Gözünüzün önünde olanı görün. Kör olmayın ya da olmayanı görüyormuş gibi davranmayın. İsteklerinizi karşılamayacak malı almak amacıyla gördüğünüzü yadsımayın. İstemediğiniz bir şeyin sonu tavan arası olacaktır.
İnsan beyni küçük boş bir tavan arası gibidir ve oraya seçtiğiniz mobilyaları koyabilirsiniz. Ancak bir aptal önüne gelen her keresteyi oraya koyar , böylece ona yararlı olabilecek bilgi , kalabalığın arasında kalır ya da diğer şeylerle öyle karman çorman olur ki onu bulmak için onun için zor bir iş haline gelir . Becerikli bir işçi ise , beyninin tavan arasına ne koyacağı konusunda çok dikkatlidir . İşini yaparken kullanacağı aletler hariç hiçbir şey koymaz, bur sürü alet edevatı vardır ve onları mükemmel bir düzenle yerleştirir. Bu küçük odanın elastik olduğunu ve istenildiği kadar genisleyebilecegini düşünmek bir hatadır. Daha önceden bildiğiniz ancak unuttugunuzda sürekli ek yaptığınız bir zaman gelir . Bu yüzden yararlı olanlar yerine gereksiz olanları depolamamak çok büyük önem arz eder...
Mülkiyet eğer doğal bir haksa, bu hak mucubince bana ait olan her şey tıpkı şahsım gibi kutsaldır; kanımdır, canımdır, benliğimdir: Malıma halel getiren kişi, gözümün bebeğine tasallut ediyor demektir. 100.000 franklık akarım, işçi kızın 75 santimlik yevmiyesi kadar, daireler zincirim onun yaşadığı tavan arası kadar dokunulmazdır.