Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir çinli karısına demişki; "Tiki taki" , karısıda ona "kua nini" diye cevap vermiş. Çinli adam üzülerek demişki; "Taka anji radiyumba yaku" Karısı ağlaya ağlaya demiş ki "Mimi takuni kakabinda misa mihi YA SANKİ BİŞEY ANLIYORSUNDA HALA OKUMAYA DEVAM EDİYORSUN SANANE BAŞKALARININ AİLE SORUNLARINDAN :):):):)))
Ben, bulanık denizde bir o yana, bir bu yana salınan bir takaydım (denizde kabuk). Rüzgâr ve rüzgârın getirdigi korkulardı, duvara inat mı inat bir sarmaşık gibi tutunmamı sağlayan (taka denize âşık). Gözlerindi bir de, ucu bucağı olmayan gözlerin, koskoca denizde döküntü takayı yaşatan.
Reklam
Asıl üstad Kur'an'dır. Üstad-ı muhteremimiz elyak ve elhak muarrifi, mübelliği ve müderrisidir. Biz muhtaçlar fırsatı ganîmet bilmeli, cevherleri almalı; kalbimize, dimağımıza nakşetmek, dâreynde medar-ı saadetimiz olacak olan bu Nurlara alâ kadri't-tâka neşre çalışarak muhafazasını kuvvetleştirmeliyiz.
Sayfa 60
Öylesine işte..
içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor artık. her şeyden bir tatsızlık seziyorum. insanoğlu desen nankörlüğün hat safhasında. Kendi çıkarları ve menfaatleri doğrultusunda bize adım atıyorlar. her şey b*ka sarmış gibi ilerliyor. bazen olur ya bir şeylerden umud edip bekleyişlere kapılırız güzel şeyler olmasına dair. ama maalesef olmuyor hep bir engelle bir nasipsizlikle karşılaşıyoruz. sonrasına gelirsek öylece uzaklara dalıyoruz, hatta isyan edecek gibi oluyoruz bazen. ama her şeye rağmen yine pozitif bakmaya çalışıyoruz olanlara. sonrasında ise, kafada istemsiz binbir türlü düşünce oluşuyor. hangi birini çözüme kavuşturayım diyoruz kendi kendimize. öyle bir şey ki bazen neye öfkelendiğimizi, neye sinirlendiğimizi bile bilemiyoruz. öyle işte süreç taka/tuka olup döngü halinde devam ediyor… neyse içimden geleni öylesine yazmak istedim. ama her şeye rağmen mucizelerin gerçekleşeceğine inanıyorum. kurban olduğum Allah bizlere de hayırlı, güzel kapılar açar diye umuyorum.. 🍃🍂
Haldun Taner'in Yalıda Sabah'ı
– Günde yirmi sayfa yazıyorum, dedi bir gün ustam Haldun Taner. Afalladım. Nasıl yani? – Ben sabah altıda, atarım daktiloyu balkona, öğleye doğru yirmi sayfayı bulurum. – Ne yazıyorsunuz? Aklınıza bir şey gelmediği olmuyor mu? – Olmaz olur mu? Öyle bakakalıyorsun Marmara denizine. – O zaman ne yazıyorsunuz hocam? – Çevrede gördüklerimi. Alacakaranlıkta iki martı sezilir, onları yazarım. Uzaktan bir taka geçer, kıyıda bir deniz kırlangıcı bir böceği paralar, bir minibüs ilkokul çocuklarını toparlamaya gelir, martılar kayalıklara üşüşür, bütün bunları yazarım. İlle bir eser yazmak iddiasıyla değil, günlük yirmi sayfa yazma antrenmanımı yitirmemek için. Sonra bu yirmi sayfayı kullanmak zorunda değilsin, yırtıp atabilirsin, belki içinden bir yerlerini kullanabilirsin, demişti gülümseyerek. Yırtıp atabilirsin, dediği o yirmi sayfalardan, Haldun Taner'in unutulmaz "Yalıda Sabah" öyküsü çıktı.
