Batının çoğunlukçu demokrasi anlayışının aksine, Afrikalı sosyalistler “herkesin isteği”ni veya çoğunluğun iradesini reddederler ve Rousseau’nun lisanını benimserler: “genel irade”, “halkın iradesi”. Gerçekte Afrika’nın bir çok bağımsız milletinin lideri kendilerini Rousseau’nun “Yasamacı”sın (Legislator) rolünü dolduran kişiler olarak görmektedir.
Sayfa 105 - Heretik Yayınları