Gördüğüme inanırım deyimini herkes bilir Fakat görebidiklerimizin birçoğu yanılsamadır. Örneğin, tipik bir manzaraya baktığımızdan filme benzer bir panorama gibi gözükür. Gerçekten retinadaki optik sinirin konumuna uyan görüş alanımızda kocaman bir boşluk bulunur. Bu büyük çirkin siyah noktayı nereye baksak görebilmeliydik aslında. Ama beynimiz bu
Bir önceki gönderimde Derya Coskun 'un Mutluluk İksiri isimli kitabını yorumladım. Bu gönderide de kitaptan yaptığım alıntıları paylaşmak istiyorum. Genel yorumu okumak için lütfen ismimin üzerine tıklayıp bir önceki paylaşımıma göz atın.
Alıntılar:
"Eskiden insanlar, komşularının hayatlarıyla kendi hayatlarını kıyaslarken günümüzde belki de
Sonuç olarak, depresif ebeveynler kendi davranışı üzerinde çok az kontrole sahip oldukları için çocuklarının da kontrolden çıkma ihtimali oldukça yüksektir.
İçeri doğru hareket büyük mutluluk getirir. Dışarı doğru olan ise hem mutluluk hem de mutsuzluk getirir. Getirdiği mutluluk anlıktır ama mutsuzluk kalıcıdır. Mutluluk yalnız boşluklar sırasında hissedilir. Yalnız ümitlendiğinizde, beklentileriniz olduğunda boşluk vardır ama gerçekte sonuç hep mutsuzluktur.
Mutluluk beklentidedir, umuttadır, arzu etmektedir, hayal kurmaktadır. Yalnız yükünüzü attığınızda hissedilir. Bu mutluluk tümüyle negatiftir. Gerçek mutluluk değildir. Yalnızca mutsuzluğun yokluğudur. Bu yokluk mutluluk sanılır.
Kabul edilmeyen ya da açıklanmayan duygular bir araya gelip, öfke patlaması olarak ortaya çıkma eğilimindedir. Sonuç olarak bastırılan duygular sakin kalmayı reddeder.
Zihnimizin bir özelliği vardır, eğer ki bir düşünce sonuca ulaşmamışsa ve
yarım kalmışsa, zihin durmadan yarım kalanı tamamlamaya çalışır. Çünkü
zihnimiz belirsizliği sevmez. Genelde kafaya taktığımız konularda durumun
sonu açık kalmıştır; ifade edilmeyen bir duygu vardır ancak bu duygu ifade
edilemez durumdadır, cevabı belli olmayan bir sorun vardır ya da içinde
tamamlayamadığın bir boşluk, ne yaparsan yap bilemezsin sonucu.Ve sen de
durmadan düşünerek zihninin bu şekilde çalışmasını teşvik edersin. Sanki günler
ve haftalar boyunca düşünürsen yeni bir sonuç bulacakmışsın gibi, düşündükçe
düşünmeye devam edersin, ta ki düşüncelerin karanlık çukuruna düşene dek.