Âdet böyleydi; onlara kader kurbanı deniyor, anlayış gösteriliyordu. Duvara “Kahrolsun hükümet” yazdığı ya da okulda Deniz Gezmiş şiiri okuduğu için anti terör yasasına göre örgüt elemanı gibi gösterilip otuz yıla mahkûm edilen gençler, öğrenciler gibi tehlikeli değildi toplum için.
Son otuz yıldır coğrafyamızın başına musallat edilen hain terör örgütüyle mücadelede gün geçmesin ki kınalı kuzularımız, şehadet adağının kurbanı olmasınlar. Unutma ey unutkan insanoğlu! Bu şehadet dediğim nasip, öylesine basit birkaç drama cümlesiyle geçirilemeyecek kadar kutludur.
Reklam
DERHAL BULUN!" demiş patronları, "Nasıl bulduğunuz da, ne kadar masrafa mal olduğu da önemli değil, bulun, kalp bulun bana!" Adamları da aramışlar. Önce organ mafyasına, terör örgütlerine, yer altı dünyasına haberler salınmış. Yetinmeyip şehrin izbe sokaklarına, kimsesiz köprü altlarına, ücra kenar mahallelere zebellah adamlar
bu ülkede yaşamak, bu ülkede adalet dediğin..
Belki de daha önceki iki karısını öldürdüğünü, hapis yattığını söyleyerek televizyondaki evlenme programına çıkıp yeniden evlenmek istediğini söyleyen yaşlı adam gibi davranacaktı. Adet böyleydi; onlara kader kurbanı deniyor, anlayış gösteriliyordu. Duvara "Kahrolsun hükümet" yazdığı ya da okulda Deniz Gezmiş şiiri okuduğu için anti terör yasasına göre örgüt elemanı gibi gösterilip otuz yıla mahkum edilen gençler, öğrenciler gibi tehlikeli değildi toplum için. O gün; Türkiye Cumhuriyeti' nde sadece 2014 yılındaki 294 kadın cinayetine bir tane daha eklenmişti.
Sayfa 290 - Doğan Kitap, 141. baskıKitabı okudu
Şiddet, kadınları, anormal erkeklerin kurbanı göstererek ortadan kaldırılamaz. Şiddetin sonuçlarından çok nedenlerine bakmak gerekir bu da şiddetin kültürel tutumlar, kadın erkek arasındaki iktidar ilişkileri, erkeklerin ayrıcacıklı toplumsal ve ekonomik statüsüyle yakından ilgili olduğudur ve erkekler, şiddetten kendilerini sorumlu tutmadıkları sürece, (Scully, 1990) şiddetin ortadan kalkması pek mümkün gözükmemektedir.
Şehnaz herkesin gözü önünde, inlemeleri gittikçe hafifleyerek kan kaybından öldü, ancak ondan sonra adam kadını son bir kez öpüp tabancasını attı ve teslim oldu. Daha yürekli kocalar, kadını vurduktan sonra tabancayı kendi şakağına dayayıp intihar ediyordu. Besbelli Yusuf onlardan değildi. Şimdi bir sürü ceza indirimiyle hapse girecek, orada -ağır mahkûm, leşi var diye- el pençe divan, saygıyla karşılanacak, birkaç yıl yatıp çıktıktan sonra da muteber bir yurttaş olarak hayatına devam edecekti. Belki de daha önceki iki karısını öldürdüğünü, hapis yattığını söyleyerek televizyondaki evlenme programına çıkıp yeniden evlenmek istediğini söyleyen yaşlı adam gibi davranacaktı. Âdet böyleydi; onlara kader kurbanı deniyor, anlayış gösteriliyordu. Duvara “Kahrolsun hükümet” yazdığı ya da okulda Deniz Gezmiş şiiri okuduğu için anti terör yasasına göre örgüt elemanı gibi gösterilip otuz yıla mahkûm edilen gençler, öğrenciler gibi tehlikeli değildi toplum için.
Reklam
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.