“ Çoğumuz dinleme konusunda çok az eğitim gördük. Düşünme ve konuşma konusunda çok daha hızlı ve verimliyiz. Dinlemeyi öğrenmek, bir yabancı dili öğrenmek kadar zordur. Fakat eğer sevgimizi iletmek istiyorsak, mutlaka öğrenmeliyiz.”
Eskiden olmuş şeyler yüzünden bugünlerini mahveden insanları gördükçe hem şaşırıyor
hem de üzülüyorum. Bu insanlar, dün yaşanan huzursuzlukları bugüne taşımaktan vazgeçmiyor ve belki de muhteşem geçebilecek yeni bir günü daha berbat ediyorlar.
Çoğumuz, tüm hayatımız boyunca gerçekleştirebileceğimizden çok daha yüksek bir potansiyele sahibiz. Önümüzdeki en büyük engel, genellikle kendi cesaretsizliğimizdir.
Hz. Resul, "Sizi övenlerin yüzüne top-
rak saçınız," diyor. Bu dünyada yapıp ettiğimiz şey ne için? Kendi zavallı benliğimizi büyütmek mi derdimiz?
Yoksa bir kutlu ülkünün toprağının tozu olmaya mı talibiz? Düşmanlığımız ve dostluğumuz sadece nefsimiz için mi? Dünyayı biteviye bir sahne olarak gördüğümüzde, oynamaktan kendimiz olmaya sıra gelmiyor.
Mis gibi hayatlarn maskeli balosu. Bulunduğu her ortama göre renk ve fikir değiştiren bukalemun kişilikler.
İnsan , çağımızda hep yorgun: Oynamaktan, örtmekten,gizlemekten, kendisi olmaya giden yolu yürüyememekten yorgun. Oyuncu benliklerin sahici benlikleri gizlediği gösteri toplumunda, aldığımız alkış kadar var olduğumuzu sanıyoruz.