Herkes vazgeçmemi söylüyor ama bilmiyorlar ki kaç kere vazgeçtim senden kaç kere tövbe ettim sevmemeye ben bile hatırlamıyorum. Neyine bağlandım ki bu kadar, öyle sebepler arıyorum çaresizce, sonra yapamıyorum ve pes ediyorum olur ya belki okursun diye yazıyorum. Çünkü sana söyleyemediğim bir çok şey bıraktın içimde seni sevmeye başladığım günden beri acı ile kıvranan bir yüreğim var. Sana sarılamamanın acısını, sende ki imkansızlığı, gözlerine bakamayışımı her an kalbimde oluşunu sevdim ama yetmiyormuş yaslanacak bir kalbim yok diye oturup yas tutmayacam artık kalkıp kendi yoluma gitmeliyim anladım ki benim artık herşeyden vazgeçip ait olmadığım her yerden sessizce gitmem gerekiyor...
Sabahı zor ettiğim gecelerde, kimsenin umurunda olmadığım her dakika, vazgeçtim ben. Vazgeçtikçe eksildim. Kendimi kaybettim. Üstelik değmeyen onca insan için. Hata mi ettim bilmem ama kendimden çok düşündüm herkesi. Eskiden kendimi açıklayabilirdim. En azından çabalardım. Ama bundan da vazgeçtim. Şimdi bir cümle bile kuramayacak kadar karışığım. Sustukça da birikiyor içim de kelimeler.
Söyleyemediğim her şey çığlık çığlığa içimde. Artık daha az uyuyor. Daha az konuşuyor. Sürekli içimde birileri göğsüme yumruk atiyormuş gibi hissediyorum. Bakın anlatacak çok şey var ama değişecek hiçbir şey yok. Vazgeçtim..🥀
...neyin var benim sevgilim derdim ona ellerin buz gibi rengin birdenbire soldu unut bütün bunları insanlarla gerçekleştirmek istediğin bütün hayallerini bana söyle bütün bunları seni dinlemek istiyorum o kadar çok yarım kalmış yaşantı birikti ki canım Günseli onların hepsini anlatsam kaldığım yerden yaşamağa kalksam benden kaçarsın hayır
Olur ya belki okursun diye
yaziyorum bu satırları
Çünkü sana söyleyemediğim
Çok şey bıraktim yüreğimde
O kadar yarım kalmıştım ki sana
Ne pahasina olursa olsun
Seni kaybetmek geçmiyordu içimden
Özlemek diye bir şeyin varolduğunu
Geçmişe dönüp baktığımda canını yakacak ne çok şey var...
Hatırlamanın cehennem ıstırabı verdiği ne çok detay, unutmanın imkânsız olduğu ne çok haksızlık var...
Hak edenin yüzüne söyleyemediğim cümleler, soramadığım hesaplar, düzeltemediğim yanlış anlamalar, geri alamadığım harcanmış zamanlar, ara sıra boşa geçirdiğimi sandığımı koca bir hayat...
İnsan bazen kendi olmaktan yorulur. Bir başkasına dönüşmek, daha az düşünmek, daha az vermek, daha fazla bencil olmak ister. Daha az insanla tanışmış olmak, hatta bazılarıyla hiç tanışmamış olmak ister.
Ben de isterdim.
Artık istemiyorum. Hafızamın karanlık odalarına, bir daha açmamak üzere kilit vurdum. Hatırladıkça ruhumu zehirleyenleri kendi hikâyemden kovdum.