Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güneşin sıcaklığı, parlaklığı, günden güne artıyor; havada insanın içini gıcıklayan bir bahar kokusu var. Yaklaşan yaz günleri prangalı adamı heyecanlandırır, içinde çekici istekler, özlemler doğurur. Hürlük özlemi, parlak güneş ışıkları altında puslu sonbahar ya da kış günlerinde olduğundan daha şiddetlidir.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"İnsan aşktan değil de aşkın yoksunluğundan ölebilir galiba. Yaşanması mümkünken yaşanamayan aşk kalbe ağır gelir, nefes almayı zorlaştırır, yaşamı tatsızlaştırır. Ya öldürür ya da yaşatmaz. Hangisi daha kötü bilemiyorum. Sanırım buna herkes kendisi karar vermeli."
Reklam
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Sayfa 188Kitabı okudu
"Yıllardır ağacına kavuşmayı bekleyen bir sonbahar yaprağı gibi savrulup durdu ruhum."
Besbelli ikisi de başkalarına iyilik etmek için çırpınıyor, ettikten sonra da her biri, bu iyiliği ötekinden gelmiş gösteriyordu. Aşıkların şu dünyada hayal ettikleri evlilik de buydu herhalde..
"Bazen her şeyi geride bırakmak için kaçıp gitsek de kaçtığımız şeyin bizimle valizimizde, gittiğimiz her yere yolculuk yaptığını anlayamıyoruz."
Reklam
"Gitmesine bir türlü izin veremediği, kalmasına da gücünün yetmediği, içine hapsettiği kırık dökük bir masaldı bu belli ki."
Çoğaldı gitgide yokluğun dağ gibi Atılmış üzerime ağ gibi Zaman ilaç değil yanmaya alıştıran Hepsi sönse de yanan tek bir çerağ gibi Kim bilir kaç ilkbahar, yaz, sonbahar, kış Aylar, mevsimler derken seneler sensiz geçti Büyüdü, ağaç oldu çoktan ektiğimiz fidanlar Gölgesinde kaç gün, geceyi zor etti Uzayıp giden yollara kitlenmiş gözlerim Tükenmiyor ümit, bir olmaz'ı bekliyorum Bulur mu bulur benide günün birinde bir mucize Duayı duaya ekliyorum Dön, dayanamıyorum artık Dön, bu ne çok yalnızlık Çık, gel ne olursun apansız Hadi dön, hadi dön, yalansız
Sayfa 78 - Dön-2009Kitabı okuyor
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp duruyor havada kuşlar? Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim? Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Sayfa 228Kitabı okudu
"Savaş ve Barış" Hakkında Birkaç Söz
Öldürmenin hem maddi hem manevi anlamda kötü bir şey olduğu dünyanın yaratılışından bu yana bilindiği hâlde neden milyonlarca insan birbirini öldürdü? Çünkü arıların sonbahar yaklaşırken birbirlerini öldürmesi, erkek hayvanların birbirini öldürmesi gibi insanların da birbirlerini öldürerek o temel zooloji yasasını uygulamaları kesinlikle zorunluydu. Bu korkunç soruya başka bir yanıt verilemez.
Sayfa 10 - Savaş ve Barış, I.CiltKitabı okudu
Reklam
Siz hangi ülkenin sürgünüsünüz çocuklar Eflatun bir mağaradan Ämâ gibi bakarken gözleriniz Neden öyle yaşlanmışsınız Ecel kadar hüzünlü Sonbahar kadar güzelsiniz
"Sonbahar da geliyor gayrı" dedi. "Sen bakma havaların yaz gibi gettiğine. Bu yıl birden patlayacak gış."
“Her sabah güneş dağları aydınlatacaktı. Sonbahar gelecek, kar yağacak, sonra da ilkbahar şarkıları söylenecekti.”
Dün sahilde karşılaştık... Biran gözüm ısırdı,sonra birden tanıdım Düşmemek için zor tuttum kendimi Bacaklarım titredi,bir ağaca yaslandım... Yırtılan bir mektup gibi Sisli hatıraların gerisinden bakıyordu.. Eski bir sevdanın durulmamış nehirleri Çırpınarak yüreğime akıyordu. Hatırladığım bir sonbahar günüydü, Karşımızdaki yeni eve
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.