Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hunların Batı Bölgelerinde Kontrolü Kaybetmesinin Sonuçları
Batı Bölgelerinin kaybedilmesi sonucu Hunlar büyük ekonomik kayıplara da uğradılar. Buna karşı Çinliler ele geçirdikleri topraklarda tarım kolonileri (tun-t'ien) kuruyorlardı. Her bir tun-t'ien'de beş yüz asker-çiftçi vardı. Yerleşmelerinin amacı Çin askeri ve memurları için yeterli derecede yiyecek üretmekti. Kuca (Ch'ü-shih) stratejik rol oynuyordu. Daha önce Hunların pirinç arnbarı olan bölge Hun-Han mücadelesinin odak noktasıydı. İmparator Chao döneminde (MÖ 86-74) Hunlar Kuca'da tam bir hakimiyete sahip idiler. MÖ 67'den sonra Hanlar burayı ele geçirdiler. Aynı tarihten sonra bölgeye Hun saldırıları başladı. MÖ 64'te Çinliler bölgeyi boşaltmak zorunda kaldı. Ancak, Çinliler bölgede yaşayan halkı Kurla (Ch'ü-li) 'ya göç ettirdiler. Böylece toprağı işleyenlerden yoksun kalan Hunlar, MÖ 48'de hükümdarları Hou-han-ye, Çin' e bağlanınca Kuca tamamen yeniden Çinlilerin kontrolüne geçti. Tun-t'ien (tarım garnizonları) sistemi yeniden kuruldu. Bölgeye Wu-chi valisi olarak yeni bir ad verildi. Kuca'dan ekonomik (tarım ürünleri) açıdan faydalanıyorlar; Hunlar, demir silahlar başta olmak üzere kendilerine savaş malzemesi sağlıyorlardı. Ayrıca insan gücü elde ediyorlar ve vergi topluyorlardı.
Islah kelimesi üzerinde bir an durmaya değer, zira İngiliz tarımını ve kapitalizmin gelişmesini anlamaya yarar. "Improve" sözcüğünün asıl anlamı genel olarak "daha iyi hale getirmekten" ibaret değildi; parasal kar için bir şey yapmak, özellikle kar için toprağı ekmek anlamına geliyordu. (Eski Fransızcada "içine" anlamında en, "kar" anlamında pro ve bunun çekimli şekli preu öğelerinden türemişti.) On yedinci yüzyıla gelindi­ğinde, "improver" sözcüğü kesin biçimde, birisinin toprağı özellikle çitleyip ya da boş araziyi kapatıp verimli ve karlı kılması anlamına geliyordu. O dönemde tarımsal ıslah uygulaması yayılmıştı; tarım kapitalizminin altın çağı olan on sekizinci yüzyılda "ıslah" işi söylemde ve eylemde tam yerine oturdu.
Reklam
"Doğa ile ilgili alternatif bilgi türleri kışkırtıcıydı. Bu nedenle cadılık ve yerlilerin bilgisi hem bilgi kuramına hem ontolojisine meydan okuyarak kapitalizm için varoluşsal tehditler oluşturuyordu. Tarım alanında İnka deneyleri, toprağı zenginleştirme konusunda ise Mezoamerika'daki ilerlemeler ve Çin tıbbı tamamen ortadan kaldırılmasa da halk bilgisinin sınırlarına hapsedilmiş olması gereken bilgi formlarıydı. Bilgi de kuşatılmıştı. Eğer doğa ve dünya hakkında herhangi bir şey bilinecekse bunun amili ve otoritesi Avrupalılar olurdu. Gördüğümüz gibi bilginin kuşatılması, doğanın bir parçası olarak sömürgeleştirilen halkları - ve hemen hemen tüm kadınları- yola getirmek ve yönetmek adına açıkça onları kalıba sokan bir kültürel devrim için merkezî öneme sahipti."
