Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şule PEK

Şule PEK
@sulepek
Lisans
Eskişehir
21 okur puanı
Ekim 2018 tarihinde katıldı
En korkunç yalan da budur: Kendimize karşı bile kullanacak kadar pençesine düştüğümüz bu derin ve gizli yalan...
Sayfa 200 - YKYKitabı okudu
Reklam
Kalk, iki gözüm, iskeleye geldik. Günün birinde ya çıldıracağız, ya dünyaya hakim olacağız.
Sayfa 17 - YKYKitabı okudu
"Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar.Hayat sana karanlık,manasız gelir.İnsan,biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar.Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın,hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın.Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla sıcak, ya fazla soğuk, ya fazla yağmurludur.Gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerin peşinde, bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar. Aklını başına derleyip bu pis ruh halletini tahlil etmek istersin. İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir. Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir cankurtaran simidi gibi sarılırsın. Çünkü nedense hepimizde, maddi olsun, manevi olsun, bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır. Bunu yapamazsak büsbütün çılgına döneriz. Mamafih insanlarda bu merak olmasa doktorlar açlıktan ölürlerdi.
Sayfa 16 - YKYKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her şeyini söyleyip bitirmiş, söyleyecek başka bir şeyi kalmamış insanlar arasındaki sessizlik ne kadar da acı ve korkunçtur.
Sayfa 386 - AlfaKitabı okudu
Bu mevsimde bu dağlarda insan değil, kuş bile uçmazmış. Görünen o ki yarın bu dağlarda bizi bembeyaz bir ölüm bekliyor.
Reklam
Bazen Ajda Pekkan dinlersin, bazen İbrahim Tatlıses. Ben hayatımda hiç türkü dinlemedim diyen kızlar var. “İyi bok yedin bebeğim!” Zaten senin anan da; “Call me maybe” ile büyüdü… Bu arada ararsın belki...
Önemli olan ayrıntıdır. Her şeyi de bu mahveder.
Yine de kıpırdamadım. Bu yüzden kendimi asla affetmeyeceğim. İçine sürüklendiğim, benden bambaşka bir insan yaratan, içimdeki şeytanı, en sığ bilinci ve en vahşi güdüleri uyandıran o dünyayı asla affetmeyeceğim. (...)
Sonra gitti. Denizci herifle ben birbirimize, tanıştığımıza memnun olduğumuzu söyledik, ki böyle, tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan, "Tanıştığımıza memnun oldum," demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız.
Kelimeden önce de Yalnızlık vardı. Ve Kelimeden sonra da var olmaya devam etti Yalnızlık... Kelimenin bittiği yerde başladı; Kelime söylenemeden önce başladı. Kelimeler, Yalnızlığı unutturdu ve Yalnızlık, Kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde. Kelimeler, Yalnızlığı anlattı ve Yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız Kelimeler acıyı dindirdi ve Kelimeler insanın aklına geldikçe, Yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Kendimizi çeşitli şekillerde kapatırız. Kelimeler bu işe yarar. Kimbilir kaç kez aslında heyecandan dizlerimiz titrerken havadan sudan konuştuk? Kelimeler dünyayı uzaklaştırır. Bizi korurlar. Boş sohbetler sayesinde kimse içimizi göremez. İnsanlar nasıl olduğumu sorunca "İyiyim, " diyorum. İyi değilsem ve ısrar ederlerse, "Yok, gerçekten, iyiyim," diyorum. Yüzümün sözlerimi yalanladığını görseler bile onlara iyi olduğumu söyledikten sonra beni sıkıştırmalarının anlamı kalmıyor. Sözcükler insanları dışlıyor.
Geri15
87 öğeden 76 ile 87 arasındakiler gösteriliyor.