Sorun, burjuvazinin yenildiği, fakat henüz pes etmediği, ekonomide ve beslenme sisteminde burjuvazinin entrikalanyla vahimleşen sarsıntının henüz giderilemediği, eski kapitalist dünyanın yıkıldığı, ancak yeni sosyalist dünyanın inşasının daha tamamlanmadığı bugünkü geçiş aşamasında, ülkenin sosyalizm düşmanlarına kesin olarak pes dedirtabilecek ve yeni, komünist bir ekonomi örgütleyebilecek durumda olan, güçlü bir tüm Rusya iktidarına ihtiyacı olduğudur. Kısacası bize, kent ve kır proletaryasının diktatörlüğü diye tanımlanan şey gerekiyor. Böyle bir anda, merkezi iktidara paralel olarak tek tek yer ve bölgelerde bağımsız iktidar organları oluşturmak, pratikte her türlü iktidarın çökmesi ve kapitalizme geri dönüş anlamına gelir. Tam da bu nedenle, ülkenin bütünü için önemli olan tüm işlevleri merkezi iktidara bırakmak ve bölge organlarına esas olarak salt bölgesel karakterde idari ve kültürel işlevler tanımak gerekir.
Sayfa 90 - İnter Yayınları, 1990, 1.Basım.Kitabı okuyor
Her şeye gücü yetme halinin ortaya çıkma sebebi, aynı zamanda ortadan kalkmasının da sebebidir.
Sayfa 121 - Heretik Yayınları
Reklam
Diğer yandan hâkim sınıf, kendi siyasal yabancılaşması sa­yesinde, devletten büyük ölçüde bir bağımsızlık elde eder. Sınıf içi güç yapısı devlet yönetiminin lütuflarından veya düşmanlık­larından ziyadesiyle etkilenebilir; fakat böyle bir sınıf hâkimiyeti göreli olarak güvendedir. Yönetimdeki bürokrasi, hâkim sınıf göz önüne alındığında, tüm önemli belirsizliklerin kaynağı de­ğildir ve bu yüzden sınıf egemenliği üzerinde bir üstünlük elde etmez. Yönetimdeki bürokrasinin, aslında sınıf egemenliğini ga­rantiye almak için hâkim sınıfın üyelerini denetlemesiyle aynı şekilde, siyasi olmayan etkenlere dayanan bu egemenlik, bürok­rasinin siyasal egemenliğini denetler ve sınırlar. Bu belli ki Sov­yet sistemine ilişkin değildir. Isaac Deutscher’in sözleriyle, “eğer kapitalist sistem altında, bürokratik gücün her zaman karşısında denge unsuru olarak mülk sahibi sınıfların ağırlığını bulduğu­nu söylersek, burada öyle kısıtlamalara ve öyle sınırlandırmalara rastlanmadığını görebiliriz.”
Sayfa 120 - Heretik Yayınları
Weberci dilin entelektüel tesiri o kadar ağır basıyordu ki Sovyet devletinin doğasının doğru anlaşılmasının çok uzun süre önüne geçti.
Sayfa 117 - Heretik Yayınları
Batının çoğunlukçu demokrasi anlayışının aksine, Afrikalı sosyalistler “herkesin isteği”ni veya çoğunluğun iradesini redde­derler ve Rousseau’nun lisanını benimserler: “genel irade”, “hal­kın iradesi”. Gerçekte Afrika’nın bir çok bağımsız milletinin lideri kendilerini Rousseau’nun “Yasamacı”sın (Legislator) rolünü dolduran kişiler olarak görmektedir.
Sayfa 105 - Heretik Yayınları
"Gerçek" sosyalizmi uygulmak da önemli.
"Bazı toplumlarda sosyalizm olmaz.Çünkü fakirler kendilerini sömürülen sınıf olarak değil,geçici sıkıntı yaşayan milyonerler olarak görürler."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.