Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Altı Gün Savaşı olarak da bilinen 1967 Arap-İsrail Savaşı ise İsrail'in Mısır, Ürdün ve Suriye'ye karşı hava saldırılarıyla başladı. İsrail bu savaş sonunda Gazze'yi, Doğu Kudüs'ü, Sina yarımadasını, Golan tepelerini ve Batı Şeria'yı ele geçirdi. Böylelikle İsrail, ilk savaşın ardından elde ettiği toprakları üç kat daha büyüttü. Bu yenilgiyle birlikte Araplar artık İsrail Devleti'nin bölgedeki hakimiyetini kabullenmek durumda kaldılar. İsrail Devleti'ni bölgeden çıkaramayacaklarını anladıklarında bu defa 1967 savaşından önce sahip oldukları toprakları geri alma mücadelesi vermeye başladılar. Filistin'de verilen mücadelenin başında Filistin Kurtuluş Örgütü ile el-Fetih bulunmaktaydı. el-Fetih'in kurucusu Yasir Arafat, 1967 Temmuz'unda Nablus'ta kurduğu karargahtan İsrail hedeflerine yonelik sabotajlar duzenledi. İsrail birliklerine karşı verilen bu mücadeleler yeterli olmayınca el-Fetih ve Filistin Kurtuluş Orgutu 1969'da birleşerek beraber hareket etmeye karar verdi. Ancak İsrail ele geçirdiği toprakları geri vermemekte ısrarcıydı ve bunu her defasında dile getirmekteydi
Sayfa 118Kitabı okudu
Arap yöneticilerinin ihanetinin belgelendiği savaş!
El-Fetih'in hareketleri neticesinde 5 Haziran 1967'de harekete geçen İsrail güçleri tarihe Altı Gün Savaşları olarak geçen süreçte Mısır, Suriye ve Ürdün'ü yenilgiye uğratmayı başardı. Mısır'dan Gazze ve Sina'yı ele geçirirken, Suriye'nin Golan tepelerini, Batı Şeria'nın tamamını ve Doğu Kudüs'ü işgal ettiler. 1948 Savaşı'nın sonunda, Filistinlilerin toprakları, sus payı olarak Avrupalı sömürgeciler tarafından diğer Arap devletlerine ihsan edilmişti. 67 Savaşı ile İsrail, bu diktatörlerin ellerindeki oyuncaklarını alıvermiş oldu. Artık yeniden Filistinlilere acınabilir, Kudüs Davası güdülebilirdi! Sadece Arap dünyası değil, bütün dünya şaşkınlık içindeydi. Yahudi dünyası bu başarıya bir türlü inanamıyor, aralarındaki inançsızlar bile Mesih'in askerleri olduğuna kanaat getiriyordu. Aslında en doğru analizi bir gazeteci yapacaktı: “Bu savaş Arap ordularının yenilgisinden ziyade, bütün Arap yöneticilerinin ihanetinin belgelendiği bir savaş olmuştur!”
Sayfa 139
Reklam
1967 Arap-İsrail altı günlük savaşında, Ürdün Batı yakasında Suriye'de Golan tepelerini kaybetmiştir. Kuneytre kasabası dahil dört köyde yaşayan Kafkasyalılar, İsrail askerleri tarafından malları yağmalanarak göçe zorlanmışlardır. Daha sonra 12.000'in üzerinde Kafkasyalı mülteci olarak Şam Şehrine gelmiştir. İşte bugün Türkiye'de, Rumeli'de, Suriye'de Ürdün'de, Mısır'da Libya'da yaşayan Kafkasyalılar bu mutsuzların torunlarıdır.
Israil ile bölgedeki Arap ülkeleri arasında 5-10 Haziran 1967'de gerçekleşen ve sadece altı gün sürdüğü için bu adı alan savaş. Çatışmaların durduğu 11 Haziran itibariyle, İsrail sınırlarını 3,5 kat genişletmiş ve çevresindeki ülkelerin en stratejik noktalarını işgal etmişti. Mısır Sina Yarımadası'nı, Suriye Golan Tepeleri'ni, Ürdün Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı, Lübnan da Şeba Çiftlikleri'ni İsrail'e kaptırmıştı. Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Enver Sedat, 1979'da İsrail'le imzaladığı barış anlaşmasıyla Sina'yı geri almayı başardı. Ürdün, 1994'te İsrail'le barış masasına oturan ikinci Arap ülkesi sıfatıyla, Doğu Kudüs'te Müslümanlara ait tarihi ve dini mekânlar üzerinde söz sahibi oldu. Suriye ve Lübnan ise, İsrail'le barış seçeneğinden kaçındıkları için, Golan Tepeleri ve Şeba Çiftlikleri hålå işgal altında.
