İsrail'in kuzey tarafındaki Karmel Dağı'nda bir küme Dürzi köyü mevcuttur. Dürzilerin en kalabalık kesimi Lübnandadır. Bu nedenle dağlık Lübnan'a Dürziler Dağı anlamına gelen Cebelid'dürüz denir. Dürziler Suriye'deki Golan tepelerinde de yaşarlar. Bugün Karmel Dağı'ndaki diğer Dürzi köyleri erimiş İsfiya ve Dalyat'el Karmel adlı köylerde oturmaktadır. Bu iki köyün halkı Arapça uzmanlarını şaşırtacak derecede güzel bir Halep şivesiyle konuşur ve Halebî unvanını taşır.
Sayfa 33
Suriye etnik ve dini yapısına uygun olarak çeşitli devletlere ayrışacaktır. Kıyıda bir Şii Alevi devleti, Şam’da buna düşman bir başka Sünni devleti, Havran-Kuzey Ürdün Golan bölgesinde bir Dürzi devleti.
Reklam
Israil ile bölgedeki Arap ülkeleri arasında 5-10 Haziran 1967'de gerçekleşen ve sadece altı gün sürdüğü için bu adı alan savaş. Çatışmaların durduğu 11 Haziran itibariyle, İsrail sınırlarını 3,5 kat genişletmiş ve çevresindeki ülkelerin en stratejik noktalarını işgal etmişti. Mısır Sina Yarımadası'nı, Suriye Golan Tepeleri'ni, Ürdün Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı, Lübnan da Şeba Çiftlikleri'ni İsrail'e kaptırmıştı. Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Enver Sedat, 1979'da İsrail'le imzaladığı barış anlaşmasıyla Sina'yı geri almayı başardı. Ürdün, 1994'te İsrail'le barış masasına oturan ikinci Arap ülkesi sıfatıyla, Doğu Kudüs'te Müslümanlara ait tarihi ve dini mekânlar üzerinde söz sahibi oldu. Suriye ve Lübnan ise, İsrail'le barış seçeneğinden kaçındıkları için, Golan Tepeleri ve Şeba Çiftlikleri hålå işgal altında.
Sayfa 134
19- Haziran 1967 Savaşı, Arap yönetimleri için acı bir yenilgi oldu. Birkaç gün içinde siyonist yönetim Filistin'in geri kalan topraklarını işgal etti. Doğu Kudüs dâhil olmak üzere Batı Yaka ile Gazze düştü ve 330.000 Filistinli topraklarından uzaklaştırıldı. Aynı şekilde Suriye'nin Golan tepeleri (1150 km²) ve Mısır'ın Sina Yarımadası da (61.198 km²) düştü.
Sayfa 32
Altı Gün Savaşı olarak da bilinen 1967 Arap-İsrail Savaşı ise İsrail'in Mısır, Ürdün ve Suriye'ye karşı hava saldırılarıyla başladı. İsrail bu savaş sonunda Gazze'yi, Doğu Kudüs'ü, Sina yarımadasını, Golan tepelerini ve Batı Şeria'yı ele geçirdi. Böylelikle İsrail, ilk savaşın ardından elde ettiği toprakları üç kat daha büyüttü. Bu yenilgiyle birlikte Araplar artık İsrail Devleti'nin bölgedeki hakimiyetini kabullenmek durumda kaldılar. İsrail Devleti'ni bölgeden çıkaramayacaklarını anladıklarında bu defa 1967 savaşından önce sahip oldukları toprakları geri alma mücadelesi vermeye başladılar. Filistin'de verilen mücadelenin başında Filistin Kurtuluş Örgütü ile el-Fetih bulunmaktaydı. el-Fetih'in kurucusu Yasir Arafat, 1967 Temmuz'unda Nablus'ta kurduğu karargahtan İsrail hedeflerine yonelik sabotajlar duzenledi. İsrail birliklerine karşı verilen bu mücadeleler yeterli olmayınca el-Fetih ve Filistin Kurtuluş Orgutu 1969'da birleşerek beraber hareket etmeye karar verdi. Ancak İsrail ele geçirdiği toprakları geri vermemekte ısrarcıydı ve bunu her defasında dile getirmekteydi
Sayfa 118Kitabı okudu
Radikal Örgütlerin Ortaya Çıkması ve Yabancı Terörist Savaşçılar
Bu arada Bağdadi'nin emri altında, IİD'nden Abu Muhammmed Al Golani başkanlığında bir grup militan, Suriye'de örgütlenmeye başladı. 2012 yılı başlarında Suriye'de Nusra Cephesi'ni kuran bu grup El Kaide'ye bağlılığını açıkladı. El Kaide lideri Zawahiri ilk başta sessiz kaldı ama bir süre sonra Nusra'yı sahiplendi. El Nusra rejim güçlerine, İranlılara ve Hizbullah'a karşı çok etkili savaştığı gibi halka sosyal yardım tarafında da aktifti. Bu özelikleriyle halk arasında sempati kazandı. IİD'nin lideri Bağdadi de 2013 yılında Suriye'ye geçti. Örgütün ismi Irak ve (Şam) Suriye İslam Devleti (IŞİD) olarak değiştirildi.
Reklam
131 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.