Bir şeyde tevâfuk olsa, küçük bir emâre olur ki; onda bir kast var; bir irade var; rastgele bir tesadüf değil. Ve bilhassa tevâfuk bir kaç cihette olsa, o emâre tam kuvvetleşir. Ve bilhassa, yüz ihtimal içinde iki şeye mahsus ve o iki şey birbiriyle tam münasebetdar olsa, o tevâfuktan gelen işaret sarîh bir delâlet hükmüne geçer ki; bir kasd ve irade ile ve bir maksat için o tevâfuk olmuş, tesadüfün ihtimali yok.
Sayfa 38 - Sözler Yayınevi