416 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Bismillahirrahmanirrahim.
İncelemesini elimden geldiğince yazmaya çabaladığım bu roman her okuyuşta insana yeni şeyler katacak ve yaşamın gerçeklerini, sorunlarını yeniden fark ettirip,anımsattıracak üzerine çözümler sunmaya fayda sağlayabilecek çok nitelikli bir eser. Ki zaten Romandaki ütopya ülkesi bunun için düşünülmüş. Romanın ön sözünde belirtildiği üzere Peyami
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,9bin okunma
Geçen biri sordu: “Tevekkül nedir hocam?” Dedim: “Don’t, panic.” Panik yapmayın! Yiyeceğin ekmek de, içeceğin su da, alacağın hava da belli. Sadece bildirmediler sana.
Reklam
Biz Müslümanlar, -ben öyle görüyorum- Allah ile pek laubaliyiz! Zannediyoruz ki Cenab-ı Hak, oturduğumuz yerden isteyivermekle, hatırımız için ilahi kanunlarını değiştiriverir. Zavallı bizler… Çalışmadan, emek harcamadan, ‘amacına erişme hakkını’… böyle bir ümidi… kim veriyor sana? Müslümanlık galiba! (Öyle ya, Müslümanlar, Allah’ın sevgili
“Nedir ağıdı ve alkışı bol bir ülkede yaşamak Nedir yargı, infaz, tahrik ve tevekkül Niyedir kuruyan her ağaca asılan yaprak.”
Sayfa 247 - Ölüme Karşı Yaşamın Utkusu: TavraKitabı okudu
Sıdk (doğruluk), güç ve dinde dayanaklılık demektir. Gayret ise hallerinde Allah'a aittir. Bu makam sahibi ve onunla Özdeşleşen kimse, himmet vasıtasıyla etki eder. Söz konusu olan iman gücüdür. Ebu Yezid'e Allah'ın eşyayı edilgen yapan en büyük ismi nedir?' diye sorulunca, 'Siz bana küçük ismini gösterin, ben büyüğünü göstereyim' demiştir. Kastedilen, doğruluktan başkası değildir. Başka bir ifadeyle doğru ol, sonra dilediğin ismi al! Allah'ın bütün isimleri büyüktür.
Sayfa 65 - litera yayıncılıkKitabı okudu
Ubudiyet (kulluk), ubudete mensubiyettir. Ubudet ise, nispetlerden arınmıştır: Ne Allah'a ne de kendine nispet edilir, çünkü Allah nispeti kabul etmez. Bu nedenle dilde kelime ('ubudiyet' şeklinde) nispet harfiyle gelmedi. Öyleyse zelil olanların en zelili, kendisiyle iftihar etmek üzere, başka bir zelile kendini bağlayandır. Bu nedenle yeryüzü hakkında zelilliğini abartmak üzere 'zelûl' denilmiştir. Çünkü zelil varlıklar (söz gelişi insanlar), onun üzerine basar. Bu durumda yeryüzü, onlardan daha zelildir. Öyleyse ubudiyet, zillet ve yoksulluk makamıdır ve ilahi bir nitelik değildir. Ebu Yezid el-Bestami, kendisiyle Allah'a yaklaştığı her nitelikte ulûhiyetin bir payı olduğunu görüp Allah'a yaklaşmasını sağlayan bir sebep bula mayınca şöyle der: 'Rabbim! Sana neyle ulaşabilirim ki?' Allah ise, velîlerine hitap ettiği gibi ona hitap ederek şöyle der: 'Bana ait olmayan bir şey ile bana yaklaş! Ebu Yezid, 'Sana ait olma yan şey de nedir ki?' diye sorunca Allah 'Zillet ve yoksulluk' diye buyurmuştur.
Sayfa 34 - litera yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
403 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.