İsrailli Yahudi Dalia ve Filistinli Arap Beşir’in dostluğunu ve savaş süresince ayrı zamanlarda iki farklı aileye yuva olmuş bir eve ve o eve duyulan sevgiyi ve bağlılığı anlatıyor.
Ve tabi ki evin arka bahçesinde bulunan, Hairi ailesi için çok değerli bir yere sahip olan tarihi bir Limon Ağacını…
Çok Kısa konuya değinecek olursam, Beşir Hairi ve ailesi İsrail tarafından ülkelerinden sürgün edilir.
Ve daha Beşir ve ailesi gibi binlercesi…
Beşir’in tekrar ülkesine dönmek için verdiği mücadele ve inancı hoşuma gitti.
Ama bu süreçte birçok kez “Suçsuz” yere hapse girip çıkması, İsrail askerleri ve gardiyanları tarafından işkence görmesi sinirime dokundu.
Tabi ki sadece Beşir’e değil, tüm Filistin halkına yapılan vicdansızlıklar…
Zaten herhangi bir yere veya bir şeye yapılan adaletsizlik ve vicdansızlık kimin sinirine dokunmaz ki…?
Bir diğer isim ise, İsrail tarafından ülkesinden ve evinden koparılan Beşir Hairi’nin dostu İsrailli Dalia Eşkenazi.
İsrail-Filistin çatışması sırasında kazanılmış sıcacık bir dostluk.
İki ayrı isim.
İki ayrı din, kültür ve tarih.
iki ayrı düşman ülke.
Dost olmaya engel midir…?
Bir kalpte vicdan ve sevgi varsa eğer, engel değildir.
Tabii anlatılanlar sadece bunlarla sınırlı değil.
Kitap, “TARİHİ Roman” sıfatını en derin şekilde hissettirdi bana.
Kitapta savaşlarla ilgili o kadar çok olay örgüsü ve isim var ki, açıkçası ben bazı sayfalarını okurken sıkıldım ve yoruldum.
Ama yazarı tebrik etmeden geçemem.
Çünkü kitapta çok fazla emek var.
Edinilen kaynaklar ve bilgiler doğrultusunda tarafsızca yazılmış bir “Tarihi Roman.”