Bu romandan sonra; çevremizde SIRADAN zannettiğimiz, hatta malesef KÜÇÜMSEDİĞİMİZ insanlar hakkında ACABA diye düşünüp, kafamızda deli senaryolar yazmaya başlayabiliriz :)
Özellikle de Raif Efendi gibi sessiz, hissiz, tepkisiz ve kendini ezdiren karakterler hakkında.
Sanki yazarımız da, tam olarak bu önyargılarımızı kırmak için, Raif Efendi’nin adeta derinlerde kilit vurup sakladığı sandığını (yani hikayesini), ‘GÖRÜN BAKALIM’ dercesine bize açıyor.
Ve benzerine çokça aşina olduğumuz bir aşk hikayesini, günümüzde hiç rastlamadığımız kadar NAİF, SAMİMİ, TEMİZ ve DURU bir anlatımla RUHUMUZA KAZIYOR!
‘Şiir, ruhu inceltir’ diye bir söz duymuştum. İşte bu eser de şiir gibi, içimizdeki buzdan heykeli biraz yontup ruhumuzu ısıtıyor ve adeta bize diyor ki;
‘Üzmeyin böyle insanları”
Tabi kaldıysa ;)