Nefi (Bir Efsane)
Yahu idam sehpasının önünde latife yapan adama ne denir?
Kaside sahasında en önde gelen şairimiz Erzurumlu Ömer Nef'i merhum Dördüncü Murat gibi birinin hükmüyle idama mahkum olur.
Açık söyleyelim zulme filan uğramadı. Bal gibi de hak etti!
Dördüncü Murat gittiği seferlerle, kazandığı zaferlerle devleti girdaplardan çıkarıyor biiznillah. Eğer
Telâş - Panik
"Din elden gidiyor" kaygısı.
Çok önemli bir kaygıdır bu. "Din elden gidiyor" demek, bir başka anlamıyla "din" e ve "yutturmaca" lara dayalı "çıkarlar elden gidiyor" demektir.
"Karanlık" koyulaştıkça, "yalan"lar birer "gerçek" diye alınıp satılır. "Bezirgan"lar çok "iş görür" bu ortamda. Karanlığın beli "ışık" la kırılınca da, bu çevreler başlar "telaş"a, "gürültü"ye...
Sayfa 269Kitabı okudu
Dalgalar
Dalgalar asi
Dalgalar inatçı
Dalgalar azimli
Dalgalar mücadeleci
Dalgalar heybetli
Dalgalar mağrur
Dalgalar serkeş
Dalgalar hoyrat
Dalgalar kuytu silah
Dalgalar kurşun beyaz
Dalgalar panik atak
Dalgalar tatlı telaş
Dalgalar rüzgârlı salaş
Dalgalar metin kanat
Dalgalar sahte ricat
Dalgalar garip ritüel
Dalgalar hırçın
Dalgaların işi
Başından aşkın
Dalgalar dalgın
Sayfa 125 - Uğur Tuna YayınlarıKitabı okudu
Ev Halkına Teyakkuz Çağrısı Bu Son Çağrıdır
Prof. Dr. Cağfer Karadaş
Batı tarafında havalar fena halde bozuldu ev halkım! O bozukluğun bize yansımaları da fena! Üzerimize üzerimize geliyor bütün fenalar ve fenalıklar… Rabbimize dayanıyoruz, halkımıza güveniyoruz, gönlümüz mutmain ama tedbiri elden de bırakmamak lazım. Azimli olmak, kararlı durmak ve sadece Ulu Allah’a dayanmak lazım…
Bu
01Sessiz bir testere olarak zaman
Immanuel Kant’ın “Zaman sessiz bir testeredir” dediğinden söz edilir. Evet, zaman sessiz bir testere gibidir fakat aynı zamanda insanın fani dünya üzerindeki ömür sermayesinin de gizem dolu imgesidir. Zaman gerçekten nedir, sorusunun cevabı sanırım hâlâ muğlak ve muallaktadır. Zamanı tanımlamak çok zordur. Zaman sürekli bir oluş ve akış mıdır veya
Gökçen Kız'dan
ÜLKESİ İÇİN AYAKLANMIŞ YÜREKLER-
Her sabah olduğu gibi Uğur erkenden kalkmış,sabah namazını kılmış ve oğlu Umut ile oynadıktan sonra evden çıkmıştı. Babasından yadiğâr, küçük olsada kendilerine yeten bir de bakkal dükkanları vardı. Bakkal dükkanlarına doğru giderken kafasında çocuğunun bugün doğum günü olduğunu ve buna rağmen daha bir hediye
Başka hastalara"Sen" derken, Füsun'a altını çize çize "Siz" diye hitap edenler olduğu gibi, yüzüne hiç bakamayanlar da çoktu. Avrupa filmlerinden çıkma kibar centilmen havasıyla yaklaşıp "Bir yardımım dokunabilir mi?"diyen genç doktorlar da vardı, beni fark etmediği için şakalar,kibarlıklar yaparak Füsuna hafifçe asılan kaşarlanmış profesörler de...Bütün bunlar, örtülü olmayan güzel bir kadınla karşılaşınca devlet dairelerinde memurlar arasında yaşanan bir anlık telaş, hatta panik duygusu yüzündendi. Bazı memurlar Füsun'un karşısında asıl konuya hiç giremez, bazısı kekeler, bazısı onunla hiç konuşamaz, onun yerine iletişim kuracakları bir erkek ararlardı yanında. Beni görüp de onun kocası olduğuma karar verdiklerinde hissedilen rahatlığı, ben de onlarla çaresizlikle paylaşırdım.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
