dünyanın ne cennet, ne de cehennem olmaması takdir edilmiştir
Rabbini sevdiğini söylersin
Ve O'na karşı günah işlersin
İtâat edip yola gelmezsen
Kuru sevda sözünü neylersin
“İslamiyet fikre tevhid,hayata istikamet getirmiştir.”
Said Nursi
ne yapıp dinî ilimleri yaymak ve herkesi din adına yanlış düşünmeyecek ve hata yapmayacak kadar onu bilen bir seviyeye çıkarmak lâzımdır.
Zaten kendiyle tevhid edemeyen herkes başkasıdir.
Sayfa 173 - İletişimKitabı okudu
Yasin Suresi'nde geçen Mürsel Kıssası
" Teşbihi görmeyip mutlak tenzih üzerinden akledenler, Allah'ı hayattan dışlar. Tenzihi önemsemeden mutlak teşbih üzerinden düşünürlerse, Allah'ın herhangi bir beşer gibi davrandığını zannederler. Keza yerli yerince bu nimetleri kullanabilenler için teşbih Allah'ı tanımak, anlamak, onun rahmetine yakın olmak için vesiledir. Tenzih ise Allah'ın mutlak ve aşkın oluşunun hakkıdır. Teşbih nimetine sarılanlar, her an yeni bir işte ve oluşta Rabbin varlıkla olan hukukunu idrake başlar. Tenzih nimetine sarılanlar ise Allah'ın zatını idrakten aciz oluşumuzu anlayıp haddi aşmazlar. Tenzih kulu edebe ve davet ederken, teşbih sevginin, ünsiyetin yolunu açar.
Nitekim en son gönderilen ve gelişi ile birlikte iki Mürseli Aziz kılan üçüncü nimet tevhid'di. Tenzih ve teşbih nimetini içecek içe kullanan Kur'an'ın tebliğ usulü oldu. İnsanları aynı anda hem ikaz etti hem müjdeledi. Edebi ve ünsiyeti bir arada kuşanan insana kibre ve zillete düşmeden izzetli duruşu öğretti."
Sayfa 394Kitabı okuyor
O yüz, her hattı tevhid kaleminden bir satır;
O yüz ki, her göz deyince Allah'ı hatırlatır..
O gün ne mal ne de çocuklar fayda verir. O gün Allah'a selim ( şirk, nifak,riya ve kibirden arınmış) kalple gelen kişi ( dünyada Allah yolunda harcadığı malından ve güzel yetiştirdiği salih çocuklarının kendisine yaptığı duadan dolayı) fayda görür.
Ahirete imanımız, ebedi hayata dair umut ve korkularımızı ifade ettiği kadar bugünümüzü ve kulluk kalitemizi de belirler.
Sayfa 5 - Allah İndinde İki İnsan TipiKitabı okudu
Bazıları da, her sene hac ve umreye giderler. Olabilir. İştiyak insanı çeker. Fakat, ne giderken, ne de dönerken kendilerini zulüm yapmaktan, haram yemekten, haksızlık yapmaktan, hukuk çiğnemekten korumazlar. Buna rağmen, sırf hac ve umreye gitmiş olmaktan dolayı kendilerini annelerinden doğmuş gibi günahsız ve sütten çıkmış kaşık gibi temiz zannederler. Bu da bir aldanıştır.
Sayfa 128Kitabı okudu
oruç tuttukları halde, dillerini gıybetten, midelerini de haram gıdadan korumazlar.
Kaşıntı içerden geldiği için de yalnızca merhem onu tedavi etmez. Günah işleme arzusu da bir çeşit hastalıktır. Bunun ilacı da, öncelikle kalbi ıslah etmek ve oradaki zaafları gidermektir.
En büyük kıskançlık da siyaset mesleğinde görülür. Bu meslekteki kıskançlığın zehiri Afrika kobralarının zehirinden daha keskin ve daha şiddetlidir. Onun için, siyaset ehlinin olur olmaz sözlerine inanmamak ve onların kıskançlık zehirlerini dökmelerine âlet olmamak lâzımdır. Şu unutulmamalıdır ki, en bedbaht insan, başkasının dünyası için kendi âhiretini yıkandır.
Kıskançlık aşağı yukarı her meslek erbabı arasında vardır. Kıskanç bir kimse, sadece kıskançlığından dolayı rakibini yıkmaya çalışır. Ancak, nefret uyandırmamak ve haklı görünmek için, kıskançlığını gizleyen bahaneler uydurur.