"Ben diriliş ve yaşamım," diyordu Tanrı, "her kim ki bana iman eder, ölmüş olsa bile yaşar; yaşayanlar ve bana iman edenler asla ölmezler."
Sayfa 492 - İş BankasıKitabı okudu
-Kim ne derse desin, ben gerçeğim. -Yok canım, gerçekten mi? -Düşünüyorum, o halde varım. Daha iyisi hissediyorum, öyleyse orgazm olabilirim..
Reklam
Ne yapmıştım ki ben? Beni kim kandırmıştı? Gökyüzü mü? Tanrı'nın ve maiyetinin konutu olan Gökyüzü mü?
İç Mırıltısı…
Dün gece biri gelmişti düşümde, diye mırıldanır gibi oldu. Biri gelmişti. Tanrı’ydı herhalde. Tanrı… Yoksa şeytan mıydı? Kim ayırabilir ki onları? Yüz değiştirip dururlardı. Tanrı bazen baştan başa karanlığa bürünürdü, şeytansa aydınlığa. İnsanın zihni de allak bullak olurdu…
Tanrı gönlünce yaratır da her şeyi Neden ölüme mahkûm eder hepsini? Yaptığı güzelse neden kırar atar Çirkinse suçu kim kime yüklemeli?
Sayfa 176 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
İki dua arasına sıkışan ömürde, bir can yaşayacaktı, sevapları ve günahlarıyla. Her bebek, şansı varsa mutlu, sağlıklı, başarılı olacaktı. Şansı yoksa kim bilir neler gelecekti başına! Hastalıklı, geri zekalı, sakat olabilirdi. Cüzama yakalanabilirdi. Çok yoksul ve cahil kalabilirdi. Geneleve, hapishaneye düşebilirdi. Tanrı'nın ona biçtiği kaderi, sevgi ve anlayış vererek dengelemek, sadece bizlerin elindeydi. Biz insanların, biz ne yapıyorduk oysa; kendimiz gibi olmayanı, kendimize benzemeyeni dışlıyorduk, onun da Allah'ın kulu olduğunu unutarak! Hem bir taraftan dışlıyor, bir taraftan da dışlamayacak cesareti gösteren olursa, ona alkış tutuyorduk, tuhaf bir çelişkiyle.
Sayfa 317
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.