Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir çocuğun sürekli olarak maruz kaldığı baskı, onu kendi suretinde biçimlendirmeye çalışan sosyal ortamın yarattığı baskıdır ki aileler ve eğitmenler sosyal ortamın yalnızca birer temsilcisi ve aracısıdır.
Sayfa 36 - Doğu Batı YayıneviKitabı okuyor
Haftada 170 gram tütün içiyorum ve otuz gramı yarım crown ettiğinden yılda yaklaşık 40 pound ödemiş oluyorum. Savaştan önce, 30 gramı 8 pennyken bile aynı tütün için yılda 10 pound'dan fazla harcıyordum; günde 6 penny'den bir pint bira içsem, bu iki kalem yılda yaklaşık 20 pound edecekti. Ulusal ortalamanın pek de üstünde olmasa gerek bu
Sayfa 15 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1936 yılında doğan ve Almanya/Marburg’da Felsefe, Pedagoji, Sosyoloji ve Alman Filolojisi eğitimi alan Meinhof, daha öğrencilik yıllarında Alman Komünist Partisi üyesi oldu ve Almanya’nın silahlanma politikalarına karşı gerçekleştirilen eylemlerin içinde yer aldı. 1960 yılında ise, Hamburg’da çıkan politik dergi “Konkret”de (Somut) çalışmaya başladı. Bir süre sonra, derginin siyasi çizgisiyle yaşamaya başladığı fikir ayrılıklarından dolayı dergiden ayrıldı. Meinhof sonraki yıllarda giderek daha radikal-devrimci bir hattı benimsemeye başladı ve 1970’lerin başında, bir mağazayı kundaklama iddiasıyla hapiste bulunan Andreas Baader’in kaçırılmasını organize etti ve Baader’le birlikte yeraltına çekildi. Bu süreçte Andreas Baader, Gudrun Ensslin ve Holger Meins gibi devrimci isimlerle birlikte, “RAF”ı (Rote Armee Fraktion- Kızıl Ordu Fraksiyonu) kurdu.
Her düşünen mücrimdir: Çünkü düşünce bir antitezdir. Fyodor Dostoyevski
Nevrasteni
Metropol kişilik tipinin ruhsal temelini, sinirsel uyarıcıların yoğunluğu oluşturur. Bu, iç ve dış uyarıcılardaki hızlı, kesintisiz değişimden kaynaklanır. Modern asabi kişiliğin “ruhsal ön koşulları”nı yaratan, metropolün kendisidir -“sokaktan her geçişte, iktisadi, mesleki, toplumsal hayatın hızında ve çeşitliliğinde”. Hep yeni olan ya da sürekli değişen izlenimler doğuran kesintisiz duyu bombardımanı, en uç biçiminde, nevrastenik kişiliği yaratır- kişi en sonunda, birbiri ardınca akın eden bu izlenimler, karşılaşmalar silsilesiyle başa çıkamaz hale gelecektir. Bu durum, bireylerin toplumsal, fiziksel çevreleri ile kendileri arasına mesafe koyma girişimiyle sonuçlanır.
"Bağlı olduğumuz kuralın dayandığı nedenleri görmekte zorluk çekmekle birlikte, o kurala uyuyorsak, bu sadece o kural toplumun gözünde bir kumanda gücüne sahip olduğu içindir".
Reklam
Örgütlerin özgür olduğu ülkelerde gizli topluluklar olmaz. Amerika'da fırsatçılar çoktur, ama fesatçılar ve komplocular yoktur.
Sayfa 297
Kahramanı yaratan bugünkü toplum değildir, bütün tarih ve bütün müesseseleriyle toplumdur. Edmund Spenser
Pek çok kültürde kızlara, bacakları açık durmanın ya da oturmanın ayıp olduğu söylenir. Bunu yapmak, cinsel organları "açmaktır" ve cinsel organlar görünmeseler de gönderilen mesaj yine aynıdır. ... "Terbiyeli kız" bu nedenle bacaklarını birleştirip oturur ancak bunda bir tehlike yatar. Kız bunu fazla ciddiye alıp, bacaklarını aşırı bir biçimde birleştirebilir. Bunu yapar ve bacaklarını birbirlerine sıkıca yapıştırırsa, bu durumu "çok fazla protesto ettiğini" ifade eder ve böylelikle de yeni bir tür cinsel yorum yapar. Tüm tutucu tutumlarda olduğu gibi, aklını cinselliğe çok fazla taktığını gösterir. Aslında, cinsel organını göstermemek için gereksiz yere çabalayan kız, onları göstermeye çalışan kız kadar dikkat çeker. ..... Cinsel olmayan tek işaret, her iki uçtan da kaçırmaktır.
Sayfa 43 - İNKILAP YAYINEVİ
Yurdumuz üstünde yüzyıllardan beridir yapılan baskının şuurumuz altında yaşayıp durması bizi olmayacak hayallerle uğraştırıyor.
Sayfa 154Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.