Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Olgunluk kendiyle barışma değil, başkalarıyla barışmaktı.
olmayan bilinir olmayanı herkes tanır amma birisi varmışsa onu bilen olmaz
Reklam
Başına felaket geldikten sonra üzülmeye dertli olmak denmez zaten, böyle ince ve sürekli bir sızı duymaktır dertli olmak, başkasının aldırmadığı şeye küsmektir, kaburgası kalın 33 kaburgalı olmamaktır.
Çünkü Allah hiçbir şey vermediğine teselli verirdi. Teselliyi bulup keşfedecek, onu sahi duyacak aklı, görüşü verirdi. Bu akıldan dolayı da bir büyüklenme, yani ucundan gene bela verirdi.
Ben hayatta kendime bir yol bulamadım, yapamadım da, mevcutlara giremedim de. Tırmanamadım da, büsbütün aşağı yuvarlanamadım da.
Sayfa 65 - İletişimKitabı okuyor
Hayat yaşadığını bilmeden, belki zaman zaman bir ışık ve başkalık sezerek ama genelinde gördüklerine şaşmayarak her şeyin her şeyi kabul etmesi idi.
Reklam
Çocukluğumda tuhaf, çılgın bir neşem de vardı. Hayattan, başlayan ve biten günden tekrar başlayacak olmasından duyduğum derin bir memnuniyet vardı. Bir günün içinde rahat hareket ederdim. Bir gün benim içimde kendiliğinden kıpırdardı. Gün ve ben beraber yol alır ya da öylece dururduk.
Varoluşsal sıkıntımız:
Çocukluğumda sıkılır, sıkılırdım. Yetişme çağımda biraz daha başka türlü sıkılmaya, bazen sıkıntımdan utanmaya, bazen de sıkıntımdan gururlanmaya başladım. Çünkü önceden sıkılan bir bendim buna sebep sıkılmak utanılacak bir şeydi. Sonra sıkılanlarda bir hava ve başkalık olduğunu görecek kadar etrafa açılınca bunu ben de bir eşarp gibi, şapka gibi taktım. Beğenmesem de, varlığından rahatsız olsam da, zevksiz ve ağır duysam da taktım. Sonra, işte sonra sıkıntısından sıkılan aksesuarını çıkardı, ne rahatsa onu giydi, ne makbulse onu taktı. Ben şapkanın kafam, eşarbın boynum olduğunu o zaman anladım. Her zaman işte böyle aptaldım.
Kendimizin dışına çıkma arzusu:
Başkayı bir bilsem, bilsem ki başkası da var, bu olanlardan başka türlü olabilecek de var, sanki ben de başkalaşırım gibi geliyor. Her başka beni ilke taşıdı, her başkalık aynılığın bildik lezzetini yüzüme üfledi, hele kokusu, uzaktan gelen kokusu ile yine yine, yine o geliyor, benim hayatım geliyor dediğim hep o geldi. Hep hayatım geldi. Halbuki ben hep öbürü gelsin, gelsin artık istedim.
Ey Türk genci, Sen ne zaman gerçekten öleceksin, buhran ne, kıpkızıl yanmak ne, ne zaman bileceksin? Ömrün başkasının solgunluğundan sâri bir hastalık gibi kaçmakla geçti, umutsuz olduğun halde umut satanların yanında dolaşmakla geçti, yüksekten, yüceden, heybetten, fedadan korkmakla geçti. Ömrünü bir gecekondu gibi tek kat üstüne kurdun, "Benim ayağım yere değecek" deyip gemiden kayıktan, zevrakçeden bile uzak durdun, sağlığı kaymaklı yoğurtta, tadı tahin pekmez kaşıklamada, acıyı başkasında buldun, ekşilik ve kekrelik pancar pezik turşusuydu sana, dünya bu, sofrası da bu deyip uzandın ona da, adın da kanaatkar oldu, dünyaya bir şey vermemeyi kanaatkarlığınla perdeledin, vermemenin utancını bile böylelikle eledin. Düşünsene o gizlice ama pek sevdiğin Avrupa'yı, nice genç kıydı canına, asarak, vurarak değil, yaşayarak kıydı canına, Absent yeşili, afyon kızılı, şarap buharı, bira buğusu deyip geçtin, Allah sevmez haramı deyip çay üstüne çay içtin, Allah'ın ahmak sevdiğini söyle kimden öğrendin?
Reklam
Güzel Sorular
Bilgi mi aramalı öğüt ve teselli mi? Şimdi bildiğinin binlerce fazlasını bilse insanın varlık seviyesi değişir mi?
Eskiler eski kafalı yeniler ne akıllı diyenlere
Dünkü dünya bugünküne yeni ve ıstırapsız, yeni ahmak akıllı görünecek, bir devrin bütün ahmakları yan yana durup geçmiş ahmaklara gülecek, her cehennemlik başka cehennemliği çok kolay tespit edecek, sadece ama sadece iyi hep gizlenecek, ayrı yol tutanın nereye gittiği hiç bilinmeyecek.
İnsan kendini kime şikayet eder?
Dert kime anlatılır? Kalbin nispeten dertsiz bir bölgesine mi? Onunla dertleştikten sonra peki, komşudan, şikayet ettiği evine tekrar dönmüş bir kadın gibi yine kiminle ve ne şekilde oturulur? İnsan kendini kime şikayet eder?
İnsanın erişeceği olgunluğun saklanabilmek, sağlayabilmek olduğu yerde, kim görülmek ister ki, ben mi?
Sayfa 26 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Hiç hayatı olmamış gibiyim. Kendi olmayanın hayatı da olmuyor mu yoksa?
Sayfa 10 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.