Yaşamın neredeyse bütün acılarından Tanrı'nın değil de insanların sorumlu olduklarını anladığın günden sonra, bu acılara bir daha razı olmayacaksın.
Hiçbir şeyi putlara kurban etme.
Sayfa 208Kitabı okudu
Protestan, "Gülümsersen Tanrı surat asar." diyen Katolik'in aksine der ki "Tanrı insanın gülümsemesinden başarı hisseder; Tanrı yeryüzü sofralarını ve yeryüzündeki maddi lezzet ve nimetleri aşağılarsak Tanrı'nın bizim için yarattığını aşağılamış oluruz ve bu Tanrının aşağılanması anlamına gelir."
Kul (insan), Tanrı'nın nitelikleri konusunda düşündüğünde şaşkınlığa düşer. Bu nedenledir ki:'-Tanrı'nın nimetleri alanında düşünün, ama Tanrı'nın kendisi (kimliği) konusunda düşünmeyin!' denmiştir.
Senin bütün kapalı kapılarının ardında Tanrı durur, bütün Tanrı biçimleri sevilmeye değer ve her şey Tanrı'nın biçimidir.
Sayfa 59
Mutlu bir Yaradanın elinden çıktığından baska bir bilgisi olmayan, bir cocuk gibi güle ağlaya oynayan ruh, onun daha var olmadan once sevenin elinden çıktıktan sonra sevdiği şeye dogru gider.
Ilkin kucuk zevklerin tadını alır; ama aldanır, bir yol gösterici ya da bir gem engellemezse sevgisini, bu zevklerin peşine takılır.
Işte bu nedenle, engelleyici yasa gerekir, hic olmazsa gerçek kentin kulesini seçecek bir kral gerekir.
Yasalar çıkarıldı, ama yasaya uyan mi var? Uyan yok, çünkü geviş getirse de önde giden çoban, yarık değildir tırnakları.
Bu nedenle rehberin de dünya nimetleri peşinde koştuğunu gören halk, bunlarla doyuruyor karnını, başka birsey istemiyor.
Dünyanın kötüleşmesinin nedeni sütünüzün bozukluğu degil demek ki, neden, dünyanın kötü yönetilmesi.
Vaktiyle Roma güzel kılmıştı dünyayı, çünkü iki güneşi vardı, biri dünyanın yolunu, biri Tanrı'nın yolunu aydınlatırdı.
Ama güneşler söndürdü birbirini; kılıç asayla birleşince zoraki birleşme yalnızca kötülük getirdi.
Sayfa 157Kitabı okudu
"Ey bahtın darbelerinden korkan kişi rahatla! Bilmez misin ki, her şey dünyayı yaratan Tanrı'nın elindedir. Zira yazılan yazılmıştır, asla bozulmaz! Yazılmamış olan içinse hiç korkmamalıdır. Ve sen Tanrım, seni övmeden geçen bir günüm olabilir mi? Yoksa ahenkli üslubumun ve şairce dilimin şahane verisini başka kime harcardım? Ellerinden kabullendiğim her yeni armağan, Tanrım, bir öncekinden daha güzel, hem de istenmeden gelir. Böyleyken nasıl olur da senin görkemini,tüm görkemini, kendi içimde ve halk içre övmem! Ama itiraf etmeliyim, ağzım yeterli güzellikte övgüler düzemiyor;sesim sana ilahiler söyleyecek kadar tatlı, sırtım da verdiğin nimetleri taşıyacak kadar güçlü değil! Ey Allah'ın kulu,şaşkınlık içindeyken, meseleni tek bilge olan Allah'a bırak ve artık yüreğine insandan yana girecek dertlerden korkma! Ve de bil ki,hiçbir şey senin iradenle oluşmaz;sadece bilgelerin bilgesi olan Allah'ın iradesiyle oluşur. Asla umutsuzluğa kapılma! Tüm dertlerini ve kaygılarını unut! Bilmez misin ki kaygılar, en sağlam, en güçlü yürekleri yıpratır? Öyleyse, bırak her şeyi! Tek düzenleyicinin karşısında kurduğumuz düzenler kudretsiz köle düzenlerinizden başka hiçbir şey değildir. Bırak geçip gitsinler! Sürekli mutluluğu tatmaya bak! "
Sayfa 83Kitabı okuyor
İnsanların tarihi vardır, bir de çok doğru olarak doğa tarihi diye adlandırılan tarih vardır. Doğa tarihinde Tanrı'nın sesine kulak vermesini bil. Onu belirsizce dinlemekle de yetinme; kesin sorular sor Tanrı'ya, sonra onu kesin yanıtlar vermeye zorla. Bakmakla yetinme; incele.
Sayfa 204 - can yayınları-mart-2015Kitabı okudu
Yaşamın neredeyse bütün acılarından Tanrı'nın değil de insanların sorumlu olduklarını anladığın günden sonra, bu acılara bir daha razı olmayacaksın.
Tanrı'nın bu dünyaya sundukları kimseye ait değildir; yeryüzünün nimetleri herkesindir.
Sayfa 53Kitabı okudu
Kitaplar vardır, ruhun varlığına inandırmak ister.
Kimileri, bundan umut kestirmek.
Kiminde Tanrı'nın varlığı kanıtlanır,
Kiminde varılamaz bu sonuca.