Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
212 syf.
8/10 puan verdi
Bir köy klasiği desem yanlış söylemiş olmam sanırım. Daha dün gibi halbuki, o zamanlara yetişememiş olsam da dedelerimin zamanının anlatıldığı masumane bir hikaye. Köyün kalabalık zamanları bir bahçe kurma hayalinde olan Gülpaşa Çavuşun oğlunun hikayesi anlatılıyor. Islak kaya etrafında kurulmuş hikayesi köyden kente göçü, köy yaşamını ve
Ah Sena bacım, sahabe kokusunu üzerinde taşıyan bacım...
Bir ayağı kırık valizle, soru dahi soracak kimsesi olmayan Julia Sena kulunu Mevlanın nerelere getirdiğini okuyorsunuz. Rabbin ipine tutunanın nerelere gelebileceğini, yollarının nasıl aşılacağını, kapıların nasıl açılacağını okuyorsunuz. İnandığı dini için nereye kadar fedakarlık yapılabilir onu okuyorsunuz. Allah'a nasıl teslim olunur onu okuyorsunuz. İmtihan nedir onu okuyorsunuz. Kitap bitince sizi manevi açıdan gerçekten çok etkiliyor. Kaleminin güçlü olmasından ya da etkisi altına alabildiğinden değil, yaşadıklarının kendisi üzerindeki etkisini samimi bir yürekle aktardığından size de tesir ediyor. Kitap bitince dedim ki : "İşte Müslümanlık budur, işte tevekkül budur, işte akıl budur, işte İbrahimilik budur." Rabbim istikametinden ayırmasın kardeşimizi, ailesinin islamla şereflendiği günleri göstersin ki yüreğinde devam eden yangını sönsün.
252 syf.
10/10 puan verdi
Bazi yazarlar okadar iyi ki artik yillarca adindan söz ettirir. Yasmen Mogahed öyle bir mi bilmem; ama Reclaim your Heart kitabi ile hayatinizda ciddi anlamda yer edicegine inaniyorum... kendisi Youtubeda tavsiye videolari üzerine alaka peyda ettim sonunda kitabi ile karsilasmak nasip oldu...
Yazar hakikaten hayatin prangalarindan, hülyalarindan kurtarip bir güzel silkiyor. Gözünüzdeki perdeyi kaldiriyor... Keder nedir; Hüzün nedir; Aci nedir vs vs Bütün duygusal anlamda bildiklerimize Allahin inayeti ve yardimiyla istikamete sokuyor... Yazar kendisi hangi hayat tecrübesi yasadi bilmiyorum; ancak su bir gercek ki Allah'in lütfuna mazhar oldugu ve o lütufdan ziyade nasil hamiyet bahsettigi anlasiliyor. Kitabi okurken kendisi hem bir anne,hem bir abla hem de bir dava arkadasim oluverdi.
Bu kitab ayda bir vird yerine okunsa veya okullarda;medreselerde ders kitabi olarak okutulsun desem abartmis olmam... Su pis, ufunetli dünyada size gercek özgürlük nedir onu ögretiyor... Allah'a abd olmak ve kalbin baglandigi bütün fanilerden müstagni kalmak...
Son olarak bunu söyleyebilirim tevekkül ve teslim nedir onu benim alemime naksetti; müslüman ve insan kimligime istikamet verdi; en önemlisi Allah ile olan iritbatimi öyel berraklastirdi ki umarim bu haleti korumak nasip olur :)
Allah bu yazardan razi olsun; sonsuz mükafatina nail etsin...
Hayatim boyunca da kazandigim ve kazanacagim bütün hasenatlarin bir mislini bu zata hediye etsin... Amin allhümme amin...
Bir #nuriyeçeleğen kitabının daha sonuna geldim.Bu sefer de Hacer annemizin ağzından Hz.İbrahim'in ateşe atılışını,Sare annemizle arasındaki durumları,çöllerde yalnız kalışını,Hz.İsmail'in kurban edilişini okudum ve hatta yaşadım okurken.Sabır nedir,gerçek aşk nedir,tevekkül etmek nasıl olur öğrenmeye çalıştım.Şeytanın insanı kandırmak için hangi yollara başvurduğuna tanıklık ettim."Keşke Sare annemizin ağzından da bir kaç kelam etseydi."diye düşünürken kitabı sonunda yazarımız öyle güzel anlatmış ki neden bahsetmediğini düşüncemden utandım ve kitabta en çok beğendiğim yer de son kısmı oldu.Bir de "Her kadin Hacer'dir."diyor kitabın kapak kısmında ama Hacer olabilmek için deyim yerindeyse 40 fırın ekmek yememiz gerekiyor bence.