Sayfa 134
19- Haziran 1967 Savaşı, Arap yönetimleri için acı bir yenilgi oldu. Birkaç gün içinde siyonist yönetim Filistin'in geri kalan topraklarını işgal etti. Doğu Kudüs dâhil olmak üzere Batı Yaka ile Gazze düştü ve 330.000 Filistinli topraklarından uzaklaştırıldı. Aynı şekilde Suriye'nin Golan tepeleri (1150 km²) ve Mısır'ın Sina Yarımadası da (61.198 km²) düştü.
Sayfa 32
"Güvenlik konseyinde, İsrail'in Golan Tepelerini gayrimeşru olarak ilhak etmesini kınayan önerge ABD tarafından veto edildikten sonra, ünlü bir İtalyan gazeteci şöyle yazıyordu: "Uluslararası sorunların yarattığı fırtınaların ortasında bir istikrar adası vardır. Bu ada İsrail devletinin politikasıdır, İsrail yönetimleri şaşırtıcı
Sayfa 106 - Belge YayınlarıKitabı okudu
Reklam
O günlerde yeni kurulan ve başında Yaser Arafat'ın bulunduğu el-Fetih ile İsrail arasındaki çatışmalar artmaya başlamıştı. Hayatı boyunca silahlı mücadelenin karşısında olan Hüseyni'nin bu yaşlı hali ile yapabileceği pek bir şey de yoktu. El-Fetih'in hareketleri neticesinde 5 Haziran 1967'de harekete geçen İsrail güçleri tarihe Altı Gün Savaşları olarak geçen süreçte Mısır, Suriye ve Ürdün'ü yenilgiye uğratmayı başardı. Mısır'dan Gazze ve Sina'yı ele geçirirken, Suriye'nin Golan Tepelerini, Batı Şeria'nın tamamını ve Doğu Kudüs'ü işgal ettiler. 1948 Savaşı'nın sonunda, Filistinlilerin toprakları, sus payı olarak Avrupalı sömürgeciler tarafından diğer Arap devletlerine ihsan edilmişti. 67 Savaşı ile İsrail, bu diktatörlerin ellerindeki oyuncaklarını alıvermiş oldu. Artık yeniden Filistinlilere acınabilir, Kudüs Davası güdülebilirdi! (1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail güçleri Kudüs'ü ele geçirdiler) Sadece Arap dünyası değil, bütün dünya şaşkınlık içindeydi. Yahudi dünyası bu başarıya bir türlü inanamıyor, aralarındaki inançsızlar bile Mesih'in askerleri olduğuna kanaat getiriyordu. Aslında en doğru analizi bir gazeteci yapacaktı: **Bu savaş Arap ordularının yenilgisinden ziyade, bütün Arap yöneticilerinin ihanetinin belgelendiği bir savaş olmuştur!**
Sayfa 139Kitabı okudu
1967 yılında yapılan 6 Gün Savaşları, Arap ülkeleri rejimleri için ağır bir hezimet olmuştur. Siyonist işgal sadece birkaç gün içinde Filistin topraklarının geri kalanını ele geçirmiş, içinde Doğu Kudüs'ün de bulunduğu Batı Şeria ve Gazze Şeridi düşmüş, 330.000 Filistinli evsiz kalmıştır. Ayrıca Suriye'deki Golan Tepeleri (1.150 km2) ve Mısır'ın Sina Bölgesi de (61.198 km2) kaybedilmiştir.
Sayfa 129 - AsaletKitabı okudu
Cenevre Konferansı'na Suriye katılmadı. Kissinger 16 Aralık günü Şam'da Hafız Esad ile yaptığı görüşmede, Suriye'nin de konferansa katılmasını ve bu suretle daha geniş bir barış sürecinin başlatılmasını istediyse de Hafız "Esad, bu konferanstan önce kuvvetlerin ayrılmasını (disengagement), yani İsrail'in bütün Golan Tepeleri'nden çekilmesini istedi. Kissinger ise Hafız Esad'in imkansızı istediğini bildirdi.
Sayfa 327 - Kronik Kitap 7. BaskıKitabı okudu
10 Ekim'den itibaren muharebe inisiyatifi İsrail'in eline geçti. 9 Ekim günü İsrail uçakları, savaşın başından beri ilk defa olarak, Şam'daki Savunma Bakanlığı ile Suriye Hava Kuvvetleri karargâhı dahil, Suriye'deki stratejik hedefleri bombaladılar. 10 Ekim günü de İsrail kuvvetleri karşı taarruza geçtiler ve Suriye kuvvetlerini geri iterek Golan Tepeleri'nde 1967 ateşkes çizgisine kadar ulaştılar (bak. 12 no'lu harita). Bu durum üzerine Irak 10 Ekim günü 18.000 askeri ve 200 uçağıyla kuzey cephesi muharebelerine dahil oldu. Fakat Irak müdahalesi Suriyelilerin durumunu kurtaramadı. Çünkü, İsrail istihbaratına göre, 10 Ekim günü geldiğinde Suriye 1500 tankından 800'ünü kaybetmişti.
Sayfa 315 - Kronik Kitap 7. BaskıKitabı okudu
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.