Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de. Insanları, eski karıma yapmış olduğum gibi, büyük bir boşluk içinde bırakmasaydım. Kendimden de kaçıyorum gibi beylik bir ifadenin içine düşmeseydim. Bu mektubu çok karışık hisler içinde yazıyorum gibi basmakalıp sözlere başvurmak zorunda kalmasaydım. Ne olurdu, bazı sözleri hiç söylememiş olsaydım; ya da bazı sözleri hiç söylememek için kesin kararlar almamış olsaydım. Sana diyebilseydim ki, durum çok ciddi Bilge, aklını başına topla. Ben iyi değilim Bilge, seni son gördüğüm günden beri gözüme uyku girmiyor diyebilseydim. Gerçekten de o günden beri gözüme uyku girmeseydi...
128 syf.
1/10 puan verdi
Avrupa kökenli aristokrat Amerikanlar ile Amerika'da yeni yeni ortaya çıkan zengin tacirlerin kavgasını konu alıyor. Old money- new money anlaşmazlıkları yani. Bir taraf son bir dal olarak geleneklerine, normlarına tutunmaya çalışırken diğer taraf tüm bunları ve daha nicesini aşmış durumda. Soylular zar zor esamelerini okutmaya çalışıyor. Kurgu berbat. Kadın karakterin bakış açısına, iç dünyasına dair hiçbir şey yok, sanırım bu önemli kısmı biz aklımızda uyduruyoruz? Kitabın adı; Winterbourne'ün Kendi Ahlak Anlayışını Oluşturmaktan Yoksun Yaşamı olmalıydı. Kitaptan çıkarılabilecek tek ders, sivrisinek olan yerde flörtleşmeyin olabilir.
Daisy Miller
Daisy MillerHenry James · Penguin Classics · 20071,093 okunma
Reklam
Ebu Akil Radıyallahu Anh’ın İmanı
Ebu Akil Radıyallahu Anh Rasûlullah Aleyhisselatu vesselamın zamanında fakir yaşamış bir sahabe efendimiz... Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesselam efendimiz sadaka ile alakalı ayeti kerimeleri getirince, sırtına odun yüklenmiş, 3-5 lira kazanmış, gelmiş bunu ayeti kerimenin gereğini yaşamak adına infak etmiş bir sahabe efendimizdir Ebu Akil
656 syf.
·
Puan vermedi
"मैंने तुम्हें अपनी ओर देखने पर मजबूर किया, और तुमने मुझे अपनी ओर देखने पर मजबूर किया, इसलिए।" Eminim bu kitabı duymuşsunuzdur. Genellikle "tüm zamanların en iyi romanlarından" biri veya "ölmeden önce okumanız gereken kitaplar" olarak lanse edilir.. -'Sen yapabilirsin'- bir seçenek sunar. Dünyanın en önemli kelimesi olabilir. Demek ki yol açık. Bu da onu doğrudan erkeğin sırtına atıyor. Çünkü eğer 'Yapabilirsin' ise 'Yapamazsın' da doğrudur. Steinbeck, Kabil ve Habil'in hikayesini ele alıyor ve Kabil'i (Cal Trask formunda) sempatik karakter haline getiriyor. Cal Trask, yıkım uğruna yıkıcı bir şekilde hareket etmiyor, ancak Cal'in ikiz kardeşi Aron'u tercih eden babası Adam'ın onayını ve sevgisini çaresizce bekliyor. Ancak hikaye o kadar da basit değil; Cal ve Aron, 600 sayfalık romanın son çeyreğine kadar ana karakterler olarak giriş yapmıyorlar. Dolayısıyla bu kitabın Kabil ile Habil'in yeniden anlatımı olduğunu söylemek, kitabı aşırı basitleştirmek olur. Kitabın ana teması herkesin içindeki aşk arzusu ve bu arzunun insanları nasıl yıkıcı davranışlara yöneltebildiğidir.
Cennetin Doğusu
Cennetin DoğusuJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20176,5bin okunma
Hipergami ve İnsanlar “İlk defa İsveç'te bir kızla çıktık. Muhabbet ediyoruz, kız sevdiğim filmleri soruyor, okuduğum kitapları soruyor, gezdiğim ülkeleri soruyor. Ama işimi sormuyor. Ben alışmışım Türklere, adın nedirden sonra ikinci soru işin nedir? Yok abi döndük dolaştık sevdiğimiz yemeklere falan geldik hala sen ne iş yaparsın demiyor
Politikada yerel lezzetlerin yeri ve önemi
Politikada yerel lezzetlerin yeri ve önemi Türkiye'de siyasetçi olarak bir yere gelmek is tiyorsan yerel lezzetlerden, baldan, oilta pey- nirden, cevizli sucuktan lüp lup yuracak, sonra da çıkıp bunları televizyonda anlatacaksın. Ellm mecbur! Zamanlan, liderler, gazeteciler değişiyor Ancak Türkiye de siyaset röportajlarının sen vanım saatinde illaki uzun uzun konuşulan iki koma değişmiyor Futbol ve "Efendim ne yiyip içiyorsunuz?" Eskiden, memleketteki siyasi röportaj gurme lezzetle re saptırma alışkanlığuın sebebi tartışmalı geçen söyleşiyi yumuşatmaktı. Son yıllarda ise "Zaten soru soramıyoruz, bari vakti böyle dolduralım" olabilir. Gülse Birsel Beni gözünüzde büyütmeyin, s.17, editör: Handan Akdemir, Doğan kitap, Mayıs-2024
Sayfa 17 - Doğan kitap, Mayıs- 2024Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.