LIBYA: KADDAFİ'NİN İSLÂM SOSYALİZMİ
Albay Muammer Kaddafi 1 Eylül 1969'da kansız bir darbeyle Kral Idris es-Sunusi'yi tahttan indirip Libya'yı bir cumhuriyet olarak ilan etmesiyle iktidarın dizginlerini eline geçirdi. Sonrasında, Kaddafi Arap dünyasının İslâmcı reformist bir mesaj taşıyan radikal bir lideri haline geldi. Yönetiminin ilk evresinde, 1 Eylül
Sayfa 243 - İzKitabı okudu
Öğretmeni olan köy de o kadar azdı ki! O nedenle Tonguç, eğitmen çözümüyle birlikte deneme olarak başlattığı köy öğretmen okullarının Köy Enstitüsüne dönüşmesi için yasa tasarısı hazırladı. Meclis'te bu tasarıyı Saffet Arıkan'ın yerine gelen Hasan Ali Yücel savundu. Böylece Türkiye'nin 21 yerinde Köy Enstitüleri açıldı. Bunlar tarıma elverişli toprağı olan köylerde sıfırdan kuruluyordu. Köylerden alınan kız erkek öğrenciler gerekli yapıları yapmaya başladılar. Öğretim süresi beş yıl. Haftada 44 saat çalışma var; bunun yarısında kültür dersi yapılıyor, yarısı tarım ve teknik sanatlara ayrılıyor. Erkeklere yapıcılık, demircilik, marangozluk, yerine göre balıkçılık; kızlara dokuma, örgü, biçki dikiş, ev yönetimi, çocuk bakımı, ipek böcekçiliği, meyve ve sebzeleri işleme yöntemleri öğretiliyor.
Tarım Devrimi:
En önemli devrim insanlık tarihinde. İnsan tarımı keşfediyor, tarımı keşfedince toprağa yerleşiyor. Toprak değer kazanıyor, toprak değer kazanınca toprağı almak ve alınan toprağı korumak önem kazanıyor. Bunun için ordu lazım, ordu için devlet-imparatorluk gerekli. Dolayısıyla tarım devrimi, siyasal yapı olarak imparatorlukları getiriyor, yerleşikliği getiriyor ve tek tanrılı dinler geliyor tarım devrimi ile.
Sayfa 146 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Reklam
211 syf.
·
Puan vermedi
Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da, O köy bizim köyümüzdür. İlkokuldayken ne heyecanla söyletirdi öğretmenimiz bize bu şiiri. Boğazımız patlarcasına, avazımız çıktığı kadar, haykırarak söylerdik.Köy Enstitüleriyle tanıştıkça, onların dünyasına ayak bastıkça, ne kadar da anlam buldu benim için bu dizeler.
Köy Enstitüsü Yılları
Köy Enstitüsü YıllarıTalip Apaydın · Literatür Yayıncılık · 2009320 okunma
Kargılardan Sabanlara
Avcılık bizi insan yapmış olabilir, ancak çiftçilik insan olmanın anlamını sonsuza dek değiştirdi. Avcılık bize mekânda hâkimiyet sağlarken, çiftçilik de bizi zamana hâkim olmaya, yıldızların ve güneşin hareketleriyle tarım döngüsünü senkronize etmeye zorladı. Yeryüzünü paylaştığımız hayvanlarla girdiğimiz mistik dayanışmayı, toprağa aktardık. Av için dua etmeyi bırakıp bunun yerine ekinlerimiz için dua etmeye başladık. Spiritüel odağımız, geleneksel olarak ataerkil ve eril ilahlarla ilişkili görülen gökyüzünden, Ana Tanrıça olarak görülen yeryüzüne çevrildi ki bu da kadının toplumdaki yerini yükseltti. Toprağın bereketi, yaşamın gizemini rahminde barındıran kadınların doğurganlığıyla özdeşleştirildi ve dolayısıyla, duayen din tarihçisi Mircea Eliade’nin öne sürdüğü üzere, toprağı sürme eylemi cinsel ilişkiye benzer hale geldi.
466 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.