Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
68 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
" Sana, beni asla tanımamış olan sana " Böyle bir başlıklı mektup aldığınızda ne düşünürsünüz? Bay R. okumaya başladı. Bir itiraf mektubuydu aslında. Ve bu konuşan kişiye karşı hiçbir şey hissetmiyor hiçbir şey hatırlamıyor sanki tüm bu kişileri rüyada görmüş gibiydi, sık sık görmüştü onları, ama sadece bir rüya görme haliydi. Oysa bilinmeyen kadın aşkını, çocukluk aşkını, bakmaya kıyamadığı sevgilisini anlatıyordu. Karşı komşuları taşındıktan sonra gelen bu genç adamı her seste kapının deliğinden izleyen, soluğunu tutup onunla olan, her hareketinde beraber olan o küçücük dürbünden evinde olan her şeye kadar haberi olan sevgilisini anlatıyordu. Gözleri, o kara gözleri, saçları ipek telli, tonu kulaklarında kalan sesini anlatıyordu. Taşınmalarına rağmen işe girmeyi bahane ederek o eksi evlerinin önüne geldi. Evinin ışıkları yanıyordu. Heyecanlandı. Ne yapacağını bilemedi. Onu tekrar görebileceğinin heyecanı içini kapladı. Her akşam geldi. İzledi izledi. Ancak sen görmedin beni tanımadın. Sokakta artık beni fark ettigin için bana baktın, evet gözlerime baktın. Ne yapacağımı bilemedim. Kan yüzüme doldu. Evine gittik bir akşam beraber vakit geçirdik. İşte o gecenin çocuğuydu benim çocuğum bizim çocuğumuz. Sana söylemedim çünkü benden nefret etme beni suçlama bana acıyan gözlerle bakma. O şimdi yok bende yok olmak üzereyim ve sen hiçbir şekilde bunu hissetmeyeceksin. Seni seni ben çok sevdim ama sen beni hiç tanımadın.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,3bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Deli gibi bir tutkunun, derin bir pişmanlığın hikayesi. Amok koşucusu benzetmesi bu hikaye için gerçekten çok yerinde olmuş. Kendini kaybedercesine bir tutkunun peşinden koşup her şeyi mahvediyor kahramanımız. Kısa bir öyküsü olduğu için sonunu merak edip hemen bitirdim ben. Güzel bir kitap
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Ren Kitap · 2017111,4bin okunma
Reklam
70 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Yüksek tempolu bir kitap. Okurken karakterin kapıldığı dehşeti hissedebiliyorsunuz. İnsanlar hata yapıyor. Bunu yaparken önünü arkasını düşünmüyor. Sonuçlarının ne büyük felaket olacağını düşünemiyor. Belki düşünmek istemiyor. Fakat bu işlerin sonu intihara kadar gidebiliyor. Bu hatalar günlük hayatta yarı bilinçle yapılmış şeyler, atılmış adımlar olabilir. Fakat hayat çok ciddi bir yer. Bazen hatayı affetmiyor.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,8bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Spoiler
Bir şov uğruna bir insanın kendisine nasıl zarar verdiğini ve neler yaptığını anlatan bir kitap. İnsanın ne kadar sosyal bir varlık olduğunu, yalnızlıkla ne denli başa çıkamadığını gösteriyor. Mademe de Prie’yi aslında kitap içindeki tek cümle çok güzel anlatıyor, “Ruhu çoktan çökmüş,geriye sadece bedeni kalmıştı.” Akıcılığı olan, insani duyguları işliyor öğlen arasında bir çırpıda okunabilir.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · Kapra Yayıncılık · 202077,1bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Daha önce başka baskılarda da denk gelerek okuduğum kaçak ve görünmez koleksiyon adlı hikayeler çok daha başarılı bulmama rağmen diğer hikayelerde gerek ilginç konu seçimleri gerekse karakterleri ile ilgi çekici olduklarını söyleyebilirim. Açıkçası farklı görüş açısı ve birbirinden farklı hikayeleri ile bir günde okunabilen kitaplarıyla Stefan Zweig okumak gün içerisindeki stres ve sıkıntıları giderip rahatlatıyor insanı...