"FIRTINAYI KUCAKLAMAK"
Mustafa Kutlu'nun bu kitabı günlük yaşama yönelik ele aldığı kısa kısa denemelerden, şiirlerden ve öğütlerden oluşuyor.Bu denemeler günümüz şartlarına baktığımızda; şehirden,kültürden,sanattan,turizmden, yalnızlıktan,güzellikten,kalpten,eski zamanların insanlarından ve kültürlerinden daha bir çok konu
·
Puan vermedi
"İki arkadaştan birinin en belirgin lakabı el-Emin (Güvenilir insan)dır. Diğerinin ise "es-Sıddîk"tır, yani pek doğru insan."
Teymoğulları kabilesine mensup Ebu Bekir, Abdulmuttalib hanedanından Muhammed b. Abdullah'ı çocukluk yıllarında tanıdı. İslam'dan önce Arap toplumunda yaygın olan içki, fuhşiyat, putlara
174 syf.
·
Puan vermedi
kitaphaber.com.tr/ilmihal-yahut-a...
İlmihal Yahut Arzuhal İle Kutlu’nun Manevi Güzergâhı
21.06.2021 - Ülker Gündoğdu
İlmihal Yahut Arzuhal İle Kutlu’nun Manevi Güzergâhı
Değer verilmesi gerekli olan nedir? Buna çeşitli cevaplar verilebilse dahi en önce verilecek cevap insandır. İnsan, bu
Felsefesizlik deyip felsefesiz olan yazar
İlk başta dikkatimi çeken kitabın adı oldu. Büyük beklenti içindeydim. Daha sonra bu yazar kimdir nedir diye araştırırken ilahiyat kökenli felsefe akademisyeniymiş. Sonra adı geçen youtube'da bir videoya denk geldim. Tabi yorum yaptıktan sonra videoyu kaldırmış üzerine yorum yapmayı da kapatmış. Bilmiyorum belki sadece bende kapalıdır. Sözde
ÖLÜMÜN KIYISINDA
( Bir Poems Sendromlunun Günlüğü )
MUHAMMED SAMİ OĞUZ
Bu kitap bir gerçek hayat hikayesidir. Kitabımızın kahramanı yazarımız Muhammed Sami Oğuzdur.
Muhammed bey İstanbul'da çalışırken ve Kastamonu - İstanbul arası mekik dokurken ne olduğunu anlamadan kendini hastanede bulur . Poems sendromu ve castleman hastasıdır. Muhammed bey bu günlüğe yayınevinin sahibinin tavsiyesiyle yazmaya başlar . Yazar bu kitapta hastalığını
tanıtıyor , hastalığın belirtilerini , yaşadıklarını, çocuklarından ayrılışını, akrabalarının hastalık sürecinde nasıl destek olduklarını, sabrı , umutlu olmayı , tevekkül etmenin önemini , şükretmenin önemini sağlığın önemini ve hasta ziyaretinin önemini anlatıyor. Ben okurken hem üzüldüm , hem tevekkül ettim hem şükrettim .Tabi konusu itibariyle süreç hastanede geçtiği için okurken birazda sıkıldım . Poems nedir? Diye soracak olursanız :
POEMS sendromu polinöropati, organomegali, endokrinopati, monoklonal proteinemi ve cilt (skin) bulguları ile seyreden bir antite olarak tanımlanmaktadır. Bu hastalıkta periferik nöropati tabloya hakim klinik bulgudur ve POEMS sendromu tanısı için en önemli kriterdir. En belirgin bulguları, kronik progresif polinöropati ve motor güçsüzlüktür. Baş harfleri ile POEMS ismini oluşturan belirtiler dışında; sklerotik kemik lezyonları, periferik ödem, asit, effüzyon, polisitemi, güçsüzlük ve çomak parmak gibi daha bir çok belirti eşlik eder. Elde ve vücutta uyuşma ,yan yatamama zayıflama, iştahsızlık, ve yazı yazarken zorlanma yürüyememe bu belirtilerden bazılarıdır.
A
128 sayfalık cüzi boyutuna karşılık dolu dolu bir kitap. Sufi olma yolunda olanlar için başlangıç eseri olarak okunabileceği gibi, sufi olduğunu iddia eden herkes de mutlaka okumalı diye düşünüyorum. Benim gibi sufilik nedir ne değildir diye bakmak ve nasiplenmek için de alınıp okunabilir. Kitap ana olarak 2 bölümden oluşuyor. İlk ve uzun olan bölüm sufilerin edeplerini anlatıyor 72 sayfa kadar. Bu kısım biraz yorucu açıkçası daha hazmederek okunmalı diye düşünüyorum. 2. Kısım ise sufilerin halleri başlığı altında marifet, tevekkül, fütüvvet, güzel ahlak, tevazu gibi konuları kısa kısa işliyor. Çoğu kişinin daha çok faydalanabileceği kısım da bu. Allah okuyup faydalanan, faydalandığıyla amel edenlerden eylesin.