Sayfa 142 - EViMiZ DÜKKANIMIZ, ViTRiNiMiZ BULUNMAZ
Al bu takatukaları takatukacıya götür. Takatukacı bu taka tukaları takatukalatmazsa önce tehdit et, gözünü korkut, yüksek perdeden isimler söyle. Baktın yine olmadı, cebine şunları sıkıştır. Çocuğun üşümesin de. Baktın yine olmuyor, kafa at çık. Gerisini biz hallederiz. Sen bunları düşünme. İtaat et, rahat et. 'Alan memnun, satan hain' derlerse kulak asma. Onların yok diye. Bunlar, onların olsun var ya bizden beter satarlar. Bakma biz yine iyiyiz. Anlaşıldı mı? Gelirken de iki ekmek, bir kısa maltepe al. Bakkal para isterse takatukacıyı anlat. Hadi evladım... Ha gören olursa harbi ol. Dik dur. Onlar zaten korkaktır, sorgulamazlar. Sen de sorgulama emi. Helal konuş, haramları çok şey yapma... Unutma, umreye gideceğiz yakında.
Reklam
DALGA
Mesut sanmak için kendimi Ne kağıt isterim, ne kalem; Parmaklarımda cigaram, Dalar giderim mavisinden içeri Karşımda duran resmin. Girerim, deniz çeker; Deniz çeker, dünya tutar. İçkiye benzer bir şey mi var, Bir şey mi var ki havada Deli eder insanı, sarhoş eder? Bilirim yalan, hepsi yalan; Taka olduğum, tekne olduğum yalan; Suların kaburgalarımdaki serinliği, İskotada uğulduyan rüzgar, Haftalarca dinmeyen motor sesi, Yalan. Ama gene de, Gene de güzel günler geçirebilirim; Geçirebilirim bu mavilikte. Suda yüzen karpuz kabuğundan farksız, Ağacın gökyüzüne vuran aksinden, Her sabah erikleri saran buğudan, Buğudan, sisten ışıktan kokudan...
Sayfa 140
sana uğramamış satırların heybetinden Sana mavi kantaronlardan Sarı sardunyalardan ateşte gül ruhumun hârından bugünümden, yarınımdan Bahsedecekken gidişini anımsıyorum yamacımdan Gidişin yaşamım kadar illüzyon olsa diyorum Bunca zamandır bekleyen ben oluyorum Duvarlar ve gözlerin boyanmakta anbean Bir kuş pençesini kolluyor duvarlarından Ötüşünde tuhaflıklar seziyorum Tik taka tiki taka tik Bu kuşta var bir sunilik Hayretle yemlediğini izliyorum Deli dehşet Ardıma bakmadan Senden kaçıyorum.
Anime izleyen varsa 💍 şunu taka bilir
Memnunum diyemem yaşadığıma, Bana bir şey söylemiyor Bu deniz parçası, bu taka. Gün bitti, yollara düştü kahır Ötme vapur, gelemem Dört duvarla sarılmışım. Sarmadı gitti beni Bu yandan çarklı dünya; İki yakam bir araya gelmiyor Ivırı zıvırı caba. Parmak parmak çürüdü Bir karış ömrüm, Yalan şeyleri özlemişim nafile...
Memnunum Diyemem
Reklam
Ne kadar da mana içerikli
ÇEKE GELDİ ÇEKE GİDER: Aşkın odu ciğerimi Yaka geldi yaka gider Garip başım bu sevdayı Çeke geldi çeke gider Kâr etti firak canıma
Yürek değil, Karadeniz'de taka mübarek! İn çık, in çık...
Aşkın odu ciğerimi Yaka geldi yaka gider Garip başım bu sevdayı Çeke geldi çeke gider Kâr etti firak canıma Aşık oldum cananıma As zencirin dost boynuma
Sayfa 153Kitabı okudu
525 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.