Lyon’da Düğün
Lyon’da DüğünStefan Zweig · Ren Kitap · 201830,8bin okunma
83 syf.
10/10 puan verdi
Satranç Taşları Konuşuyor Kibir, Merhamet ve Zafer Üzerine Bir Meditasyon
Stefan Zweig'ın Satranç adlı romanı, 1942 yılında kaleme alınmış ve yazarın son eserlerinden biri olma özelliğini taşır. İlk bakışta basit bir satranç oyunu üzerine kurulu bir hikaye gibi görünse de, roman derin bir psikolojik analiz ve felsefi sorgulama sunarak okuru etkilemeyi başarıyor. Hikaye, Avusturya'dan Amerika'ya giden bir
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237bin okunma
Reklam
68 syf.
·
Puan vermedi
Başlarda kurulamayan alakalar çerçevesinde kitabın ne anlatmaya çalıştığını anlama çabası içine giriyorsunuz sonra birden kitabın ismiyle alakasını anlamışken kitap bitiyor. Yazarın meraklılarındansanız okunacak bir kitap. Sıkmıyor akıcı ama okunmadığında çok şey kaçırılır mı, sanmam.
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229,1bin okunma
83 syf.
10/10 puan verdi
Hareketli Düşünceler Hamlelerin Dansı
Stefan Zweig'in santranç üzerine kaleme aldığı eseri, zihinsel bir şölen sunuyor. Oyunun tahtada oynanan hikayesini, karakterlerin ruhunda yaşanan derin çatışmalarla harmanlayarak, unutulmaz bir eser ortaya çıkarmış. Zweig'in kaleminden çıkan her cümle, adeta satranç tahtasındaki her hamle gibi düşünülmüş, hesaplanmış ve stratejik. Okurken, satranç tahtasındaki oyuncular gibi, kitabın içindeki karakterlerle birlikte zihinsel bir mücadeleye girişiyorsunuz. Zweig'in ustalığı, sadece satranç oyununu değil, insan psikolojisini de ustalıkla işlemesinde gizli. Karakterler arasındaki düşünsel çekişme, okuru derin düşüncelere sürüklüyor ve son sayfaya kadar sizi kitaba bağlıyor. Zweig, sadece bir satranç kitabı yazmamış, aynı zamanda insan doğasının karanlık kuyularına inen bir yolculuk sunmuş okurlarına. Bu eser, sadece satranç tutkunlarının değil, insan psikolojisi üzerine düşünen herkesin okuması gereken bir başyapıt.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237bin okunma
60 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Öykü adını, Malezya'da bir tür cinnet halini tarif etmek için kullanılan "amok" tabirinden alır. Basit ama akıcı bir kurguya sahiptir. Bir doktorun, mesleki hayatını bir tutkuya ve bir kadının sırrını saklamaya feda edişini çok güzel anlatmıştır. İyi okumalar dilerim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,4bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bilinen ama kendisini hiç bilmeyen bir adam tarafından bilinmesi arzusunu hep içinde taşıyan bilinmeyen bir kadın..Bilinmeyen kadınımız, çocukluğunda daha yüzünü bile bilmediği bir adamı kafasında öyle bir yere taşımış ki artık ordan atması imkansız bir hale gelmiş. Belki de burada bir kız çocuğunun yıllar boyu süregelen, kadın olduğunda da peşini bırakmamış sevgi eksikliğini görüyoruz. Babasından karşılayamadığı sevgiyi daha önce hiç tanımadığı, hatta görmediği bir adama karşı olan hayranlığıyla açığa vuruyor. Adam zamanla görmeden ve onu hissedemeden yaşayamayacağını düşündüğü biri haline geliyor. Buna aşk der miyiz bilmiyorum. Apaçık bir saplantı diyebiliriz ama. Ve hastalık, yaşayanına koca bir tehlike.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,3bin okunma
Reklam
68 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
