Ahmet Oktay aydınlatıcı kitabı Romanımıza ne oldu?’da pek çok yazınsal sorundan söz açar ve okuru sorgular. Yazarların yaratma süreçleri, etkileşimleri, nedense salt onlara ait gibi algılanır. Buna itiraz ederim. Okurun tutumu, tüm bu yayın dünyasına biçim verir. Oktay işe kitapların isimlerinden koyulmuş. Okuru bir kitabı eline almaya iten de,
Sayfa 169Kitabı okudu
2
"İlişki nedir?"diye sordun,ben de "birlikte birşey yapmaktır"dedim.Örnekler de verdim galiba,birlikte yapmaya. Biliyorsun,bu bir ülkü pek gerçekleşmeyen,ya da pek az gerçekleşen:'Birlikte birşey yapmak'...Ama gerçekleşiyor,bazen,_pek ender._Ne mi oluyor o zaman? Şöyle birşey herhalde:İki kişi,her biri kendi yaşamlarından
Sayfa 48 - metisKitabı okudu
Reklam
Daha evvel duydun değil mi ? En sevdiğin şarkı değilmiydi o : ‘Bilmem bu gönülle ben nasıl yaşayayım ? Kurtulmak mümkün olsa, bırakıp kaçacağım.’ Böyle miydi sözleri ?
Tanrıcılık; Türklerde din değil bir yaşam tarzıdır. Bu inançta; birbirlerine karşı “bağnazlık-dayatmacılık” olmadığı gibi, yabancılara karşı da “dine davet-misyonerlik-yayılmacılık” vs. yoktur. Hatta bağnaz, bencil, aklı eksik, uçarı vb. kişiler tanrı inancını merak edip de sorular sormaya başladıklarında onlara “mümkünse siz bu inanca katılmayın”