Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gök gürledi; yağmuru, esintiyi ve gitgide uzaklaşan taka sesini bir yıldırım aydınlattı. Karşı kıyıda müezzinler korosu bir işaret almışçasına arka arkaya ezan okumaya başladılar. Boğaz'ın üzerinde bir yükselip bir alçalan martılar gibi biri inerken diğeri çıkıyor, biri sanki durup dinleniyor, birinin avazı çok öteye gitmiş de diğerlerini oradan yanına çağırıyormuşçasına uzaktan geliyor ve yağmur sesine eklenen bu ilahi kanon, az önce girdiği tartışmada sükûnetini kaybeden Alper'i hem teskin ediyor hem hüzünlendiriyordu. Tartışma esnasında bir kibrit alevi gibi çakıp parlayan Alper, şimdi o alevi kuvvetli bir nefesle yitirmişçesine durulmuştu. Her tartışma sonrası böyle hissediyordu: Yanık bir kibrit misali kararmış, eğrilmiş ve bütünüyle tükenmiş...
Sayfa 12 - Giriş, Hayalin turkuaz denizlerindeKitabı okudu
Nerede bu Müslüman nesiller, taassüsü seven nesiller. Eğer gaye taka taka inip çıkmak olsaydın namazda onu bir robota da yaptırmak kabildir. Bunların kıldığı namazla namazın hakikati arasında fark acaba ne kadardır?
Sayfa 100 - Necip Fazıl KısakürekKitabı okudu
Reklam
Mesut sanmak için kendimi Ne kâğıt isterim, ne kalem; Parmaklarımda cıgaram, Dalar giderim mavisinden içeri Karşımda duran resmin. Giderim, deniz çeker; Deniz çeker, dünya tutar. İçkiye benzer bir şey mi var, Bir şey mi var ki havada Deli eder insanı, sarhoş eder? Bilirim, yalan, hepsi yalan; Taka olduğum, tekne olduğum yalan; Suların kaburgalarımdaki serinliği, İskotada uğuldayan rüzgâr, Haftalarca dinmeyen motor sesi, Yalan.
Sayfa 134Kitabı okudu
Hem benim babam oldu-bitti gazete okur,kitap okur,yanından hiç ayırmadığı Remington marka eski daktilosunda geceler boyu taka-tuka bir şeyler yazardı.
O taka arabasıyla, sırtında pelerin, elinde silindir şapkayla bir mitoloji kahramanı gibi gelirdi.
Sayfa 180Kitabı okudu
Türkiye’de özgürlük ve demokrasi tekerlemeleriyle adam kandıranların gerçek yüzünü Mehmet Ali Ermiş’in hayatında ve çabalarında seyrederdim. Onlar kitapları toplatır, Mehmet Ali yenisini yayımlardı. Sessiz bir kahraman olarak canını dişine taka taka, Türkiye’nin çirkin ve iğrenç karanlıklarına bir avuç ışık daha serpmeye uğraşırdı. Ben bir inancın ve bir çabanın bu kadar çelikleşmesini az kişide gördüm.
Sayfa 4 - MEHMET ALİ ERMİŞ, KALP KRİZİ GEÇİRDİĞİ GÜN HASTANEDE YARGICA İFADE VERİYORDU 
Reklam
Zeytin ağaçlarından konuştuk ya o gün seninle. Dağlardan konuştuk ya. Mavi sulardan. Henüz uyanmamış, beyaz nevresimler arasında yatarken, taka taka diye uzaktan geçen balıkçı teknelerinden ve beyaz köpüklerden arkalarında bıraktıkları. Ağaç gölgesinde birlikte içine kıvrılmanın hayalini kurduğumuz ılık akşam üstü uykularından. İnsan, kendiyle kilometrelerce uzak düştüğü modern hayata ne zaman ikna olmuş diye düşündük ya sonra. Ne zaman alışmış şehrin kafesine kapatılmaya. Pencereden bakıp da sadece başka pencereler görmeyi ne zaman kabullenmiş.
Hem benim babam oldu-bitti gazete okur, kitap okur, yanından hiç ayırmadığı Remington marka eski daktilosunda geceler boyu taka-tuka bir şeyler yazardı.
Sayfa 33 - dergâh yayınlarıKitabı okudu
Sence böyle mi sevişilir? Evet, sevişmekten hoşlanıyorum, elbette hoşlanıyorum, ama biraz da duygu olsun istiyorum ... Duygusallığın bununla ne il­gisi mi var? Al işte, böyle yataktan fırlayıp bana pem­be dizi müptelası, salak romantik diyeceğini biliyor­dum!.. Elbette sevişmeyi istiyorum, ama ben, nasıl an­latayım sana, ben, aklına estiğin gibi itip kakacağın, para atınca ışıkları yanıp sönen, taka, taka, taka, diye çalışmaya başlayan kumar makinası değilim ki . . . ona aklına estiği gibi çakarsın ... Ben kumar makinası deği­lim! Bana öyle vurursan ibrem aşağı düşer! Jipon yuka­rıya, don aşağıya, bacaklar gergin ve ayrık. Katolik, Konformist, Masonik, Kapitalist, Emperyalist, gerici bir eğitimin baskısıyla utanç ve onurun yarattığı sıkıntı içinde aptal bir kompleksle biz kadınların hemen rahat bir pozisyona geçmemesi mümkün mü? Bilgiçim öyle mi? Bilgiç kadın can sıkıcı olur! Erotik çığlıklar atan bir salakcık tercih edilir tabii...
Pdf
Şimdi de kokudan korkuyorsunuz öyle mi. O benim Afrika toprağından yükselen kokudur. Bana Uf-Acıdı derler, hırçın dalgalar üzerinde her türlü taka tukayı yüzdürebilirim! Bir leş kokusu alsın beni! Uzaklara götürsün! (Mahkeme Heyeti'ne:) Sen, solgun ve kokusuz ırk, sende ne hayvan kokusu ne de bataklıklarımızdan yükselen iğrenç koku var.
Reklam
Adamlar-kadınlar basının "amiral gemisi"ndeler, basının büyük-orta-küçük bütün gemilerindeler zaten; bu yetmiyormuş gibi "küçük balıkçı kayıkları"nda, taka"larda da olmak istiyorlar ve oluyorlar!
Sayfa 194 - pdfKitabı okudu
"Taka tika tak tak tak. Ağ gelin de indi mi ola yayladan. Taka tika tak tak tak. İnmedi ulan inmedi."
Sayfa 107 - Can Yayınları, 1.Basım, Kasım 2019, İstanbul.Kitabı okudu
"İpek bir atkım olsaydı" dedi, "boynuma dolar nereye gitsem yanımda götüre bilirdim. Bir çiçeğim olsaydı koparır yakama taka bilirdim. Ama sen gökteki yıldızları koparamazsın ki."
273 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.