“Hepimizin geçmişinde mavi renkli bir tavan arası vardır.”
Sayfa 517 - Jean ValjeanKitabı okudu
Oysa hayatı, penceresi kuzeye açılan bir tavan arası odası gibi soğuktu...
Sayfa 45Kitabı okudu
Bir kitabı ‘OKU’madan ‘YORUM’lamak ne kadar mümkün?
“Eleştirisini yapacağım bir kitabı asla okumam; insan o kadar etkileniyor ki.” (s.7)
Oscar Wilde
Öncelikle incelemenin girizgahına bu kitabın yazarı 
Pierre Bayard‘ın 
Umberto Eco ile birlikte katıldığı 17.11.2007 tarihli New York Public Library söyleşisinden
Hiçbir şey mutluluğun bir çatı katının üzerine düşen rengârenk yansıması kadar hoş olamaz.Hepimizin geçmişinde mavi renkli bir tavan arası vardır.
Sayfa 517 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 1.ciltKitabı okudu
Hiçbir şey mutluluğun bir çatı katının üzerine düşen rengârenk yansıması kadar hoş olamaz. Hepimizin geçmişinde mavi renkli bir tavan arası vardır.
Sayfa 517 - Türkiye iş bankası kültür yayınları. 6. Baskı / 1. Cilt.Kitabı okudu
Hiçbir şey mutluluğun bir çatı katının üzerine düşen rengarenk yansıması kadar hoş olamaz. Hepimizin geçmişinde mavi renkli bir tavan arası vardır.
Sayfa 517 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 1.CiltKitabı okudu
Raskolnikov özgür düşünebilen bir köle
Yaşadığınız toplumun hukuk kurallarının yanlış olduğunu düşünüyorsanız bunun için ne yapardinız ? İki seçeneğiniz var ya Nietzschenin tanımladığı köle ruhlu insan olacak ve bu düzene uyum sağlayarak ezilmeye göz yumacaksınız ya da üst insan olup direnerek bunun için mucadele edeceksiniz. Raskolnikov üst insan olarak düşünebilen bir köleydi. Ne bu düzene uyum sağlayabilecek kadar cahildi ne de başkaldırabilecek kadar cesurdu. O hayatı boyunca küçük sefil tavan arası dairesinde hep bu iki uç insan arasında gidip geldi. O gerçekten üst insan olabilseydi bu suçtan sonra toplumu arkasina alabilecek kadar cesur olabilirdi. Böylece gerçekleştirdiği eylem suç sayılmazdı. Nitekim Raskolnikovun bu kadar vicdan azabı çekmesi ve iç tükeniş yaşama sebebi de budur. O kendisini üst insan olarak gören bir köleydi. Bu yapmış olduğu eylem ona kendisini tanıma fırsatı sundu. Aslinda bir köle olduğunun farkında vardi ve bu farkına varış onu müthiş bir bunalıma sürükledi. O asla yaptığının yanlış olduğunu düşünüp buna üzülmedi. O kendisinin ne kadar " aşağılık bir bit " olduğunu anladi ve buna üzüldü. Raakolnikov kendisini bu aşağılık bitlerden biri olarak tanımladiysa da sizce bizim ondan bi farkımız var mi? Raskolnikov en azından cesur olmayi denedi dostlarim ama hangimiz bunu deneybildik. Bırakın bununla mücadele edip denemeyi bu düşünceyle karşılaşmamak için kendimizden köşe bucak kaçıyoruz. Sanki Vrazumihin şu sözünü bizlere ithaf etmiş... " Kendi düşüncelerine karşı öyle büyük korkuları oluyor ki insanların Rodion Romanoviç, tahmin edemezsiniz! " 
Suç ve Ceza 
Fyodor Dostoyevski
Fıstık Yağında Pişen Helva
İmam-ı Ebu Yusuf, çocukluğunda İmam-ı A’zam’ın derslerine devam eder ve ilim aşkıyla yanarmış. Ancak yetim olan İmam Ebu Yusuf, annesinin zorlaması ile bir boyacı ustasının yanına çırak verilmişse de o buradan kaçıp yine derslere devama başlamış. Annesi bir gün İmam-ı Azam’ın huzuruna çıkıp;
-“Çocuğun sanatına neden engel oluyorsunuz? Kendisi bir
Sayfa 27 - Kapı Yayınları - 12. BaskıKitabı okudu
"Kendisine gelince, yaşamı; penceresi kuzeye açılan bir tavan arası gibi soğuktu."
Sayfa 57Kitabı okudu
Bazen şimdi ben ne okudum dediğiniz anlar olur. Bu kitap da tam anlamıyla öyle bir roman. Tam olarak ne iyi ne de kötü yorum yapabileceğim, son derece enteresan bir eser.
Efendime söyleyeyim bilenler bilir, ben bu kitabı okurken bir yandan da 
Finnegan Uyanması 'nı okuyordum (Swann'ların Tarafını bitireli günler
