Kitap değil kütüphane!!!
Hiçbir kategoriye tam olarak sığdırılamayacak türden, müthiş bir bilgi ve donanımın imzasını taşıyor. Tamamıyla her şeyi özümseyip anlamak bir tarafa, bıraktığı soru işaretlerini bile cevaplayabilmek için onlarca kitap okumak lazım.
Büyüyü anlattığı kadar büyülü olduğu da muhakkak. Alıyor, götürüyor, düşündürüyor,
Yıl 1998. Kanada’nın Vancouver şehrindeki British Colombia Üniversitesi’ndeyim. Ömrümde ilk kez bu şehirde karşılaştığım, Nakşibendi Şeyhi Şeyh Nâzım Kıbrıs-î, etrafındaki MI6 ajanı güzel kızlarla cilveleşerek verdiği konferansta şunları söylüyordu:
“İngiliz Kraliyet ailesi Hz. Muhammed’in soyundandır. Prens Charles doğuştan sünnetli gizli Müslümandır.”
Buyurun Komplo Teorileri'ne dostlarım. Yine yeniden https://1000kitap.com/Nordavind/Duvar/ tarafından önerilen bir kitabı daha okumuş ve beynimi yakmış bulunuyorum. İnceleme yapmak haddime değil tabi ki ama bir fikir verebilmek adına birkaç cümle yazıyorum.
Gün aşırı, Türkiye hatta dünya nüfusunun çoğunun tartıştığı; herkesin bir fikir beyan
Toplumsal komplo kuramı... Tanrı'yı bırakıp sonra da, "Tanrı'nın yerinde kim var şimdi?" diye sormaktan kaynaklanır.
KARL POPPER (s.817)
______
Foucault Sarkacı, Umberto Eco’nun 1988 yılında yayınlanan romanıdır. Sekiz yıllık çalışmanın, derin bir araştırmanın ve iki bin ciltlik uzman bir kitaplığın ürünü olan bu dev eserde Eco,
Osman Balcıgil okumaya Celile ile başladım. Sonra Yeşil Mürekkep ile yazara olan sevgim arttıkça arttı. Uzun süredir okumayı istediğim Mason Locasında Aşk ve Kılıç ile devam ettim Balcıgil kitaplarına.
Kitabın adı yine dikkatimi çekti tabi ki. Masonlar, Tapınak Şövalyeleri ile bağları, yaşayış biçimleri, kardeşlik düşünceleri ve felsefeleri merak ettiğim konular arasında oldu her zaman. Bu nedenle, kitaba merak içinde başladım.
Konuya değinecek olursam;
Kadınların kabul edilmediği bir Mason locası, locaya yeni katılan Âzem ve Sedat adlı iki genç, locada saygı duyulan bir Üstad-ı Muhterem ve bir kılıç... Şah Cihan'ın milyonlar değerindeki kılıcı. Bütün bunların yanında, locanın belirlediği değişmez kuralları benimseyen 'kardeşlik' ve locada yaşanan 'uygunsuz' bir aşk vardır.
Locanın kadınlara olan tutumunu, benimsediği ilkelere olan bağlılığını, Masonlar arasındaki mertebeleri yalın, anlaşılır bir şekilde ifade eden yazar yine fethetti kalbimi.
Dante'nin İstanbul Cehennemi'ni okurken de çok şaşırtmıştı beni Balcıgil ve bu kez de öyle oldu. Birçok şey öğrendim bu kitapla birlikte. Tac Mahal ile ilgili okuduklarımı araştırma gereği hissettim. Bu sayede daha da netleşti kitaptaki bilgiler.
Konu bakımından özgün, şaşırtıcı ve enteresandı. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını daha iyi anlatamazdı yazar sanırım. Akıcı bir kitap arayanlara, hem okuyayım hem de yeni şeyler öğreneyim diyenlere tavsiyemdir :)
Kendime notum..
Kitaba ayırdığım zamana değmesi adına, bilgi olarak çok da içinde olmadığım konunun, inceleme seviyesinde olmasa da ileride ân'ı hatırlatması için kısa da olsa gözlemimi bırakmam gerektiğini düşündüğümden...
Öncelikle, nedir bu Foucault Sarkacı? Bir fizik deneyi olduğunu bilgi seviyesinde biliyoruz; 1852'de Fransız
“Frenklerin içinde, gelip bizim aramıza yerleşenler ve Müslüman toplumu içinde yetişenler olduğunu görüyoruz. Onlar, işgal edilmiş topraklarda yanlarına yeni gelenlerden çok daha üstündür.”