“Sana, beni hiç tanımamış olan sana,” diye başlıyor kitap. Sanırım beni en çok etkileyen cümle buydu. Akıcılığı harika ve bir nefeslik şiir gibi. Ayrıca tek bir duygunun yansıtılması konuya iyice bağlanmanızı sağlıyor. Fakat bir zaman sonra kendinizi konunun gerçekliğini ve kurgusallığını sorgularken buluyorsunuz .Mektubu çocuğu bir gece önce gripten ölmüş acılı bir kadın kaleme almıştır. Oğlunun ölü yüzünü aydınlatan beş mumdan birinin ışığında yazdığı mektup, kadının yıllar boyunca kendi içinde yaşadığı güçlü aşkı, bağlılığı, sarıldığı umut ve hayal dünyasını sarsıcı bir şekilde ortaya koyan bir itiraf niteliğinde….. mektubun sahibi adam ise öylece mektuba bakan ve yıllar öncesinin komşu çocuğuna, genç bir kadına, gece kulübündeki bir kadına dair anılarını hatırlamaya çalışan ancak üzeri puslu bir görüntüden başka bir şeyi hatırlamayan……Oysa kadının istediği tek şey vardır, hiç gerçekleşmeyen: hatırlanmak! Çünkü bilinmeyen bir kadın, bilinen bir adamın sevgisiyle bilinmek ister.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,3bin okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Kitabı okumadan önce santrancın hayattaki bir tür mücadeleyi ,oyunu temsil ettiğini düşünmüştüm.Ama iki ayrı santraç ustasının hikayeleri anlatılmış:) Bir alt anlam, ana fikir taşıdığını düşünmüyorum. Hemen okunup bitirilecek bir kitap
Satranç
SatrançStefan Zweig · Can Yayınları · 2014237bin okunma
71 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler içerebilir!
Bir oturuşta adını bile bilmediğiniz bir kadının 24 saatine, hatta o 24 saatte de bütün hayat hikayesine şahit olduğunuz bir öykü. Ani kararların, pek çok pişmanlığın, yıkılan umutların ve değişmeyen insanların öyküsü. Aslında kitabın en başında yetişkin, aklı yerinde bir kadının daha yeni tanıştığı biriyle kaçıp gitmesi epeyce anlamsızdı. Ancak Mrs C.'nin yaşadıklarını okuyunca insanların tutkularına ne kadar düşkün, doyumsuz veya iradesiz olabileceği daha çok gün yüzüne çıkıyor diye düşünüyorum. Aynı zamanda hayatının en dip noktasına batmış bir insan, bir bağımlı için değişimin tek bir gecede, sihirli değnekle dokunulmuş gibi gelmeyeceğini, böyle umutlara bağlanmanın da kişiye ancak yıkım ve mutsuzluk getireceğini de anlatıyor Zweig bence bu noktada. Konu değil de daha çok işleyişle alakalı bir şey de şu, Mrs. C. o gün tanıştığı adamdan bahsederken aynı ifadeleri, aynı hisleri, aynı olayları tekrar tekrar anlatıp duruyor ki ben bunun aslında karakterin o adamdan ne kadar etkilendiği ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Onu anlatırken sanki kitlenip kalıyor, başka bir şey düşünemiyor ve büyülenmiş gibi aynı şeyleri tekrarlıyor. Bu da kitabın bazı yerlerinde okuyucuyu sıkabiliyor ve özellikle 'esrik' kelimesini elli kere görmek beni bir yerde oflattı ama durumun kadının ruh halini çok iyi yansıttığını ve bu şekilde yazılmasının çok yerinde olduğunu düşünüyorum.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,7bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Diyebilecek çok bir şey yok. Bir siyaset kavgası içinde suçlu bulunan ve hücre günlerinde her şeyi elinden alınan belki de bir hayvandan farksız yaşamaya zorlanan psikolojik baskının en berbat halini anlatan ve bir küçük harfe bile muhtaç olan doktor B. Bir askerin cebinden sarkan satranç öğrenme kitabındaki her şeyi ezberleyen uykusunda dahi kendiyle düellolar yaparak satranca tutulan bir adam. Ve bir dahiyi birinciyi alt eden bir adam. Psikoloji her daim en mühim şeydir bir insan icin. Elinizde vaktinizi öldürecek hiçbir şey yokken. Biranda bir seye denk gelerek ona bağımlı olarak o şeyin hastası olmak. Gerçekten zor. Keyifli okumalar
Satranç
SatrançStefan Zweig · Anonim Yayıncılık · 2020237bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.