"Hayal kırıklığı" deyince bunun eski şekli olan "sukut-ı hayal"i hatırladım ve şimdiki gençlerin buna "sükût-u hayal" deyişini düşündüm. "Sukut" düşmek demek, "sükût" ise susmak. Acaba gençler niçin böyle söylüyor? Sükût daha ince olduğu için mi? Belki... Yahut düşenin öldüğünü, ölenin de sükût ettiğini düşündükleri için...
Sayfa 87 - Ötüken yay., 2. Basım, İsmet İnönü'yü TanıyorumKitabı okudu