462 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Güzel ve dış kapağıyla da oldukça çekici bir esere başladık. İstihbarat aslında hepimizin aşina olduğu bir konu diyebiliriz. Düşünün bilgi akışını bir. Çocuksunuz, gördüğünüz her şey için “Bu Ne” diye sorarak bilgi topluyorsunuz. Buradan gelişen bu hareketin en tepe noktası sizi bir istihbaratçı yapıyor işte. Artık üzerinden zaman geçtiği için
İstihbarat ve İstihbaratçı
İstihbarat ve İstihbaratçıNurullah Aydın · Parola Yayınları · 201521 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
YAZAR HAKKINDA Ağırlıklı olarak yalnızlık ve arkasından gelen topluma karşı yabancılaşma, temasi işlenmiş, Yusuf Atılgan, bireyin ruh halini en iyi yansıtan yazarlardan biridir. Anayurt Oteli, bu alanda bir başyapıt olarak değerlendirilebilir. Böyle kaliteli bir yazarın, aslında fazla eser veremeden aramızdan ayrılmış olması üzüntü verici
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202315 okunma
Reklam
“Bu acıya dayanamıyorum. Kendime kızıyorum da; ama içinden çıkamıyorum. Dayanamıyorum artık. Bu şekilde yaşayamıyorum artık. Ne yapabilirim? Davranışımın ne kadar saçma olduğunu fark ediyorum. Size bunun nasıl bir acı olduğunu bile söyleyemem: Adeta fiziksel bir acı bu. Makul olarak şöyle demem gerekir: Ken­dimi kötü hissetmem için hiçbir neden yok, bununla birlikte ben kendimi kötü hissediyorum. Bu saçma bir durum. Her şeyin bana bağlı olduğunu söylüyorlar sadece. Ben böyle olmak istiyormuşum gibi görünüyor. Bir yandan, etrafımda büyük bir boşluk hissediyo­rum. Gerçekten de kendi durumumdan umutsuzluğa kapılmaya başladım. Ne yapıyorum da ilaç yardımıyla bile iyileşemiyorum? Kendimi suçlu hissediyorum. Utanç hissi duyuyorum. Kendimden nefret ediyorum, insanlık dışı bir şey bu: Artık dayanamıyorum. Bu acı beni bitiriyor. Bu acıyı beraberimde taşıma düşüncesi kor­kunç bir şey. Ölmek kolay değil. Kilo bile aldım. Umutsuzca boğulmamaya çabalıyorum. Öldüğümü hissediyorum.” “Ortaya çıkan sonuçlar umut olmadığını gösteriyor. Şimdilerim korkunç ama durumum o kadar beter ki, geleceğim kaçınılmaz ola­rak bundan da umutsuz olacak. Özel söylemlerden kopamıyorum. Belirlenmiş bir şeyden umudumu çekip alamıyorum. Yanılsamaya kapıldığım zamanlar kendimi iyi hissediyorum. Yapım gereği son derece gerçekçiyim. Bu ruh haline çöreklenmekten korkuyorum.” “Değişeceğimi umarım: Bir şeyler ummak zorundayım. Hayat bana yaşanmaya değer gelmiyor. Huzurdan ziyade acı hissediyo­rum. Sonuç bir hayli olumsuz. Olumlu bir şeyler olacağına dair kendimi kandırmalıyım. Daha önemli bir şeylere tutunmalıyım. Haydi yaşamaya devam edelim
Sayfa 52
Bebekler sarılmayla yıllar sonra genetiklerinde değişim görüyor
Bebeklerin kurduğu rahatlatıcı ve yakın temas miktarı, onların sadece sıcak, rahat ve sevilmiş olmalarını sağlamaz. 2017de yapılan bir çalışma; bunun aslında bebekleri moleküler seviyede etkileyebileceğini ve etkilerinin yıllarca sürebileceğini söylüyor. Çalışmaya dayalı olarak, daha az fiziksel temas kuran ve erken yaşta daha sıkıntılı olan
95 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Detaylı bir inceleme oldu, idare ediniz :)
i.hizliresim.com/zja7X7.jpg Evvela incelemeye şu soru ile başlamak gerekiyor: ‘İnsan neyle yaşar?’ Bu sorunun cevabı kitapta anlatılan hikayelerde açıkça belirtiliyor. İncelemenin sonunda bu sorunun cevabını zannımca vereceğim. Tolstoy’un kaleme aldığı ‘İnsan neyle yaşar’ kitabı temelde aynı değerler üzerine oturan, 6 farklı kısa
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019193,7bin okunma
Neden mi hep ilerisini düşünüyorsun...
Şimdiye kadar eğitim sonuç odaklı olmuştur: Ne öğrendiğinin önemi yoktur; önemli olan şey, bir ya da iki yıl sonra gelecek olan sınavdır. Bu geleceği önemli kılar, şimdiki zamandan daha önemli kılar. Bu şimdiki anı gelecek için kurban eder. Ve bu senin yaşam tarzın haline gelir; sen her zaman anı, o an mevcut olmayan bir şey için kurban edersin. Bu hayatta muazzam bir boşluk yaratır.
Reklam
556 öğeden 511 ile 520 arasındakiler gösteriliyor.