İnsanların yeniden doğmuş gibi hayata başlamak istedikleri unutma bahçesinde, böyle bir hayalin gerçekleşmesi zor görünüyor. Ki ben romanın hayal gücüme bırakılan devamında unutma bahçesini bir terapi bahçesine çevirdim. Unutma bahçesinin -yaşadıkları kötü olayları değilse bile- zamanla sorumluluklarını bile unutan insanlarının itirazsız, başkaldırısız, tepkisiz sessizliği, yerini insanın hayatta anlam arama çabalarına, hareketliliğe, çok sesliliğe bıraktı. Çünkü terapi bahçesinde insanlar unutarak değil, kabullenerek ve acılarını yaşayıp bitirerek, yaşadıklarını değil yaşadıklarının hissettirdiği olumsuz duyguları geride bırakarak hayata tutunmaya çalıştılar.