinlemesine işlemeye başladım. Zaman hakkında kendi görüşlerimi yazarak burada laf kalabalığı yapmak istemiyorum. Lakin
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü