Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
392 syf.
9/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Bir Garip Orhan Veli
‘‘Ölünce biz de iyi adam oluruz; Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış, Hepsini unuturuz.’’ Kitapta bende iz bırakan Orhan Veli dizeleri bunlar oldu. O yüzden yazmaya da ‘‘Ölüme Yakın’’ şiirinden bir alıntıyla başlamak istedim. Orhan Veli belki yaşarken de iyi insandı, çok seviliyordu ama o garipliği, anama duyurmayın dediği mahzunluğu; tarifsiz
Orhan Veli'nin Ankara'daki İzleri
Orhan Veli'nin Ankara'daki İzleriTolga Aydoğan · Yapı Kredi Yayınları · 20237 okunma
:p
Yahya Kemal bazı genç şairleri Ankara'da Kerpiç Lokantası'nda yemeğe davet eder. Yaprak dergisinin şairlerinin arasında Orhan Veli, Oktay Rifat, Melih Cevdet, Sabahattin Eyuboğlu ve Mahmut Dikerdem vardır. Bu tip toplantılarda çevresindeki şairlerden şiirlerini okumasını isteyen Yahya Kemal, önce ağır, melankolik ve aruz vezinli şiirlerinden birini silah olarak çeker. Ondan sonra genç şairlerden ilk olarak Oktay Rifat söz alır. O'nun silahı da son zamanlarda yazdığı Yalancı Dolma şiiridir: Şu zeytin yağlı dolma Yemek değil rezalet Rezalet rezalet rezalet HÜRRİYET MÜSAVAT ADALET Yahya Kemal böylesine bir düelloya girdiğine bin pişman olmuştur. Yemeğin devamında yaptıklarını Mahmut Dikerdem'in anılarından okuyalım: "Kendisi ile alay edildiğini zannetti. Bize arkasını döndü ve sürekli öksürdü. Bu gitmemizi istiyor anlamındaydı. Herkes teker teker ayrıldı. Oktay Rifat'ın hiç böyle bir niyeti yoktu ama..."
Reklam
:D DÜELLO
Yahya Kemal bazı genç şairleri Ankara'da Kerpiç Lokantası'nda yemeğe davet eder. Yaprak dergisinin şairlerinin arasında Orhan Veli, Oktay Rifat, Melih Cevdet, Sabahattin Eyuboğlu ve Mahmut Dikerdem vardır. Bu tip toplantılarda çevresindeki şairlerden şiirlerini okumasını isteyen Yahya Kemal, önce ağır, melankolik ve aruz vezinli şiirlerinden birini silah olarak çeker. Ondan sonra genç şairlerden ilk olarak Oktay Rifat söz alır. O'nun silahı da son zamanlarda yazdığı Yalancı Dolma şiiridir: Şu zeytin yağlı dolma Yemek değil rezalet Rezalet rezalet rezalet HÜRRİYET MÜSAVAT ADALET Yahya Kemal böylesine bir düelloya girdiğine bin pişman olmuştur. Yemeğin devamında yaptıklarını Mahmut Dikerdem'in anılarından okuyalım: "Kendisi ile alay edildiğini zannetti. Bize arkasını döndü ve sürekli öksürdü. Bu gitmemizi istiyor anlamındaydı. Herkes teker teker ayrıldı. Oktay Rifat'ın hiç böyle bir niyeti yoktu ama..."
Son söz
Boğazından lıkır tıkır geçen Şu suyun kıymetini bil Nedir ki bu mavilik deme Pencereden görebildiğin kadar Göğün kıymetini bil Kıymetini bil çiçek açmış bademin Güneşli odanın çamurlu sokağın Beyazın siyahın yeşilin Pembenin kıymetini bil Dirilik öyle bir şey yürekte Sevinçle çırpınır Kavak yelleri eser insanın başında İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır Halk için girişilen savaşta O korkulu sevincin Öfkenin kıymetini bil Bil ki bu Budur İşte Güneş yalnız dirileri ısıtır Güneşin kıymetini bil
Sayfa 41 - Adam Yayınları, İstanbul, 1982.Kitabı okudu
Son söz
Boğazından lıkır mıkır geçen Şu suyun kıymetini bil Nedir ki bu mavilik deme Pencereden görebildiğin kadar Göğün kıymetini bil Kıymetini bil çiçek açmış bademin Güneşli odanın çamurlu sokağın Beyazın siyahın yeşilin Pembenin kıymetini bil Dirilik öyle bir şey yürekte Sevinçle çırpınır Kavak yelleri eser insanın başında İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır Halk için girişilen savaşta O korkulu sevincin Öfkenin kıymetini bil Bil ki bu Budur işte Güneş yalnız dirileri ısıtır Güneşin kıymetini bil Oktay Rifat
Sayfa 210
SON SÖZ Boğazından lıkır lıkır geçen Şu suyun kıymetini bil Nedir ki bu mavilik deme Pencereden görebildiğin kadar Göğün kıymetini bil Kıymetini bil çiçek açmış bademin Güneşli odanın çamurlu sokağın Beyazın siyahın yeşilin Pembenin kıymetini bil Dirilik öyle bir şey yürekte Sevinçle çırpınır Kavak yelleri eser insanın başında İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır Halk için girişilen savaşta O korkulu sevincin Öfkenin kıymetini bil Bil ki bu Budur işte Güneş yalnız dirileri ısıtır Güneşin kıymetini bil
Reklam
Oktay Rifat Horozcu - Son Söz
Boğazından lıkır lıkır gecen Şu suyun kıymetini bil Nedir ki bu mavilik deme Pencereden görebildiğin kadar Göğün kıymetini bil Kıymetini bil çicek açmış bademin Güneşli odanın çamurlu sokağın Beyazın siyahın yeşilin Pembenin kıymetini bil Dirilik öyle bir şey yürekte Sevinçle çırpınır Kavak yelleri eser insanın başında İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır Halk için girişilen savaşta O korkulu sevincin Öfkenin kıymetini bil Bil ki bu Budur iste Güneş yalnız dirileri işitir Güneşin kıymetini bil.
Sayfa 720Kitabı okudu
220 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sözlü/Yazılı-Söyleşi/Deneme
Ferit Edgü'nün "Sözlü/Yazılı" adlı kitabı, adından da anlaşılabileceği gibi iki bölümden oluşuyor.Kitabın "Sözlü" adlı bölümünde; Ferit Edgü'nün Güven Turan, Doğan Hızlan, Bedirhan Toprak, Feridun Andaç, Ayfer Tunç, Ahu Antmen,Samih Rifat, Sait Aydın,Aslı Tohumcu ile yaptığı on söyleşi yer alıyor. Söyleşileri
Sözlü - Yazılı
Sözlü - YazılıFerit Edgü · Yapı Kredi Yayınları · 201638 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
EŞLERİNE GÖRE EDİPLERİMİZ
Eşlerine Göre Ediplerimiz kitabını yıllar önce kütüphaneden alıp okumuştum, tekrar okumak istedim ama maalesef ki kitabın basımı bittiği için kitabı hiçbir yerde bulamadım ve nadirkitap sitesinde ikinci el kitaba denk gelince aldım. Beni en çok üzen şey ise 15 tl'lik kitabı 90 liraya almak oldu.  Ama o paraya rağmen, kitap kitaplığımda yer
Eşlerine Göre Ediplerimiz
Eşlerine Göre EdiplerimizSermet Sami Uysal · Timaş Yayınları · 201010 okunma
Rifat'a Haklı Bir Güzelleme
Söylemek bile fazla: O. Rifat sınıfsal ve düşünsel açıdan varsılların bir üyesi olmamıştır hiçbir zaman. Gerçek, tam tersidir bunun. O. Rifat'ta bir köy temeli bulunduğu bile söy­lenebilir. Şiirinin yansıttığı gerçeklik, yalnızca turistik gözlem­le sağlanabilecek türden değildir çünkü. Yaşanmışlığı içerir. Gel gelelim, son kertede bir ikilem söz konusudur. Bu ikile­mi açıklamada Troçki'nin Yesenin'e ilişkin yorumundan yararlanılabileceğini sanıyorum: Lirik şair, duyarlığını dışa­ vurmasını engelleyen karmaşık dönemlerde bir tür iç yıkıma uğruyor belki de. Sanatsal açıdan yetkinleştiği ölçüde günün­den ve yaşam ortamından, o günün ve ortamın sorunlarından kopuyor. Ters düşüyor onlara. Bütünüyle düşlemsel bir dün­ yaya çekil(e)miyor O. Rifat, elbet, ama reel dünyanın tüm ya­pıp etmeleriyle düş gibi alımlanabileceğine ve iletilebileceği­ne inanıyor. Kentte sağlayamadığı tinsel ve ansal doyumu kır­da elde etmeye çalışıyor. Reel yaşamı burada değil, orada ka­bulleniyor. Çünkü köyü, köyün iç yapısı bu türden gerekli di­namikleri içermemesine rağmen, bir hayırlamanın mümkün alanı olarak görüyor büyük olasılıkla. Troçki, Yesenin için "kent onu güçlendirmedi, sarstı ve yaraladı" diyordu. Bu söz, öyle sanıyorum ki, çok başka nedenlerle de olsa O. Rifat için de geçerli.
Sayfa 132 - İşKitabı okudu
Reklam
Deniz uzakta. Son vapur Karaköy'e dönmüş, iskelenin babasına gıcırdayan bir halatla bağlanmıştır. Söndürmüşler ışıklarını, sallanır usulca. Kim bilir nasıldır oraları bu saatte! Köprü dubaları son yükü de indirince hafifleyerek yükselmişlerdir. İskele sıraları bomboştur, bekleme odalarının kapıları kilitli. Buğday, tuğla, demir taşıyan manavların peşinden süzülerek uçan martılar nerelere siner geceleri! Haliç ve çürük yosun kokusu. Sabahçı kahvelerinde sabahı bulmak için uyuklayan garipler, yolsuzlar, işsizler gibi bir gözü açık uyuyan İstanbul'un gittikçe hafifleyen, ama hiç durmayan gürültüsü ve Filiz'in içinde bu gürültüye denk bir mırıltı. Akşam sofrasından kaldırılan tabak, kaşık, çatal sesleri. Kabak tenceresinin üstüne örtülen kapak, buzdolabında soğuyan su. Çekilen perde. Keser mi, balyoz mu, motor mu ne olduğu, nerden geldiği bilinmeyen, gündüzden kalma o ses ve bizden bir türlü elini çekmeyen yaşanmış günler. Bir söz beklenmedik zamanda söylenen. Bir bakış. Bir tortu içimizde.
Son söz
Boğazından lıkır lıkır geçen Şu suyun kıymetini bil Nedir ki bu mavilik deme Pencereden görebildiğin kadar Göğün kıymetini bil Kıymetini bil çiçek açmış bademin Güneşli odanın çamurlu sokağın Beyazın siyahın yeşilin Pembenin kıymetini bil Dirlik öyle bir şey yürekte Sevinçle çırpınır Kavak yelleri eser insanın başında İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır Halk için girişilen savaşta O korkulu sevincin Öfkenin kıymetini bil Bil ki bu Budur işte Güneş yalnız dirileri ısıtır Güneşin kıymetini bil
Sayfa 69 - Yeditepe Yayınları, İstanbul, 1962Kitabı okudu
Son söz
Boğazından lıkır lıkır geçen Şu suyun kıymetini bil Nedir ki bu mavilik deme Pencereden görebildiğin kadar Göğün kıymetini bil Kıymetini bil çiçek açmış bademin Güneşli odanın çamurlu sokağın Beyazın siyahın yeşilin Pembenin kıymetini bil Dirilik öyle bir şey yürekte Sevinçle çırpınır Kavak yelleri eser insanın başında İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır Halk için girişilen savaşta O korkulu sevincin Öfkenin kıymetini bil Bil ki bu Budur işte Güneş yalnız dirileri ısıtır Güneşin kıymetini bil
Son söz
Güneş yalnız dirileri ısıtır... | Oktay Rıfat
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.