Bu insanların gözünde “filozof” lafı, Yunanların din dışı ilimleriyle ve daha genel anlamda da din ya da edebiyat alanına girmeyen her şeyle fazla yakından ilgilenen herkesi ifade ediyordu.
Dış dünyaya durmaksızın gülümseyen yüzümü gösterirken iç dünyam ölüydü. İşte bu, bin derdi tek bir saç teliyle taşımak gibi, yağa ter karıştırmak gibi bir çabaydı.
Başkalarını dinlemeyi severdin. İnsanlar gelip içlerini açarlardı sana. O sessiz, dikkatli, yapıcı hâlinle sana gizlerini açanlardan daha az yardım ettin kendine.