Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Robinson Crusoe gibiyim. İstemeden bu dünya hayatına düştüm. Tek sorun gözleri henüz açılmamış bir yavru kedi gibi gözlerim kapalıydı. Toplumun yarattığı ilizyonlardan oluşmuş gözkapakları o kadar ağırdı ki hakikati görmek için insanın gözünü açabilmesi ne mümkün. Gölge oyunlarını anlamaya çalışarak. Gerçeğin arkasındaki gerçeğe ulaşmaya çalışıyordum. Ulaştığım gerçek ise beni mutsuz ediyordu. Adayı gördükçe korkuyor ve ürperiyordum. Tüm o kalabalıklar vahşi doğanın bir parçasıymış. Robinson olsa ne yapardı ? Mutluluk; sanıyorum ki herşeyi olduğu gibi kabullenip Islahı ile uğraşmak. Her insan kendi hayatının devrimcisi olmalı. Yaşamak için tek çare bu gibi görünüyor... Niye yaşamaya uğraşıyoruz suallerine ise girmeyeceğim... Sadece nefes alabildiğim her günün tadını çıkarmak istiyorum. Yorularak çalışarak alınteriyle... Fakat hakkımı alarak. Bütün gün bir tarlada çalışıp akşam huzur içinde uyumanın tadını şehirli insan nereden bilsin ? Betondan duvarlara hapis... Ha bir ada'da hapsolmuşsun ha bir şehirde. Ne fark var ? Vahşi Hayvanların tüm özelliklerini taşımıyor mu zaten insanoğlu ?
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu nasıl bir senaryodur arkadaş ya... Çoğu filmde bile bu kitaptaki tadı alamiyorum... Olayların gelişimi çok müthiş bir şekilde işlenmiş... Zaten konuyu geciyorum o bambaşka bir olay...İstanbul dahil 2 farklı ülkenin 3 farklı şehrinde geçiyor olaylar...finali İstanbul da tabi... Konusu: bir adamın dünya nüfusunu çok fazla gormesi ve azaltılmasının insan nesli açısından en iyisi olduğunu düşünmesi ile yaptıkları... Aslında size doyurucu bir yorum yapmak isterdim çünkü beğendiğim kitapları herkese okutmayı istemek gibi bir huyum var fakat sorun şu ki çok beğendiğim şeyleri açıklamakta yetersiz kalıyorum bu da beni çok çaresiz kılıyor... Sürükleyici bir gerilim isteyenler için müthiş bir seçim olacaktır... 5 yıl sonra (18.07.2020): Dostlar böyle inceleme olmaz yani. Aşırı hislenmişim belli ki bitirdikten sonra, anlık yazmışım ama inceleme dediğin böyle olmaz yani. O zamanlar özel not da yoktu mecbur yazmıştım. Ne incelemeler var bu sitede, utanıyorum bile bu yazılar için, yazım hataları, 3 noktalar... Kör oluyorum her okuduğumda bu incelemeyi.:)
Cehennem
CehennemDan Brown · Altın Kitaplar · 201325,9bin okunma
Reklam
BEN TAMİRCİ DEĞİLİM Evle ilgili problemler insanın hayatını karartabilir. Akan bir musluk, bir elektrik problemi, badana zamanı, tahammül etmek için çelik gibi sinirler gerektiren dönemlerdir. Diyelim ki bir şey bozuldu, tamirci çağırdınız. Tamirci gelir, yaklaşır ve tamir edilecek yere, kafasını tek yana eğerek bakar. Öyle uzun, boş
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
250 syf.
10/10 puan verdi
Fazlasıyla Spoiler İçerir!! Felsefe öğrencisi olarak, Mina Urgan incelemesini okumadan, değerlendirdiğimde evet, Platon sonrası devlet ve düzen konusunda yazılan nadir iyi eserlerden birisi. Yine Platon gibi, More da kendi düşüncelerini karakterlere söyletiyor, sanki bir başkası demiş More aktarıyor gibi. Felsefe kitaplarının çoğunda bu durum
Utopia
UtopiaThomas More · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,5bin okunma
Reklam
Amazon Kindle Paperwhite 2
Günaydın dostlar. Taner isimli bir abimiz Kindle, E-Okuyucu hakkında güzel bir ileti paylaşmış. (Bağlantısı sondadır) Kindle aldığımdan beri böyle bir şey yazmak istiyordum. Taner bey'in yazısı da ilham kaynağı oldu. :) Normalde "cihaz reklamı" yapmak bana göre dünyanın en itici şeyidir. Fakat ben Kindle'a bir marka, cihaz gözüyle
639 syf.
8/10 puan verdi
Cilt I Nikita Kruşçev Nikita Sergeyeviç Hruşçov, doğru okunuşu Hruşçyov olan soyadı, Türkiye'de genellikle İngilizce Khrushchev yazımındaki gibi Kruşçev olarak telaffuz edilir. Stalin’ in ölümünden sonra 1953-1964 yılları arasında 11 yıl süre ile Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri olarak görev yapmıştır. Anılarını iktidardan
Kruşçev' in Anıları I-II
Kruşçev' in Anıları I-IIEdward Crankshaw · Milliyet Yayınları · 19715 okunma
318 syf.
10/10 puan verdi
Rahmetli Yaşar Kemal eserlerinde o kadar bir akıcı dil kullanıyor ki, bu gerçekten bir başka yetenek. Cümleler uzun da olsa, tanımlamalar insanın kafasına bir bir işleniyor sanki. Kahramanlar, mekanlar, çiçekler, börtü böcek, menevişlenmiş deniz suyu, uçsuz bucaksız çöldeki şeyhin çadırı... Ustalık isteyen anlatım bu diyorum işte. Aslında fazla söze gerek olmamalı bu konuda. Kitap basımı ile ilgili baskı hatası vb gibi herhangi bir sorun yok. Kitabı beğenerek okudum. Tavsiye etmek zaten haddim olamaz, zira Yaşar Kemal' in kitapları okunmalı. İyi okumalar.
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
Fırat Suyu Kan Akıyor BaksanaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20206,5bin okunma
TAMAM SAKİNİM Yabancı yazarlar ile yerli yazarlar arasında önemli bir fark görüyorum. Yabancılar bir macera romanı yazarken, sadece bir macera romanı yazma amacı güderken, bizimkiler yazdıkları romanın hem herkesin hayran kalacağı hem de dünya klasikleri arasında sayılmasını bekliyorlar. Yanılıyorsam düzeltin ama ben şimdiye kadar Nobel edebiyat
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.