Ama hayat sahiden dönüşmek istiyorsa bir viraj peyda olur ve orada da mutlaka büyük bir karşılaşma bekliyordur. Kader sebep ile sonucun hantal dairesinden ve akılla işleyen bir örgüden bir anlığına sıkılır, başka türlü açılmak ister, büyük bir kırılma, şaşırtıcı bir olay, sebep-sonuç ilişkilerine kalsa yolu hiç kesişmeyecek iki insanın karşılaşması için şakacı ve şaşırtıcı bir düzenek kuruverir ve taksiye binip eve dönmeyi ertelediğin, her gün yürüdüğün şu sokaktan değil de diğerinden geçmeyi seçtiğin, normalde yaptığın şeyleri yapmayıp bambaşka bir mekâna girdiğin o anda billurlaşır. O anın kaderin bir oyunu olduğunu, bazen, işkillendiren fazla dramatik bir sezginin yardımıyla hemen anlayıverirsin. Hayatının böylesi bir karşılaşmanın hakkını verecek, her şeyden önce onu seçip görecek, karşına çıkan bu yeni yaşantıyı yaşamayı deneyecek cesarete sahip olmadığın bir anındaysan ona bulaşmadan yürüyüp gidebilirsin de. Ama şeyler durması gerektiği yerde duruyorsa ve sen de bitmek bilmeyen bir hınçla hayattan alacaklı olduğunu düşünmekten artık vazgeçmişsen başını kaldırıp etrafına gerçekten baktığın an rastlantı kendini açar. Ve bu rastlantı her zaman kaçınılmazlık olarak gelir. Tesadüfün billurlaştığı an aslında kaderin billurlaştığı andır. Kader burada sadece iradi olandan çıkıp farklı bir tarzda çalışmayı seçmiştir. Buradaki şiirsellik göz kamaştırıcı değil mi?
Sayfa 62 - yapı kredi yayınları, altıncı baskı, eylül ikibinyirmi, pdf
Tesadüfün böylesi, içerken alıntının böylesi :)
- Şerefinize içiyorum! dedi.
Reklam
Tesadüfün böylesi :)
Duvardaki takvimi gördü. 27 Mart Cumartesi yazılıydı.
Tesadüfün böylesi..
Uzun zamandır böylesine candan, neşeli biriyle tanışmamıştık
Sayfa 17 - tutku yayınları
408 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
AUSCHWİTZ KÜTÜPHANECİSİ GERÇEK BİR YAŞAM ÖYKÜSÜ 14 yaşındaki Dita , Auschwitz'de Naziler tarafından esir alınan pek çok tutsaktan biridir . Auschwitz toplama kampı pek çok insanlık dışı işkence , açlık , susuzluk , ölüm , tecavüz , kolera , verem gibi hastalıklarında kol gezdiği bir yeryüzü cehennemidir . Acımasız SS subayları ve bunlar yetmezmiş gibi bir de başlarında Josef Mengele gibi bir ruh hastası doktor vardır . Diri diri insan parçalamaktan zevk alan Mengele , test ve incelemeler için Yahudi esirleri denek olarak kullanır . Ve tüm bunlara rağmen Auschwitz'in umudu yeşerten 14 yaşındaki kütüphanecisi Dita . Kampta kitaplar yasaktır . Acımasız faşist rejimin hiç sevmediği ve en tehlikeli bulduğu şeydir kitaplar . Dita 8 kitaptan oluşan mini kütüphanenin sorumlusudur . Elbisesinin içine gizlice diktirdiği minik ceplerde taşır kitapları elden ele . O şartlarda kitaplar esirlere umut olur . Olayların geçtiği toplama kampında Anne Frank'ın Hatıra Defteri kitabından tanıdığımız Anne'de burada kalıyor . Tesadüfün böylesi ... Bazı satırları okurken içim parçalandı . İNSANLIK DIŞI BİR SOYKIRIM ! :(
Auschwitz Kütüphanecisi
Auschwitz KütüphanecisiAntonio González Iturbe · Pegasus Yayınları · 20201,888 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Vadideki Zambak / Honore De Balzac Bu kitabı okurken ceviz ağacının altındaki beyaz zambak olmak istedim . Çünkü o beyaz zambak o kadar çok sevildi ki uğruna her şeyden vazgeçildi . Kitabın konusu imkansız bir aşk hikayesi . Felix , kendinden 15 yaş büyük ve evli olan Kontes Mortsauf ‘ a amansız bir aşkla bağlanıyor . Her ne kadar Mortsauf inkar etse de kaçsa da bence o da aşıktı sadece kendine yediremiyor , çocuğu gibi gördüğünü iddia edip uzak durmaya çalışıyor kitap boyunca . Felix , çocukluğundan beri yalnız yaşamış , hiçbir şekilde sevgi görmemiş , hep bir köşeye itilmiş . Mortsauf ile tanışınca ilk görüşte aşık olduğu bu kadının direkt omuzlarında öpüyor . Daha sonra asla karşılaşmayacaklarını düşünüp gittiği şatonun vadisinde gördüğü beyaz zambağı ona benzetiyor . Tesadüfün böylesi ki , o şatonun sahibi Leydi Mortsauf çıkıyor . Ve o günden itibaren ona vadideki zambak diyor . Kitap Napolyon dönemine de vurgu yapıyor . Fransa'nın puslu dünyasına yapılan minki yolculuklar imkansız aşkla harmanlanmış . Kitapta o kadar çok cümlenin altını çizdim ki neredeyse kitabı çizeceğim diye düşündüm , dili çok şiirsel . Evet , Balzac ‘te çok betimleme var ama inanın ben hiç sıkılmadım . Dili Oscar Wilde ile kapışır belki aşıp geçer bile .. Herkesin okuması gereken bir kitap .
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Mavi Çatı Yayınları · 201743bin okunma
Reklam
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.