8/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarafsız bir bakış açısı olması , Tam bir Tarihçi kimliği.. Yazar gerçekten kitabın hakkını vermiş , bibliyografisi geniş ve ismaililer hakkında geniş bir tarih.. Okunması gereken bir kitap..
Alamut Kalesi ve Hasan El Sabah
Alamut Kalesi ve Hasan El SabahBernard Lewis · Nokta Yayınları · 20121,694 okunma
636 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat spoiler içerir. Oldukça güzel bir bilim kurgu romanı daha. 120 sene barış içinde geçmiştir ancak İkinci Vakıf'ın yok olmadığına inananlar vardır. Encümen üyesi Golan Trevize bu görüşleri yüzünden tarihçi Pelator ile Trantor'a sürgüne gönderilir. Bu arada İkinci Vakıf üyelerinden konuşmacı Gendibal , birinci konuşmacı olabilmek için yanında yerli halk denilen Ülge'li Novi ile birlikte Trevize'yi takip etmeye gider. Birinci Vakıf belediye başkanı Bronz Branno ve Gendibal, Trevize'nin her şeyin anahtarı olduğunu savunmaktadır. İzler bu insanların tamamını Gaia adı verilen gezegene götürür. Katır'ın da memleketi olan bu gezegende Trevize, Seldon Planı'nın geleceği için çok önemli bir karar verecektir. Bu arada en büyük kütüphanede Arz ile ilgili bütün kayıtlar yok edilmiştir. Trevize kararını verir. Bir solukta okunan bir roman.
Vakıf’ın Sınırı
Vakıf’ın SınırıIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 20061,012 okunma
Reklam
Gerçek tarih her şeye karışmış olduğundan, gerçek tarihçi de her şeye karışır.
Sayfa 283Kitabı okudu
"Tarihçi Alberto Manguel'in aktardığı bir hikaye var. Diyor ki: XI. yüzyıl başında İran'da kitaplara son derece düşkün bir şah yaşardı. Günün birinde uzun ve uzak bir sefere çıkması icap etti. Başka şahlar ya da sultanlar olsa, muhtemelen böyle durumlarda saraylarından, rahatlarından ya da cariyelerinden ayrılacaklarına üzülürlerdi, ama bu şah kitaplarından ayrılacağrna üzülüyordu. Kütüphanesinden ve çok sevdiği elyazmalarından kopmak istemiyordu. Toplam 117 bin kitabı vardı.Sonunda kitaplarını da beraberinde götürmeye karar verdi ve daha evvel duyulmamış bir şey yaptı. Dört yüz deveyi arka arkaya dizerek hepsine çuvallarla kitap yükledi. Develer,harf sırasına göre sırtlarına konulan kitapları taşıyarak şahla beraber sefere çıktı. Dağları, ovaları onunla beraber kat ettiler. Böylece şah yol boyunca ne zaman bir kitaba ulaşmak istese, o harfi taşıyan deveyi bulup eseri kolaylıkla çekip alabiliyordu."
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Selçuklu dönemine gidiyoruz. Moğollar istilası altındaki Anadolu’daki taht ve güç kavgalarına tanık oluyoruz. Bir de arada bu hakim sınıflar arasındaki çatışmalarda “Bulunmuş Çocuklar”dan oluşan bir Türkmen oymağının suçlu olarak yargılanmasına… Aslında bu yargı (yargu) hakim sınıfların kendi aralarındaki çatışmalardan baka bir şey değildir. Ama oyunun oyuncuları eşitlik,kardeşlik, özgürlük ve neşe içinde yaşayan bu Türkmen kabilesinin çocuklarıdır. Özellikle tarih sevenler bu kitabı daha ilgi çekici bulacak. Kurgu ile gerçek adeta iç içe. Bir çok tarihi isme bu kitapta rastlıyoruz: Selçuklu Sultanı Rükneddin Dördüncü Kılıçarslan, dönemin “pervane” denen ünlü Muiniddin Süleyman, Tarihçi İbn-i Bibi, Mevlana ve daha niceleri… Türkiye’deki yargıda oynanan oyunların aslında hiç de yeni bir oyun olmadığını öğreniyoruz bu kitapta. Bence yalnızca romanı değil mutlaa yazılan senaryoda Ezop yani Ezel Akay tarafından görsel olarak aktarılmalı bize diye düşünüyorum…
Yargu
YarguHaldun Çubukçu · Doğan Kitap · 200749 okunma
Üç çeşit tarihçi olduğu söylenir: Yalan söyleyenler, yanılanlar, bilmeyenler.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.