TED kacinskyy

Benim çocuğum yok, televizyon seyretmem,Tanrı’ya inanmam... İnsanlar hayatlarının daha kolay olması için bu patikaları seçerler. Çocuklar, kişinin kendisiyle yüzleşme acılı görevini ertelemesine yardım eder, torunları da bunu sürdürür. Televizyon, boş hayatlarımızın hiçliğinden yola çıkarak projeler inşa etmek gibi bitkin düşürücü bir zorunluluktan bizi uzaklaştırır; gözleri aldatarak, ruhu anlamın büyük işinden kurtarır. Tanrı ise, memeli soyumuzdan gelen kaygılarımızı yatıştırır, zevklerimizin günün birinde son bulacağı yönündeki dayanılmaz kesinliğe dayanma gücü verir. Dolayısıyla, ne gelecek ne soy sop varken, saçmalığın kozmik bilincini sersemleştirecek piksellerim yokken, sonun kesinliği ve boşluğun öngörüsü içindeyken, kolaycılık yolunu seçmediğimi sanırım söyleyebilirim.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Kaygılı olduğumda sığınağa girerim. Yolculuk etmeye hiç ihtiyaç duymam. Edebi benliğimin kürelerine gitmem yeter. Edebiyattan daha soylu bir vakit geçirme, daha oyalayıcı eşlik, daha nefis bir trans var mıdır?
Sayfa 108Kitabı okudu
“Ölüm beni aldığında,” diye yemin etti çocuk, “yumruğumu yüzünde hissedecek.”
Sayfa 202Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
Sayfa 176Kitabı okudu
Hayatımızdaki en önlemli olaylar biz orada yokken olur.
Sayfa 361Kitabı okudu
Reklam
Reklam
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.