Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Toksit insan nasıldır, biliyor musun?
Önce seni, düşüncelerini görmezden gelir. Yokmuşsun gibi davranıp tahrik eder. Yetinmez , benliğine hakaretler savurur. Sen onun seviyesine inmek zorunda kalınca da zarafet, erdem ve ilişkiler üzerine dersler verir. Psikolojik olarak seni kendi seviyesinin altına çeker ve gayet sakin bir şekilde üzerine çıkar, ezip geçer. Nihayetinde ilişkide tek suçlu senmişsin gibi hissettirir ve sen de ayna karşısında kendini sorgularken bulursun.
“Bu Dünyada Ahde Vefa Kalmamış!” Dedirtmem
Hz. Ömer Ömer Radiyallahü Anh’ın hilafeti döneminde, gerçekleşen gerçek ve muhteşem bir hikâye… Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Ashab-ı Kiram ile beraber bir mecliste oturuyorlarken, karşıdan üç kişinin gelmekte olduğunu gördüler. Bu gelen kimseler, bir delikanlıyı yakalayıp ellerinden sıkıca tutmuşlar ve belli ki halifenin huzuruna çıkarmak üzere
Reklam
Hiroshi Teshigahara’nın “The Face of Another ” filmi, Guy Debord’un “Gösteri Toplumu” ve Jacques Ranciere’nin “Özgürleşen Seyirci” adlı metniyle okunduğunda, modern eleştiri gösteri olarak kendisini çıplak biçimiyle ortaya koyar. Gösteri toplumunun özne ve nesne ilişkilerini ters yüz eden bir yönü mevcuttur. Özne olan insan, nesne olarak da
"Bir daha görüşmeyelim." Sahi hata nerede? Neden bu kadar haklı olup da suçlu biz oluruz? Niye? Suçlu falan değiliz biz. Bizi öyle olduğumuza inandıramamalılar.
O bıçağı eline ben verdim ,arkama döndüğüm gibi sapladın, hangimiz suçlu sen mi ? Ben mi?
''Vicdanı laçkalaşmış bu insanlara karşı, saf hırçınlık gütmüyordum haybeye. Vücut bulan öfkem; diğerlerini uyarıcı, damarlarımıza kadar nüfuz eden, hararetli bir görevi üstleniyordu. İşte bu durum, olabilecek tüm manevralar için hesap görmeyi, her şeyin altını kaldırmayı ve planı doğru düzgün yapmayı getiriyordu. Anlayacağınız, bu suçlu adamın karşısındakileri muhataba alışı, onların erdemine ve neyi ne kadar hak ettiklerine bağlıydı. Erdemliğin yanında, gardiyanların olanca tutumu ise, kendilerine verilen fütursuzca emirin; iğrenç üslupsuzluğu ile kaynaklanıyordu. Ve korkarım ki, durumlarımız değişse, bu adamlar kendilerini hapis yerine bir terapi merkezinde bulurlardı! İliklere işleyen fark, bu kadardı!''
Reklam
Yalnızlığım size gülüyor ve normal bir gülüş olduğunu söyleyemem
+: "Neden asosyalsin?" -: "Kendimle baş başa kalmak değil gereksiz insanlar içinde olmak iğrenç, korkunç ve aptalca geliyor; iğrenç çünkü cahil topluluk, farklılık sevmediği için onlardan biriymiş gibi davranmak zorunda kalıyorsun. Korkutucu çünkü asla gerçeklik barındırmayan bir kalabalık yüzünden kendi benliğini silmeye çalışıyorsun ve normal değil. Kendi benliğimizin denk bir zenginliği asla olamazken bu kadar ucuza vazgeçmek akıllıca olmasa gerek?.. Bir de insan ya da toplum olsun belli bir seviyeye gelememişse tahammül etmek zor oluyor. Ayrıma girmeden şak diye hayat kapımı kapatırım. Çünkü konuşmak - sadece kendim ve sevdiklerimle- güzel ama ahlâk konuşmayı sevmiyorum, görgü konuşmayı sevmiyorum kısacası küçük adam tavırlarından oluşan sorunları konuşmayı sevmiyorum: "Bunları çocukken ebeveynlerimiz öğretiyor ha öğretmedi mi birey olduktan sonra sen kendine öğretecektin. Öğretmemişsen sorunlu davranış kalıplarını benimsemişsin ve öyle de mutlusundur. O yüzden benden uzak dur çünkü bana hiç mutluluk vermeyen insan tipindensin..." diye önceden derdim ama artık en fazla "Kalitesiz insanlarla bir bağ kurmuyorum." diyorum. Ve böyle oldukları için onlar suçlu değil ben gerçeği söylediğim için suçlu sayılıyorum: "Allah'ım kendimi kalitesiz sayacağım insanlarla tanıştır beni." diye dua ediyorum. Çünkü benden iyisi illa ki vardır, onları bulup - onlardan da öğrenerek- en harika versiyonuma dönüşmeliyim ve gerçekten insanlarla vakit geçirdiğimi hissedeyim diye. Bir tek benim böyle dualarım/ isteklerim olmuyordur değil mi? ???"
"Ne garip dünya.. İnce düşünen insanların anlaşılmadığı gibi, onlara suçlu hissettirecek kadar acımasız."
Bu yüzden demekki:(
Biriyle küsünce şuna dikkat edin... Kim küstüğünün arkasından başkasına konuşuyorsa suçlu odur... Haklı olan emindir, sadece üzülür. Haksız olansa toplar herkesi seni çekiştirir sadece köpürür... Unutma ortalık durulunca köpüğü gider yapayalnız su kalır...
İşte geldik gidiyoruz...
Bâkî sandık bu dünyayı, Heder ettik günü, ayı, Koskoca ömrümüz zâyi… Her geçen gün bitiyoruz, İşte geldik gidiyoruz… Ümit yok yarına dair,
Reklam
Küfür mü iltifat mı En çok seven mi haklı Neden hep karşıdaki suçlu ~Can Ozan
Kusursuz Dünya
Bir çocukla adamın kurduğu kusursuz dünyayı anlatan, hakettiği ilgiyi görmeyen ve nedense pek bilinmeyen mükemmel bir film... Bir çocukla suçlu bir kanun kaçağı yetişkinin böylesi bir sevgi bağı kurabilmesi çok etkileyici. Kötülük tanımını paramparça eden bir film. Demek ki dünya kusursuz bir yer haline getirilebilir miş, suçlu damgası yemek insanın içindeki cevheri görmemize engel değilmiş... Harika bir senaryoya Kevin Costner ve Clint Eastwood'un oyunculuğu sayesinde mükemmel bir film ortaya çıkmış.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.